12 Eylül Askeri Darbesi “demokrasi!” getirdiği gerekçesiyle ülke yönetimine el koyarken, ülkede birçok kesimlerde önemli dramlara yol açtı. Bu dramlardan belki de en büyüğünü Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’ne (TODAİE) bağlı Sevk ve İdare Yüksek Okulu (SİYO) öğrencileri yaşadı. 1974 yılında Türkiye’de kamu ve özel sektöre yönetici yetiştirilmesi amacıyla kurulan okul, darbeciler tarafından 1982 yılında kapatıldı. 1230 öğrenci mezun olabildi. Okuldaki dayanışmayı bugüne kadar sürdüren bugün yaşları 70’e dayanan o günün öğrencileri, okullarının 50’inci kuruluşunu kutlamaya hazırlanıyor.

Okul mezunlarından yaklaşık 400 kişinin katılım sağladığı,  kendisi de eski bir SİYO’lu olan TRT yönetmenlerinden Ayhan Özvatan’ın belgeselini hazırladığı “Siyo ile Gelen Kültür” belgesel programı, yakın dönem Türkiye tarihinin sosyal, siyasal ve ekonomik yanlarını tarihin içinden ele alıyor. Belgeselde, bugün hayatta olan mezun ve hocaları ile yapılan röportajlarda 50 yıl öncesi var edilen SİYO’nun hangi umutlarla kurulduğunu farklı bir gözle anlatılıyor. Belgesel, Ankara’da yaşayan belgesel sinemaya gönül vermiş sanat severlerin de katılımı ile Ankara Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi Sabahattin Ali Konferans salonunda 2 Kasım 2024 Cumartesi saat 14.00-18.00 arasında seyirciyle buluşacak.

Okulun öğretim kadrosu TODAIE’nin mevcut hocalarının yanında ağırlıklı olarak, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden oluşmuştu. Prof. Dr. Gencay Şaylan, Prof. Dr. Mesut Gülmez, Prof. Dr. Meral Tecer, Prof. Dr. Ülkü Polat, Prof. Dr. Ömer Bozkurt ve Ülkü Şişik belgesel programa ifadeleriyle katkıları olan hocaları oldu. Nermin Abadan Unat, Mümtaz Soysal, Tevfik Çavdar, Cahit Talas, Cahit Tutum, Turgay Ergun, Şeref Gözübüyük, İhsan Kuntbay, Doğan Canman, İsmail Türk, Ruşen Keleş, Sedat Ünalan, Kemal Kartal, Erkan Oyal, Muzaffer Sencer, Halil Can, Oya Çiftçi gibi isimler öğretim kadrosunun seçkin hocalarını oluşturdu.

TRT’de uzun yıllar program ve belgesel yönetmenliği yaptığını belirten Özvatan, “Siyo ile Gelen Kültür” adlı 74 dakika süreli belgesel programın metin yazarlığını ve yönetmenliğini üstlendiğini ifade ederek, programın müziklerini Derya Türkan (Kemençe sanatçısı), Canberk Ulaş (İsveç’te yaşıyor- Duduk sanatçısı), Ankara Kent Orkestrası Şefi Kemal Günüç’ün gerçekleştirdiğini kaydetti. Belgeselin seslendirmelerinin ise Mazlum Kiper tarafından yapıldığını anlatan Özvatan, TRT kurgu şeflerinden Yusuf Şen’in de programın kurgusunda yer aldığı söyledi. Özvatan programın yapım süresini ise 10 ay olarak belirtti.

“SİYO’nun kurulmasında hangi koşullar etkili oldu?” sorusunu Ayhan Özvatan, belgesel programın yakın dönem Türkiye tarihinin sosyal, siyasal ve ekonomik yanlarını tarihin içinden ele alarak başladığını belirterek, “Ülkemiz ve dünya ekonomisi 1970’lerden itibaren enflasyon, artan işsizlik, uluslararası para sisteminin sarsıntıya uğraması ve petrol krizi sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. 1973’te tüm dünyada yaşanan petrol krizi doğal olarak Türkiye’yi de etkiledi. Buna hazırlıklı olmayan Türkiye ekonomisi ağır yara aldı. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı Türkiye'de halk, yoksullaşmaya ve giderek sosyal sorunların artmaya başladığı bir döneme girdi. O günler oldukça çalkantılı günlerdi. Temeli 1960’lı yıllarda atılan sağ-sol kutuplaşması ve dünya düzeninde yaşanan olaylar, tüm dünyada öğrenci hareketlerinin yükselmesine sebep oldu. Siyasetçilerin de içinde bulunduğu çatışma ve kutuplaşma ortamı toplumu ve üniversite alanını paralel olarak etkiledi. İşte tam bu dönemde, 1974 yılında Ankara’da Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsüne (TODAIE) bağlı bir yüksek okul kurulur. Sevk ve İdare Yüksek Okulu (SİYO). Amacı ve hedefi kamu ve henüz filizlenmekte olan özel sektöre yönetici yetiştirmekti” sözleriyle anlattı.

“SİYO’da sizler nelerle tanıştınız ve size olan katkısı ne oldu?” sorumuzu ise Ayhan Özvatan, “Bizler, Anadolu’nun değişik illerinden koparak gelen, geleceğe umut ve inançla bakan gençlerdik. Ortak bir ülküye sahiptik. Ülkemizin daha demokrat, daha çağdaş ve yaşam kalitesi daha yüksek bir konumda olmasını istiyorduk. Güçlü bir mücadele ruhu ve isteği hakimdi iç dünyamızda. Kabul etmeliyiz ki, SİYO’nun eğitiminden geçenlerin esin kaynağı ise insana dair yüksek değerler oldu. Orada eğitim alanlar için adeta bir kavşaktı SİYO kültürü. Gelecekle ilgili beklentilerini daha geniş ufuklara taşımayı hedefliyorlardı. Geçmişten gelen hayat tecrübelerinin yanında o dönemin önemli okullarından birinin eğitimini almak onların sorumluluğunu artırıyordu. Açıkçası, SİYO kültürünü almak onlar için hayatın kendisi oldu. SİYO’lu eşitlikten, özgürlükten ve erdemli olmaktan yana yetişti. İnsanlığın kardeşlik anlayışına ve laikliğe sıkı sıkıya bağlı oldu. Okulumuzda oldukça demokratik bir yönetim tarzı vardı. Okulumuzda öğrenci derneği kurmuştuk. Bizim seçtiğimiz dernek temsilcileri Enstitünün Yönetim Kurulu toplantılarına katılabiliyordu. Bu durum bugün için bile oldukça ileri bir hak olarak görülmeli. Yönetici adayı olarak mezun olduğumuzda on parmak daktilo sertifikası almak zorunluydu. Yani okulumuz bizi bir bölüm yöneticisinin alması gereken bilgiyle donatmış ve her yönüyle hayata hazırlamıştı. Eğitim düzeyi oldukça yüksek seviyedeydi” ifadeleri ile özetledi.

Okulun neden kapandığına yönelik bir sorumuzu ise “12 Eylül darbesiyle Türkiye bir kez daha sarsıldı” ifadeleri ile yanıtlamaya başlayan Ayhan Özvatan, “Alınan bir kararla toplam 8 yıl eğitim, öğrenim hayatı olan SİYO, 1982 senesinde fiilen kapatılmış oldu. Böylece okulumuz günün değer yargılarına kurban olup gitti. Geriye tarihin içine gömülmüş umutlar ve değişik iş kollarında görev alan 1230 mezun kaldı. Bugün tek tek her biri hüzün, acı, keder içinde okulun kapatılmasına isyan ediyor. Kimileri ise okulun kapatılmasını nirengi noktası olarak görüyor ve 50 yıllık dostluğun, birlik beraberliğin oluşumunda önemli payı olduğunu ifade ediyor. Ne var ki; Siyolu olmanın, onun kültürünü almanın mutluluğunun yanında ülkemizin geleceğindeki üst düzey yönetici sorumluluğu hayali Siyo mezunlarında günümüze kadar sürüyor” değerlendirmesi yaptı.

“Siz 50 yıllık süreçte bir SİYO kültürü oluşturduğunuzdan söz ediyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?” sorusunu Özvatan, “Siyo kültürü okul içindeki düzeyli arkadaşlık ilişkileri ve öğretim kadrosunun seçkin hocalardan oluşmasıyla başlayan bir süreçti. Düzeyli eğitim ve öğrenim anlayışının bizlerde bıraktığı iz fevkalade önemliydi. Sevgiyi, muhabbeti, dostluğu ve kardeşlik anlayışını paylaşmanın hazzını yaşadı Siyolular. Oluşan dayanışma ruhu ve toplumun vicdanı olma isteği onlarda günümüze kadar sürüyor. Hemen hemen her yıl değişik illerde yapılan eğlenceli Siyo toplantıları bu birlikteliği daha da pekiştiriyor. 2013 yılında Bolu’da oluşturduğumuz Siyo Ormanı, dostluk ve arkadaşlığın bir diğer örneğini oluşturarak unutulmazlar arasındaki yeri almamızı sağladı” sözleri ile özetledi.

“Belgeselin yapımıyla nelerin bilinmesini amaçladınız?” sorumuzu ise yılların deneyimli yönetmeni Ayhan Özvatan, “Biz, SİYO ön lisans ve lisans mezunları olarak; bizim açımızdan bilinen ne varsa onu sorgulamayı, kuruluşumuzdan günümüze kadar geçen 50 yılda oluşan kültür vasıtasıyla gerçeklerle yüzleşmeyi, zamana tanıklık etmeyi ve arşivlerimizde yer alan her türlü bilgi ve belgeyi kayıt altına alarak geleceğe aktarmayı kendimize görev bildik. Üretim esnasındaki dayanışma, emeğe duyduğumuz saygı ve sorumluluk anlayışımızla üretilen bu belgesel, bizlerin 50 yıllık dostluğuna tanıklık etmenin yanında 2 Kasım günü değerli izleyenlere de sıcak ev sahipliği yapmamızı sağlayacak. Doğruyu isterseniz ben sonuçta şunu gördüm: Siyolular bu okulun mezunu olmakla akıl aydınlanmasına, etik değerlere ve vicdan süzgecine sahip bireyler olarak yerlerini almışlar” değerlendirmeleri ile yanıtladı.

“Belgesel: SİYO Kültürü nedir?”  

Yakın dönem Türkiye tarihini ele alarak başlayan belgesel program, SİYO mezunlarının kuruluşundan itibaren ortaya koyduğu kültür aşamalarını anlatıyor. Okulun kuruluşunun 50’nci yılı nedeniyle hazırlanan belgesel programda hayatta olan hocaların yanında oldukça yüksek sayıda okul mezunlarıyla yapılan röportajlara yer veriliyor. Okul sürecinde yaşanan anılar, eğitim ve öğrenimin düzeyi, SİYO’lu olmanın ve 50 yıldır kaybolmadan süren dostluğun onlarda oluşturduğu “Siyo Kültürü” programın çatısını oluşturuyor.

Okul mezunlarının yanında Ankara’da yaşayan belgesel sinemaya gönül vermiş sanat severlerin de katılımının beklendiği ilk gösterim, Ankara Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi Sabahattin Ali Konferans salonunda 2 Kasım 2024 Cumartesi saat 14.00-18.00 arasında seyirciyle buluşacak

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU