Eski Mısır’da kadınlar kömür tozu, is ve antimonu göz kapağı çevresini boyamak, sürme çekmek amacı ile kullanmışlardır. Göz farı olarak lapis, malahit vb. de kullanılmıştır. Daha sonra Romalılar, Ortaçağ’da Haçlılar da aynı amaçla sürme kullanmıştır. Göz farları gözkapaklarını renklendirmek amacıyla kullanılan kozmetiklerdir. Modern göz farlarında vazelin gibi yağlar, balmumu, lanolin gibi cilalar ve renklendirmek amacıyla kullanılan boyalar bulunmaktadır. Bu amaçla alüminyum, oksijen, silikon, sodyum, kükürt, demir oksitler, bizmut oksiklorür, manganez, krom, çinko oksit, titanyum oksit ve titanyum dioksit de kullanılmaktadır. Ayrıca bunların raf ömürlerinin uzun olabilmesi ve ürün kalitesinin sürdürülebilmesi için de talk, aloe, paraben, imidazolidinil üre vb de kullanılmaktadır. Sentetik kimyasal koruyucuların kullanılması değme dermatiti dâhil pek çok alerjik reaksiyona neden olmaktadır.

Rujlar (dudak boyaları) 5 bin yıl önce kullanılmaya başlamıştır. Mısırlılar ezilmiş leş böceklerini yumurta ile karıştırarak koyu kırmızı bir renk etmişler, bunu da dudak boyası yapımında kullanmışlardır. Elizabeth döneminde ruj yapımında kırmızı böcek boyası ve balmumu kullanılmıştır. Uzun yıllar rujlarda kırmızı rengi elde etmek için çok zehirli olan cıva sülfür kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan rujlar I. Dünya savaşından sonra üretilmeye başlamıştır. Kırmızı rengi elde etmek için kimyasal olarak özütlenen kabuklu bitlerden olan Coccus cacti kullanılmıştır. Bileşimlerinde genel olarak yağ, cila, pigment, yumuşatıcı, antioksidan ve koruyucular bulunmaktadır. Yağın kokusunu maskelemek amacıyla parfümler de eklenebilmektedir. Yağ asidi esterleri (2-propil miristat vb) yapışıklık hissini azaltmak için kullanılmaktadır. Renklendirici olarak genellikle suda değil yağda eriyen eritrosin, amarant, rodamin, tatrazin, dibromofloresin, tetrabromofloresin gibi boyalar kullanılmaktadır. Alüminyum hidroksit gibi metal oksitler suda çözünmeyen bileşikler oluşturulmasında kullanılmaktadır. Pigment olarak en sık eozin kullanılmaktadır.

Dudak koruyucu nemlendirici kremler, UV radyasyon, soğuk ve rüzgâr gibi çevresel etmenlerden korunmak amacıyla kullanılmaktadır. Bunların içinde de çeşitli cilalar (kandelilla, karnauba, mikrokristalin, ozokerit vb ) yağlar ( hintyağı tohumu, mısır, Hindistan cevizi, ayçiçeği yağı), silikon türevleri (dimetkon, dimetikon kopolyol, C30-40 alkil metikon) lanolin türevleri bulunmaktadır. Bunların yanı sıra diğer yağ asidi esterleri, kakao yağı, vitaminler, (A, E, B5) ot özütleri (Aloe vera), sıvı asıltı yapıcı (emülsifiye edici) (petrol, skualen, allontin vb ) cildi kapatıcı organik bileşikler (mentol, fenol), tat vericiler (vanilya, portakal vb. ), sentetik koruyucular (metil paraben, propil paraben) içermektedir. UVA ve AV-B den korumak için de oktil metoksi sinamat, padimat oksibenzon vb kullanılmaktadır.

Kirpikleri ve üst göz kapağını siyaha boyamak için maskara kullanılmaktadır. Günümüzde kullanılan maskara sabun esaslı bitkisel ve hayvansal yağ ve ciladan oluşmaktadır. Demir oksit, karbon, krom II oksit, titanyum dioksit ya da silikat renklendirmeyi ve koyulaştırmayı sağlayan pigmentlerdir. Maskara içeriğine bağlı alerjik reaksiyon görülebilir. Ortak kullanım nedeni ile bakteri kirlenmesi olabilir. Maskaranın fırçasının yanlış kullanılmasına bağlı olarak kornea hasarı görülebilir.