ABD'nin Türkiye'ye S-400 aylımı konusunda yönelttiği tehditlerin ardı arkası kesilmiyor...

Ancak, bu baskılar şimdilik bir sonuç vermemiş görünüyor...

Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostec'in CEO'su Sergey Çemezov, Türkiye'ye S-400 hava savunma sistemi tesliminin 2 ay sonra başlayacağını açıklarken, 'Her şey yolunda. İki ay sonra teslimata başlayacağımızı düşünüyorum. Ön ödeme yapıldı, kredi verildi. Kredi paralar harcandı, teçhizat üretildi. Ayrıca eğitimi de tamamladık' ifadesini kullandı.

***

Bu açıklamanın hemen ardından ABD tehditleri 'kuvveden fiile' çıktı...

Son günlerde ardı ardına iki hamle yapıldı...

Birincisi, İran üzerinden ikincisi doğrudan!

***

Önce İran üzerinden yapılsa da Türkiye'yi birinci derecede ilgilendiren hamleden başlayalım...

ABD Hazine Bakanlığı, İranın en büyük petrokimya şirketine, şirketin İran Devrim Muhafızları'na (IRGC) finansman desteği verdiği savıyla yaptırım uygulamaya başladığını açıkladı...

Yaptırım uygulanan İran Körfezi Petrokimya Sanayileri (PGPIC) şirketinin, petrokimya alanında boy gösteren 39 alt kuruluşu bulunuyor. Şirket İran'ın toplam petrokimyasal üretim kapasitesinin yüzde 40'ını ve ülkenin petrolkimyal ihracatının yüzde 50'sini oluşturuyor.

***

ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin konuya ilişkin açıklamasında 'Bu ağı hedefleyerek, IRGC'ye destek sağlayan İran'ın petrokimya sektörünün temel unsurlarını fonlanmasını engellemek istiyoruz' dedi....

İran petrol şirketinin petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği gelirin bir bölümü Türkiye'den geliyor...

ABD, İran'a yaptırımları başlatırken Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 8 ülkeyi yaptırımlardan altı aylığına muaf tutmuş, Türkiye de bu süre içinde petrol ithalatını aşamalı olarak azaltarak Nisan ayında 100 bin tona kadar indirmişti...

Bu aşamadan sonra Türkiye'nin İran'dan petrol ithalatının tamamen sona ermesi bekleniyor...

Bu da ithal ettiğimiz petrole daha fazla para ödeyeceğimiz anlamına geliyor.

***

Ancak asıl sorun doğalgazda...

Türkiye ile İran arasında 2023'e kadar geçerli bir doğal gaz anlaşması var...

'Al ya da öde' sistemine göre düzenlenen anlaşmaya göre almayı garanti ettiğimiz doğal gazı almadığımız takdirde bunun yaklaşık yüzde 75'lik kısmının parasını ödemekle yükümlüyüz.

***

Peki, muafiyetin kalkmasına rağmen doğalgaz alımını sürdürürsek ne olur?..

Eğer ilişkilerde düzelme olmazsa hiç kuşkusuz yeni yaptırımlar devreye sokulur...

Ve bunların ekonomi üzerinde olumsuz sonuçları olur.

***

Türkiye'de yetkililer daha önce muafiyet kalksa bile İran'da doğalgaz alımının sürdürüleceğini açıklamışlardı...

Bu durumda, doğalgaz alımı karşılığında ödemenin dolar dışı araçlarla yapılması düşünülebilir...

Bu aslında iki ülkenin de işine gelir; ancak bu duruma ABD mutlaka tepki gösterir.

***

İkinci hamle ise doğrudan Türkiye'yi hedef alıyor...

ABD, ülkede F-35 savaş uçağı eğitimi alan Türk pilotlara yenilerinin eklenmemesini kararlaştırdı. Halen eğitim gören pilotlardan da 31 Temmuz'da ABD'yi terk etmeleri istenecek ve Türkiye F-35 tedarik programından çıkarılacak...

Mesele bu kadarla da kalmayabilir... Bir sonraki aşamada Türkiye'nin 'ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası' (CAATSA) kapsamı içine alınması söz konusu... ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan, bu konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanı Akar'a gönderdiği mektupta 'Amerikan Kongresi'nde iki partinin de Türkiye'nin S-400 alması durumunda Türkiye'ye CAATSA yaptırımlarını uygulamak konusunda güçlü bir kararlılığı var.' ifadesini kullandı...

Ve ' (Türkiye'nin) ekonomik hedeflerinin bu durumdan zarar göreceğini, işsizliğin artacağını, büyümenin ve uluslararası ticaretin kayıp yaşacağı' uyarısını yaptı.

***

Kısacası, Türkiye-ABD ilişkileri hızla bir kırılma noktasına doğru gidiyor...

Dananın kuyruğu en fazla iki ay içinde kopacak!..

Sonrasını ise yaşayıp göreceğiz.