‘’Ankara’yı bilen var mı? diye sorsalar, ‘’Ben’’ diye ortaya atılır kimileri…
Kasıla kasıla da sürdürür sözlerini:
‘Hem de karış karış… ’’
Çankaya’yı, Ulus’u, Kızılay’ı başa alıp başlar saymaya…
Bıraksan, tek tek sayacak bütün semtleri…
‘’Semt gezgini’’ mübarek.
Caddeleri, sokakları,köprüleri, kavşakları,
Alt geçitleri, üst geçitleri,
Metro istasyonlarını, otobüs duraklarını
Restoranları, pastaneleri,
Ardından Alış-veriş merkezlerini,
Otelleri, motelleri sıralayacak bir solukta.
Belli ki çok gezmiş, çok arşınlamış Ankara sokaklarını…
Hemen her köşesini biliyor Ankara’nın…
Ya geçmişini?
O görkemli tarihini…
İşte orası biraz kuşkulu…
Bakmak başka, görmek başka…
Bilmek, çok daha başka.
Mesela, Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin Cumhuriyetin ilan edildiği ilk meclis binası olduğunu,
‘’Mesela’’lar çok…
-Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nin bulunduğu binanın ilk Milli Kütüphane olarak kullanıldığını,
-Anadolu Medeniyetleri Müzesinin 1997 yılında Avrupa'da yılın müzesi seçildiğini,
-Ankara Kalesi'nin altında II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yapılan 1200 kişilik büyük bir sığınak olduğunu,
-Sevgi Çiçeği'nin dünyada yalnızca Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yetiştiğini,
-Ankara'da ilk müzenin, 1921 yılında Kale'nin Akkale olarak isimlendirilen kısmında Eti Müzesi adıyla kurulduğunu ve halen Anadolu Medeniyetleri Müzesinin Taş Eserler deposu olarak kullanıldığını,
-İlk Devlet Konservatuarı’nın 1924’de Ankara'da kurulduğunu,
-Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi olarak bilinen keçi türünün, 13. yüzyılda Orta Asya'dan Anadolu'ya göçen Türkler tarafından Hazar Denizi'nin doğusundan Ankara'ya getirildiğini,
-Cumhuriyet tarihinin ilk orkestrası olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın 1924 yılında Ankara'da kurulduğunu,
-Türkiye'nin ilk paraşütçülük okulunun 1935 yılında Ankara'da açıldığını,
-Ankara'nın Ulucanlar Semtinde bulunan ve 1565 yılında yapılan Cenabı Ahmet Paşa Camii'nin Mimar Sinan'ın eseri olduğunu,
-Anıtkabir Aslanlı Yol'daki 24 Aslan heykelinin 24 Oğuz Boyunu, aslanların çift olmasının birlik ve bütünlüğü temsil ettiğini,
- İlk Türk arkeolojik kazısı olan Ahlatlıbel Kazısının, 1933'te Ankara'da Atatürk'ün isteği üzerine başladığını, bu kazıya ait buluntuların halen Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilendiğini,
-Ankara'da farklı inanışlara mensup birçok tapınağın olduğunu, bunlardan birinin de Roma Dönemine ait Augustus Tapınağı olduğunu,
-Atatürk tarafından 1946 yılında temeli atılan Ankara Üniversitesi’nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi niteliği taşıdığını,
-Uluslararası Sanat ve Müzik Festivali'nin ilk kez Ankara'da gerçekleştirildiğini,
-Anadolu'nun birçok yerinde oyun havası olarak icra edilen Misket'in Ankara'ya ait olduğunu,
-Cumhuriyet Döneminin ilk barajının 1936 yılında yapılan Ankara Çubuk Barajı olduğunu…
Bizimki çok gezmiş,
Gezmiş ama ‘’boş’’ gezmiş.