Bazı insanları tanımış olmak, saatlerle sınırlı da olsa onlarla söyleşmiş, birlikte yürümüş, aynı sofraya oturmuş olmak başlıbaşına bir zenginliktir. Benim için onlardan birisidir İlhan Başgöz.

Folklora adanmış çileli bir ömürdür onunki…

'Çileli' diyorum, çünkü 'kötü zamanlar'da az çektirilmemiştir ona da… Tıpkı bir başka ünlü folklor araştırmacımız Pertev Naili Boratav gibi… Öyle ki, ülkesinde çalışma şansı tanınmadı adeta… O da yurtdışına çıktı (Kaçtı mı demeli!), tıpkı Boratav gibi...

Okuma yazma oranının büyük kentlerde bile yüzde 5 civarında olduğu bir dönemde açmıştı gözlerini yaşama. Hem de Gemerek'te (Sıvas). Yani oranın çok daha düşük olduğu bir yerde… Ama Amerika'da, Indiana Üniversitesi'nde Türk Folkloru Kürsüsü Başkanı oldu. Yurtdışında Türkiye'den daha çok tanınıyor.

Yunus Emre'den Karacaoğlan'a, Nasrettin Hoca'dan Köroğlu'na nice folklor değerimizi bugün daha iyi biliyorsak onun emeği var bunda…

***

2015'te (22 Mayıs) memleketi Sıvas'ta, Cumhuriyet Üniversitesi'nde, Folklor/Edebiyat Dergisi Sedat Veyis Örnek Özel Sayısı nedeniyle düzenlenen buluşmaya katılmıştı. Orada tanışmış, söyleşmiştik. Gezmiştik Sıvas sokaklarında… Üniversitedeki etkinlikte yaptığı konuşmada, çocukluğundan bugüne yaşama serüveninden ayrıntıları maniler ve türkülerle süsleyerek anlatmıştı.

'Sedat Veyis de benim gibi Sıvas Lisesi'nde okumuş' dedikten sonra hemen şu maniyi paylaşmıştı örneğin:

'Bahçelerde bal erik

Dallarını eğerük

Bize Sıvaslı derler

Biz güzeli severük'

***

Hani 'ihtiyar delikanlı' diye bir deyimimiz var ya… Tam da o deyimdeki gibiydi. İhtiyar delikanlıydı aramızda… Coşkuluydu, heyecanlıydı… Neylersin ki, bir süre sonra o illet hastalığa yakalandı.

97 yaşında… Yüz yıllık bir çınar o!

Ama yorgun artık… Üstelik kanserle mücadele ediyor.

Geçen ay, yani geçen yılın sonlarıydı. Şöyle bir sosyal medya paylaşımıyla karşılaştık:

'Halk Bilimci Prof. İlhan Başgöz'ün sağlığı hakkında duyuru.

Selamlar,

Bu duyuruyu İlhan Hoca adına yazıyorum. İlhan Hoca hepinizin bildiği gibi yüz yaşına merdiven dayamış durumda. Yıllardır kanser tedavisi görüyor. Buradan sizlere doğrudan seslenme olanağı yok maalesef. Son iki yıldır sağlık durumu giderek ağırlaşıyor ve Ağustos ayında yatağından kalkmaya çalışırken düşmesi sonucunda kaburgaları kırıldı. O tarihten beri yataktan kalkamıyor ve tedavisi salgın nedeniyle evinde yürütülmeye çalışılıyor. Sık sık hastaneye gitmesi gerektiği için mevcut koşullarda türlü zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Bir yılı aşkın zamandır ısrarla Türkiye'ye dönmek istemesine rağmen küresel salgın ve sağlık durumu nedeniyle olağan yollardan bunu gerçekleştirmesi mümkün olamadı. Eylül ayı içerisinde Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçağı ile memleketine dönebilmesi için başvuruda bulunduk. Maalesef yapılan başvuru şu ana kadar gerçekleştirilemedi. İlhan Hoca Türk folkloruna büyük emekler vermiş, Cumhuriyet'le yaşıt, uluslararası saygınlığı olan bir akademisyenimizdir. Naçizane, bu duyuruyu belki Türkiye'ye dönebilmesi için devam eden sürece katkısı olur ümidiyle paylaşmanızı rica ediyorum.

Saygılarımla.'

***

Duyarlı kamuoyu harekete geçti. Bu duyuru paylaşıldı durdu sosyal medyada…

Sonunda 'duydu' Sağlık ve Dışişleri bakanlıkları…

Gönderildi bir ambulans uçak. Türkiye'ye getirildi İlhan Başgöz.

Bu kadar mı zordu, Türk folkloruna ömrünü vermiş bir çınarın sesini duymak!

Karacaoğlan'ın sesidir o ses, Yunus Emre'nin, Pir Sultan'ın, Köroğlu'nun…