Gün geçmiyor ki bizi şaşırtan bir gelişme olmasın… Ekonomideki gelişmelere odaklanmış çoğumuz. Döviz, kur, enflasyon, zam… Trump, şarbon… Maşallah her gün yeni bir heyecan içerisindeyiz milletçe! Nefesimizi tutmuş bekliyoruz 'acaba bugün başımıza ne gelecek' diye!
Bir duyuyoruz tüm bu gündemimiz içerisinde ODTÜ'nün 40 dönüm arazisi 49 yıllığına Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) tahsis edilmiş… Bedelsiz bir tahsis söz konusu olan… Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan Merkez Bankası dahil pek çok kurumun da ODTÜ'den arazi istediği bilgisini paylaşıyor…
Nedir bu ODTÜ arazisine olan ilgi! Ormanlarını kestik yol yaptık hırsımızı alamadık ODTÜ'den. Şimdi de arazilerini teneşir vade devretmeye başladık…
ODTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İnci Gökmen, ODTÜ'de 19 yurt olduğunu ve geçen sene sadece 114 öğrencinin yerleşme sorunu yaşadığını ve KYK yurdunun yapılmasını gerektirecek binlerce öğrencilik bir açık olmadığını paylaştı kamuoyu ile… Gökmen, imzalanan protokolle birlikte ODTÜ içerisinde çift başlı bir yönetimin ortaya çıkacağı kaygısında. ODTÜ'de yapılan yurtların bir kısmının mezunlar tarafından inşa edildiğini hatırlatan Gökmen, 'Mezunlar annelerinin babalarının adına geliyorlar ve yurtlar yapıyorlar bu da mümkün. İdaresini de ben yapacağım demiyor. Okula teslim ediyor. Yani böyle bir gelenek de var' hatırlatması yapıyor İnci Gökmen. Anlayan olursa…
Yaklaşık bir buçuk aydır ODTÜ yerleşkesinde yaşanan süreci bileşenlerle ve diğer kitle örgütleriyle birlikte değerlendirdiklerini söyleyen Tezcan Karakuş Candan ise, ODTÜ'nün toprak bütünlüğü, yönetim bütünlüğü ve kentsel bütünlük içerisindeki yeşil aksının hep tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor.
Candan'a göre; Özellikle Malazgirt Bulvarı'nın açılması ve sonrasında Mustafa Verşan Kök'ün rektörlüğe gelmesiyle, ODTÜ talana açık hale getirildi…
Bu noktada ilginç bir detaya dikkat çekiyor ve imzalanan protokolü ancak yargı yoluyla elde ettiklerini söylüyor Candan. Bütünlük içerisindeki ODTÜ arazisinin parsel parsel tahsis edilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Candan, ODTÜ arazisi ile ilgili gözlemlerini ve endişelerini şöyle dile getiriyor:
'Birçok kurumun ODTÜ'den arazi istediğini biz duyuyoruz ve biliyoruz. Bunların başında Merkez Bankası geliyor. Birçok kurum da sıraya girmiş durumda. Yani ODTÜ arazisi parsel parsel tahsis yapılabilecek bir bölüşüm sürecinin parçası gibi görülüyor. Rektör bunu uzunca bir süre açıklamadı. Muhtemelen ODTÜ bileşenleri ve ODTÜ mezunları da bu protokolü bu bizim aracılığımızla öğrenmiş olacak. Bir kere ODTÜ rektörünün başka nerelerle protokol imzaladığını bilmiyoruz... Varsa bu protokollerin açıklanmasını istiyoruz.'
KYK'ye ODTÜ arazisi içerisinde bir yurt alanının tahsis edilmesinin barınma sorunundan öte olduğuna dikkat çekiyor Candan. Konuyu yargıya taşıyacaklarını söylerken, yapılacak olan yurdun öğrenciler arasında çatışmalı bir alan yaratacağına da işaret ediyor Candan. Bunun gerekçelerini ise şöyle aktarıyor:
'KYK'nın yurdunu KYK yönetecek, diğer yurtları ODTÜ yönetecek. KYK'nın da bir ideolojik sürecin parçası olduğunu ve yurt yapımıyla birlikte bunun bir örgütlenme aracına dönüştürüldüğünü de biz mimarlık ortamından doğru okuyabiliyoruz. Tıpkı Atatürk Orman Çiftliği'nde kaçak sarayın yapılması, tıpkı İller Bankası'nın yıkılıp yerine ibadethane yapılması gibi bu yurt yapımlarını da ideolojinin mekansallığı olarak görüyoruz.'
Bunca sıkıntı, sorun varken… Hani devredecek, peşkeş çekecek başka arazileri bulmakta da çok sorun yaşamayacak iken… Nedir bu ODTÜ merakı? Nedir bu ODTÜ kompleksi?
Hiç gitmiyor ODTÜ'nün başındaki kargalar… Dün neyse bugün de aynı… Bizde bu kafa oldukça daha çok millilik hayalleri kurarız bilimde teknolojide…
Memleketin eğitim sisteminin geldiği noktada; Yeni ODTÜ'ler inşa etmek mi gerek? Yoksa elimizde olan değeri bölüp, parçalayıp ortadan kaldırmak mı olması gereken…