Bugün, yarın derken, günler, haftalar, hatta aylar geçti.

Sonunda, açılışın ilk etabı gerçekleşti.

Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sunulan hizmetlerin tamamı hafta başından itibaren Bilkent Şehir Hastanesi'nde sürdürülmeye başlandı.

Bilkent'te toplanma işleminde sıra Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara FTR Hastanesi, Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde.

Taşınma işlemlerinin Haziran ayı başlarına kadar tamamlanması planlanıyor.

Atatürk Hastanesi'nin, ardından söz konusu hastanelerin Bilkent Şehir Hastanesi'ne taşınmasının ulaşım konusunda herhangi bir güçlükle karşılaşılıp karşılaşılmayacağı konusunda şimdiden bir şey söylemek zor.

Bu konudaki yoğun eleştirilerin haklı olup olmadığı, söz konusu hastanelerin taşınma işleminin tamamlanmasıyla belli olacak.

Umalım da muhalefet sözcülerinin ve tabip odalarının çeşitli eleştirilerine neden olan kompleks hastane, en azından ulaşım konusunda bir sıkıntıya neden olmaz.

Sağlık konusuna değinmişken, insan sağlığını tehdit eden bir başka konuya değinmeden geçmeyelim.

Tehlike, Çankaya sokaklarında kol geziyor.

Kış aylarında yiyecek bulmakta güçlük çeken sokak köpekleri, etraftan geçen insanlar için tehlike oluşturuyor.

Kulaklarındaki küpeden sağlık kontrolünden geçirildikleri anlaşılan köpekler, açlığın da etkisiyle bazen saldırganlaşabiliyorlar.

Bunun son örneği, kısa süre önce Çankaya'da bulunan Kuşkondu Sokak'ta meydana geldi.

Evine girmek üzere akşam karanlığında yürümekte olan genç bir erkek, sürü halinde dolaşan kulakları küpeli köpeklerin saldırısına uğrayarak çeşitli yerlerinden yaralandı.

Bu hayvanları kulaklarına küpe takıp sokaklara salıvermek sorunu çözmeye yetmiyor.

İnsan dostu bu hayvanların çaresizliğine, kışın dondurucu soğunda açlıktan saldırgan hale gelmelerine köklü bir çözüm bulmak gerekiyor.

Konu, hayvan hakları açısından da büyük önem taşıyor.

Göstermelik barınakların pek de bir işe yaramadığı çokça görüldü.

Köpekler insan dostudur.

Onlara kıymayalım,

Bir küpeyle yetinip, sokaklara salmayalım.

Salmayalım ki ne canlar yansın, ne de bu dostlar bir deri bir kemik kalsın.