Hükümetin zarar ediyor gerekçesi ile Nisan ayında satışa çıkartacağı 14 şeker fabrikasının satışına karşı tepkiler sürerken, bu anlamda birlikte hareket etmenin önemi de anlaşılıyor gibi…

Gözlemlediğimiz, toplumda çoğu kesimin şeker fabrikalarının satışını siyaset üstü bir konu olarak algıladığı yönünde… Sonuçlarının ekonomiye nasıl yansıyacağının bilinci de oluşuyor görünüyor. Şeker-İş Sendikası’nın yıllardır yüksek sesle ifade ettiği şeker gerçeği de böylece toplumda daha fazla karşılık ve destek buluyor. Şeker-İş Sendikası, bir yandan şeker fabrikalarının satışı ile ortaya çıkacak ekonomik tahribatı anlatırken, bir yandan da Nişasta Bazlı Şeker’in kullanılması ile sağlıkta yaşanacak gerçekleri ortaya koyuyor dünyadaki örnekleri ile…

Son olarak Şeker-İş’in destek halkasına Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) katıldı. TÜDEF Genel Başkanı Ferda Hekimci, 102 şubeleriyle Şeker-İş’in başlattığı “Şeker Fabrikaları Satılmasın'' kampanyasına destek vereceklerini açıkladı. Hekimci, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi söz konusu olursa, yurt çapında NBŞ’li yiyecek ve içeceklere karşı tüketimden gelen gücü kullanacaklarını net olarak ifade ederek, “almama hakkımızı kullanacağız'' dedi.

Hekimci, Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök ile birlikte yaptığı açıklamada, geçmiş özelleştirmeler ile örnekledi ortaya çıkacak sorunları… Endişelerini dile getirirken, “Geçmişte et ve süt sektörlerinde yer alan kamu işletmelerinin özelleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan ve hala yaşadığımız sorunlar herkesçe bilinirken, yeniden aynı yöntemlerle halkın malı olan öz be öz yerli ve milli olan şeker fabrikalarımızın elden çıkarılması hiçbir haklı gerekçeyle anlatılamaz.'' diye seslendi.

Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök’ün, şeker fabrikaları ile ilgili olarak siyasilerin çeşitli açıklamaları olduğunu ancak “kim ne derse desin aslolan gerçek satış şartnamesidir'' ifadesi de dikkat çeken önemli bir detaydı toplantıda.

Şeker fabrikalarının satışına karşı bir diğer sesleniş de CHP Gölbaşı İlçe Örgütü’nün düzenlediği “Çiftçi Çalıştayı''ndan geldi. CHP Ankara milletvekillerinin katıldığı ve görüşlerini paylaştığı çalıştaya, bölge çiftçileri de duyarsız kalmadı… Çalıştayın ana gündemini ise şeker fabrikalarının satışı oluşturdu doğal olarak… CHP PM Üyesi Gökhan Günaydın, tarımın genel sorunlarına değinirken, tarımın sadece köylünün değil 80 milyonun tümünün sorunu olduğunu dile getirdi. Konunun siyaset üstü bir noktada olduğunu vurgularken de şunlara işaret etti:

“İster Ak Parti ister MHP, isterse de diğer partilere oy vermiş olun bu sizin bizim karşımızda ki değerinizi azaltmaz. Biz bugün karşımızda üretmek için her türlü gayreti gösteren bir çiftçi profili görüyoruz. Ama vicdanla akılla karşı, karşıya olduğumuz sorunu değerlendirmek zorundayız. Fransa’da çiftçi tam malını satmaya başladığı zaman eğer ithalat başlarsa Fransız çiftçisi otoyolları kapatıyor. Ben malımı satmadan ithalat yapamazsın diyor. Peki Fransız çiftçisi bunu yaparken sağcı, solcu ayrımına bakıyor mu hayır bakmıyor. Toplu halde hakkımızı savunacağız ve bunu böyle görenlerde hakkımızı yiyemeyecekler.''

Gökhan Günaydın, şeker pancarı ve şeker fabrikalarının satışından söz ederken de, Türkiye’deki NBŞ’in yüzde 70’inin kayıtdışı ve denetimsiz olduğunu paylaştı çiftçilerle. Dolayısıyla TBMM’den çıkan NBŞ kotasının yüzde 5’e çekilmesi kararının da bu anlamda çok önemi olmadığını açıkladı…

Çalıştayın diğer konuşmacısı CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ise şeker fabrikalarının satışının ihmal edilecek bir konu olmadığını ancak mevcut koşullarda ihmal edildiğini belirtti. “Devletin elindeki 25 şeker fabrikasından 14’ü özelleştiriliyor… Ne derlerse desinler bu 14 fabrikanın çok kısa bir zaman içerisinde üretimini bitirecekler. Halbuki dünyada şeker gittikçe pahalanan bir ürün şeker pancarı ile şeker üretimi gittikçe değerlenen bir durum… Yani şeker fabrikalarına ihtiyaç var. Desteklenmesi gerekiyor çiftçinin desteklenmesi gerekiyor. Cumhuriyetten bugüne çiftçi kamu kurum ve kuruluşlarca desteklenmiş şimdi biz bu destekleri yok ediyoruz bunları özelleştiriyoruz'' diyerek şekere dair kaygılarını dile getirdi Kuşoğlu…

Henüz satılmamışken ve zaman varken dikkate alınmalı bütün endişeler şeker fabrikalarının satışı ile ilgili. Ve “Zararın neresinden dönsek kardır'' denme zamanı bu noktada.