Gecenin köründe Cinnah Caddesi'nden yükselen siren seslerini duyunca hemen pencereye koştum.

Gördüm ki, insanı huzursuz kılan sesi merak eden tek kişi ben değilmişim…

Binaların balkonları, pencereleri meraklı bakışlarla etrafı gözleyen, siren sesinden ''durumu'' anlamaya çalışan insanlarla dolu.

Yaşanılan koşullar nedeniyle akla ilk gelen ölümcül virüs oluyor.

Belli ki, malum illet, herkesi tedirgin etmiş.

Gecenin karanlığında siren sesinin geldiği noktayı kestirip, tehlikenin ne kadar yakında olduğunu tahmin etmeye çalışıyorlar.

Giderek uzaklaşan, uzaklaştıkça zayıflayan bir ses ise duyulan, şimdilik sorun yok.

Hemen yakınlardan geliyorsa o kötü.

Sesin geldiği noktada hareketlilik varsa daha da kötü.

Siren sesi, giderek zayıflayıp, duyulmaz olunca, pencereyi kapatırken aklıma düştü:

''Merak'' denilen şey yalnız bize mi özgü?

Elbette değil, ancak bizim millette dozu biraz fazla…

Günlük yaşamda sıkça kullanılan sözcük Arapçadan dilimize geçmiş.

TDK sözlüğündeki anlamı şöyle:

- Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
- Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
- Düşkünlük, heves
- Kaygı, tasa

Ölümcül virüsün yarattığı ''kaygı, tasa bir yana bırakılırsa, ''bize en uygun düşen, biraz farklı biçimde de olsa her halde ilk sırada yer alan tanım olurdu.

Öyle ya!

Modası geçmiş aracın çarparak hurdaya ayrılacak hale getirdiği lüks otonun burnundan soluyan sürücüsünün yanına koşup '' kaza mı oldu?'' diye sorma yürekliliğinin (!) temelinde de bizim insanımıza özgü ''merak'' denilen şey yatmıyor mu?

Komşunun evine taşınan albenili paketlerin içlerinde neler olduğunu anlamak için sergilenen çabayı yine bize özgü ''meraktan'' başka hangi sözcük tanımlayabilir.

Karşı binanın üst katındaki dairenin ışıklarının sabahlara kadar neden hiç sönmediği,

Bitişik apartmanın giriş katındaki dairenin perdelerinin neden hep kapalı olduğu bize özgü ''merak'' yüzünden az mı konuşulmuştur?

Ya dünyada olup bitenler…

Teknolojideki gelişmeler…

Tıbbın ulaştığı noktalar…

Geçiniz…

Türkiye'nin başkentini soruyor Tv muhabiri sokak röportajında

Bizimki şaşkın bakıyor kameraya öylece…

''Komşuları'' sorsalar bülbül kesilecek…

''Ahmet beyler'', ''Fatma hanımlar'' diye başlayacak söze...

Eksiksiz sıralayacak çevre sakinlerini…

Merakı bu ya…