Salı gecesi korkulan oldu ve Ankaragücü küme düştü.

Bu kulübe daha önce Cemal Aydın döneminde 2006 ve 2007 yıllarında iki kez gelerek takımı düşmekten kurtaran, son olarak 2009 tarihinde Cengiz Topel Yıldırım başkanlığında son 9 haftada ateşten gömleği giyerek, aldığı 5 galibiyetle, takımı 39 puanla 13.sıraya çıkartıp kümede tutma başarısını gösteren Hikmet Karaman, maalesef bu kez mucize yaratamadı.

Bu olayları bizzat yaşayan bir kişi olarak da Hikmet Karaman'ı 4'üncü kez göreve geldiğinde 'Başın düşerse dara, Hikmet Karaman'ı ara' şeklinde methiye düzmekten kendimi alamamıştım.

Ama bu sefer olmadı… Peki neden?

Ankaragücü'nün bu sezon ki Karaman dönemini 2 ayrı evrede irdelemekte yarar var.

İlk 11.'inci hafta kelimenin tam anlamıyla muhteşem geçti. 5 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 yenilgi alınarak toplanan 19 puan umutların yeşermesi hatta tavan yapmasına neden oldu.

Yine 'oldu-olacak' diye düşünceler mucizeye kilitlenirken, son 6 maç kabusunun yaşanacağına yani düşmesi neredeyse kesinleşmiş gibi olduğu dönemde hem de işler o kadar iyi giderken, kendi evinde Denizli ile 1-1 berabere kalacağına kimse ihtimal dahi vermiyordu.

Sarı-lacivertliler için o uğursuz 1-1'lik sonuç, kötü sonun başlangıcı oldu. Arka arkaya, Malatya (D), G.Antep, Başakşehir (D), F.Bahçe ve son olarak Kasımpaşa(D) maçlarında alınan seri yenilgiler, A.Gücü için iyi başlayan son Karaman döneminin hüsrana dönüşmesine neden oldu.

Bu son duruma kadar hakkında methiyeler düzdüğümüz Hikmet Karaman'ın son 6 haftalık performans düşüklüğünü de eleştirmek hakkımız. Hele hele son Kasımpaşa maçında hakemin VAR ile 5 dakikalık çekişmesi sonrası verdiği penaltıya kendi deyimiyle 'İlk 45 dakikayı sadece hakeme karşı tavırla geçirdik' sözünü yakıştıramadık. 111 yıllık bir çınarın kaderi bu kadar basit takıntılarla çizilmemeliydi. Sorarlar adama, 'ilk defa mı hakem gadrine uğruyorsun?' diye…

GENÇLERBİRLİĞİ İÇİN BİR İHTİMAL DAHA VAR

Başkent'in Cumhuriyet ile yaşıt bir kulübü Gençlerbirliği, Göztepe karşısında 2-0 yenik duruma düştüğü mücadelede inanılmaz bir geri dönüşe imza atarak ligde kalma umutlarını son maça hem de sırtında ağır bir yükle taşıdı.

Eğer A.Gücü'nden sonra Gençlerbirliği de düşerse Süper Lig, 40 yıl sonra Ankara takımları olmadan oynanabilir.

Ligde düşecek 4'üncü takımı, ligin son haftasındaki Kayserispor- Fenerbahçe ve Trabzonspor- Gençlerbirliği karşılaşmalarında alınacak sonuçlar belirleyecek.

İşin gerçeği ipler tamamen Kayseri'nin önünde… Sarı-kırmızılı ekip, şampiyon olabilme ihtimalini elinin tersiyle iten ve son derece moralsiz olan F.Bahçe karşısında bir puan alırsa diğer sonuç ne olursa olsun kümede kalacak ve Gençlerbirliği veda edecek.

Olasılık hesapları ancak Kayseri'nin F.Bahçe karşısında alacağı yenilgi ve Gençlerin Trabzon deplasmanında elde edeceği 3 puandan sonrası konuşulabilecek. Bu durumda Gençlerbirliği de puanını 41'e çıkararak Kayserispor ile eşitlenecek.

İşte o zaman devreye 2'li averaj girecek ve Gençler, Kayseri karşısında aldığı 3-2 ve 2-2'lik sonuçlarla üstünlük sağlamış olduğundan Gençlerbirliği kümede kalabilecek.

Peki Ankaragücü de Gençlerbirliği ile aynı puanda, o da evinde oynayacağı Alanya maçını kazanarak Kayseri ve Gençlerbirliği ile eşit duruma gelebilme ihtimaline rağmen niye küme düştü diyeceksiniz.

O zaman da 3'lü averaj devreye girecekti ve bu durumda eşit puan ve eşit averaja rağmen 'fazla gol atma üstünlüğü' nedeniyle Gençlerbirliği 1'inci Kayseri 2'inci A.Gücü de 3'ncü sırada yer aldığı için bu olasılık ortadan kalktı ve işte bu yüzden de Başkent'in Sarı-lacivertlilerinin Süper lige veda ettiği ilan edildi.

Gençlerbirliği için bir ihtimalin daha olduğunu belirtik ya Teknik Direktör Özcan Bizati, 'Göztepe maçında geri dönüşlerini yapmak zorundaydık, bunu yapacağımızı gösterebildik' diye ligde kalma umutları için tutundukları dalı bırakmama konusunda inançlı olduklarını ve sonuna kadar mücadele vererek Gençlerbirliği'ni ligde tutacaklarını iddia etti.

Bakalım Gençlerbirliği ligde kalabilecek mi yoksa o da veda ederek Başkent'in 40 yıl sonra Süper ligde temsil edilememesine mi neden olacak. Yaşayıp göreceğiz… Şunun şurasında kaç gün kaldı ki.