Hani derler ya oynadığı oyunla adeta gözlerimizin pasını sildi diye…

İşte Ankaragücü, Antalya karşısında gerçekten böylesine başka bir deyimle “Şiir” gibi oynadı… Belli ki milli maç haftası ve yerel seçim arası çok iyi değerlendirilmiş. Tek eksiği şans meleklerinin yanında olmamasıydı. Tüm bunlara karşın sadece hanesine bir puan yazdırabildi. Ancak sarı-lacivertliler için bunun ‘yıldızlı 1 puan’ olma olasılığı bir hayli yüksek… Kim bilir, vereceği katkı süper ligde kalmayla eşdeğer olabilir.

Maçın istatistiklerine bir bakalım… Başkent ekibin her hanede ezici üstünlüğü var, pardon taç atışı hariç! Girdiği sayısız pozisyondan sadece 1 gol çıkarabilmesi şanssızlık kadar gol ayaklarının beceriksizliği ve rakibin başta kalecisi Leite olmak üzere tecrübeli savunmacıları Veysel, Güray ve Erdoğan’ın gününde olması etkili oldu. Yoksa günün rekoru olan 538 pasta %90 isabet sağlayan, 6’sı isabetli 16 şut çıkaran, bir şutu direkten dönen, 3 net pozisyon kaçıran, rakip ceza alanında 32 kez topla buluşan, 6’sı isabetli 24 orta yapan, 43 ikili mücadele kazanan, 2’ye karşı 9 korner kullanan bir takım istatistiğinde skora tek gol yansımasının başka bir izahı olamaz.

Başkent temsilcisi daha ilk 12.dakikada Ali Sowe ve Ali Kaan ile maçı kopartacak pozisyonları Brezilyalı Leite’nin müthiş kurtarışları nedeniyle değerlendiremedi. İlk yarıda kaleye 2 kez gelen Antalyaspor’a ilkinde kaleci Bahadır geçit vermedi ancak ikincisinde savunmasının bir anlık gafleti yüzünden gole engel olunamadı. 2.devrede takımın oyundan düşme durumuna gelmesini erken fark eden Emre Belözoğlu, 60’ta Pedrinho ve Bassogog’un yerine sakatlıktan dönen Efkan Bekiroğlu ile Tasos’u sahaya sürerek takıma yeniden dinamizm kazandırdı. 4 dakika sonra da semeresini gördü. Takımın gol ayağı Efkan, 24 Şubat’tan beri ayrı kalışının acısını rakip fileleri havalandırarak çıkardı. Bunda pozisyonu hazırlayan Ali Kaan ve asisti yapan Ali Sowe’nin de katkısı göz ardı etmemek gerek… Kalan sürede Tasos’un direği geçemediği dahil girilen gol pozisyonları eşitliği bozmadı.

Evet skor, sergilenen oyunun hakkı olmadığı için Başkent tarafını sevindirmedi ama oynanan “Şiir tadındaki futbol” Teknik direktör Emre Belözoğlu’nun deyimiyle ligi “Güvenli alanda” bitirmek ve kupada da finale çıkma konusunda bayağı umutlandırdı.

GENÇLERİN VAR OLMA MAÇI

Yeni yönetim ile coşan Gençlerbirliği, Süper lige dönüş yolculuğunun ilk adımı olan Play-Off inadını sürdürüyor…

Bir nevi var olma maçları içinde en zorlu dönemeç olan Bolu deplasmanında çok akıllı bir mücadele örneği sergileyerek 6 puan değerinde bir galibiyetle ikili averajı da elde etti. Çünkü rakip, tıpkı koca çınar gibi aynı hedef için mücadele veriyordu. Üstelik hem 3 puan önde hem de ev sahibi olmanın avantajına sahipti. Son 9 haftada elde ettiği 6 galibiyet ve 2 beraberlikle istim üzerinde olduğunu da gösteriyordu.

Sinan Kaloğlu, ilk yarıda rakibin hızını kesmek ve sert bir kayaya çarptığını göstererek Boluspor’un direncini kırma taktiğini başarıyla uyguladı. Zaten bu yüzden her iki takım da pozisyon kısırlığı yaşadı. 2.yarıda ise sahada bambaşka bir Gençlerbirliği vardı.  Özellikle Yatabare’nin sakatlanmasıyla ilk 11’de yer bulmaya başlayan genç yetenek Melih Bostan, kendisine tanınan şansı iyi kullandığını son 5 maçta 4 gol ve 3 asistle kanıtladı.19 yaşındaki bu genç, kurtlara yem edilip harcanmadığı takdirde Gençlerbirliği’nin golcü problemini uzun yıllar çözmeye aday.

Bu arada bu önemli galibiyette büyük pay sahibi olarak;1’er gol ve asistle katkı veren Melih Bostan ile Amilton, Ensar Kemaloğlu ve başarılı kurtarışlarıyla dikkat çeken kaleci Ertuğrul, diğer arkadaşlarından bir adım önde oldular. 90+3’üncü dakikada konsantrasyon eksikliği yüzünden yenilen gol de koca çınar için bir nazar boncuğu olsun…

Bolu galibiyeti, Gençlerbirliği açısından birkaç farklı özelliği de içinde taşıdı… Kırmızı-siyahlılar bu sezon ilk kez üst üstte 3 maçlık galibiyet serisi elde ettiler hem de ikisi deplasmanda olmak üzere. Bir diğeri ise sahasında kazandığı 5 maça karşın deplasman galibiyeti sayısını 6’ya çıkardı. Şöyle desek daha çok anlam kazanır; puan sıralaması dışarda alınan sonuçlara göre yapılsa, Gençler 23 puanla 5.olurdu üstelik lider ile arasındaki fark 23 değil sadece 5 olurdu.

Başkent ekibi için bir diğer avantaj ise zorlu maratonun bitimine 6 hafta kala, Play-off hattına girme konusunda mücadele ettiği rakiplerine oranla fikstür açısından daha rahat durumda olması…