Göz göze gelince görmezden gelemiyor insan…
Ne de olsa eski dost…
Bilmez ki benim derdim dağları aşmış…
Ama kaçış yok…
Selam verdin dinleyeceksin…
‘’Emekli zammı sonrası yeni fırsat! Promosyonda üst limite geçme imkanı! Yüzde 25 detayı dikkat çekti.’’ Başlıklı habere takmış kafayı…
‘’Müjdeden haberin var mı’’ diye sordu tersler gibi
‘’Hayır’’ dememe fırsat vermeden, bir çırpıda aktardı müjdenin devamını:
‘’Zamlı maaşlardan emekli promosyonları da etkilendi. Emekliler zam aldıkları için bankanın ödediği bir üst promosyon limitine geçebilecek.’’
‘’İyiymiş’’ dedim boş boş…
Duruma ‘’çanak tutmaya’’ kalkıp da ‘’Boş ver ya…Şimdi söyletme beni’’ diye karşılık versem, biliyorum başıma gelecekleri…
‘’Nerede akşam, orada sabah’’ misali köşe başında dert babalığı yapacağız kesin…
Zaten bizim derdimiz bize yetiyor.
Ama ‘’iyiymiş’’ yanıtı da çözüm olmadı…
Bizimkinde bir surat, bir tepki…
‘’Ne demek iyiymiş’’ diye tersledi önce…
Sonra bir adım yaklaştı, ikinci adımını atmadan, duraladı…
Artık ‘’eski dost’’ hatırına mı, yoksa aramızdaki belirgin ‘’siklet’’ farklılığı nedeniyle gözü korktuğundan mı bilemem…
Ters ters bakmakla yedtindi…
Yüzünü buruşturarak yanımdan uzaklaştı…
Giderken hala bir şeyler söylüyordu…
Aradan zaman geçti…
Geçenlerde yine karşılaştık…
Zam furyasının tavan yaptığı bir gündü…
Görmezden geldim…
Ama çaktırmadan baktığımda yüz ifadesinden ‘’Nasıl iyimiymiş?’’ diye sorduğunu hissettim.
Başımı eğdim…
Sessizce yoluma devam ettim…