Eğitimci kimliğinin yanında 2019 yılında yayımlamış olduğu “Kırmızıyla Ben” kitabıyla yazarlar listesine adını yazdıran ve 2022 yılında kendi şarkılarından oluşan “Yaşam Mevsimi” isimli albüm ile dinleyicileriyle buluşan Eğitimci-Yazar-Besteci Yusuf Özlem Yılmaz ile Başkent olarak konuştuk. İlk kitabından sonra “Tebessümün Ölümü”, “Pandalina”, “Abrakadabra” gibi eserleri de edebiyat dünyasına kazandıran Yılmaz, “Yaşanmışlıkları severim ve insanlar konuşurken onların başından geçen olayları dikkatlice dinlerim. Bu kitaplarıma da yansıyor. Kitaplarımda hep hayat hikayeleri mevcut. Aslında okuyucular kendilerinden bir şeyler bulabiliyor” diyerek kendi tecrübelerini insanlara aktarmaya devam ediyor. Çok yönlü olmak için çaba sarf edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Yılmaz, “Gençler, asıl işleri ne olursa olsun mutlaka artan zamanlarında kendilerini iyi hissettikleri işleri yapmalılar” tavsiyesinde bulundu.
· Sizi tanıyabilir miyiz? Yazarlık süreci nasıl başladı?
Ben Yusuf Özlem Yılmaz. Sınıf Öğretmenliği görevimi hala devam ettiriyorum. Yazarlık süreci 2013 yılında başladı ancak ben kendimi bildim bileli yazı yazmayı çok seviyorum. Küçüklüğümden beri sıkıldığım tüm zamanlarda yazı yazarım. Aslında sıkıntılarımı yazılı olarak dile getirmeyi severim. Yazı ile dertleşirim. Bu bana her zaman iyi gelir. Hatta küçükken günlük tutmaya bayılırdım. Her akşam yatmadan önce mutlaka o gün yaşadıklarımı kısa da olsa yazmaya özen gösterirdim. Daha sonraları Türkçe derslerinde kompozisyon yazarken yazıya ilgim olduğunu anladım. O zamanki hocalarıma göre başarılı olup olmadığımı hiç hatırlamıyorum ama ben yazmayı çok seviyordum. Ama Türkçe derslerinde başarılı olduğumu hatırlıyorum. Bu ufak denemelerim yerini zamanla daha büyük oluşumlara bıraktı. Zaten “Kırmızıyla Ben” bunun en büyük kanıtı.
“ARTIK MASAYA KİTAP YAZMAK İÇİN OTURUYORUM”
· “Tebessümün Ölümü”, “Pandalina” “Kırmızıyla Ben” “Abrakadabra: Şimdi Değişim Zamanı” kitaplarınıza gelen ilginin boyutu ve aldığınız tepkileri anlatır mısınız?
İlk kitabım “Kırmızıyla Ben” piyasaya çıktığında çok heyecanlıydım. İnsanların kitabımı beğenip beğenmeyeceğini çok merak ediyordum. Endişeleniyordum. Aslında bu bütün yazarların başına geliyor diyebilirim. Sonrasında kitabım piyasaya çıktı. İnsanlardan çok farklı tepkiler aldım. Korktuğumun aksine çoğu okuyucu kitabımı beğendi. Bazı ünlü sanatçıların sayesinde kitabım geniş kitlelere ulaştı. Bu çok hoşuma gitti. Yazma konusunu daha ileri boyuta taşıdım ve artık masanın başına kitap yazmak için oturmaya başladım. Diğer kitaplarım sırasıyla geldi. Hepsi de okuyucular tarafından çok sevildi.
· Kitaplarınızın içeriklerinden okuyucularımıza bazı ipuçları verir misiniz?
“Abrakadabra” hariç diğerlerinin hepsi roman türünde. Yaşanmışlıkları çok severim ve insanlar konuşurken onların başından geçen olayları dikkatlice dinlerim. Bu kitaplarıma da yansıyor. Kitaplarımda hep hayat hikayeleri mevcut. Aslında okuyucular kendilerinden bir şeyler bulabiliyor. Bu çok önemli. “Abrakadabra” kişisel gelişim türünde. İnsanlara zor hayat koşullarında nasıl iyi kalabileceklerini anlatıyorum.
“YAZMAK TUTKU İŞİ”
· Okuyucularınızın dikkatini çekme ya da daha fazla okuyucuya ulaşmak gibi bir mücadeleniz var mı?
Türkiye’de yazar olmak çok zor. Çünkü aylarca belki de yıllarca emek verdiğin eserin okunmuyor. Bazı yazarlar bunu bile bile kitap yayınlamaya devam ediyor. Çünkü yazmak bir tutku işi. Bundan vazgeçmek kolay değil. Okuyan çok küçük bir kesim var. O kitleye kitaplarınızda kendi hayatlarından bir şeyler sunabilirseniz onları yakalamak çok kolay oluyor. Bana geri dönüşler genelde bu şekilde. Kitaplarımdaki bazı olayları insanlar bire bir yaşamış olabiliyor.
· “Abrakadabra: Şimdi Değişim Zamanı” kitabınızda; “Hadi o zaman kalk yerinden, doğrul. Seni üzen şeyleri bir kenara bırak. İyileşmek için bir şeyler yap” diyerek kendi potansiyelinin farkında olamamış ve kısır döngülere kapılmış kişilere bir çıkış yolu sunduğunuz görülüyor. Çağın hastalığı diyebileceğimiz stres ve depresyon hakkında ne gibi tavsiyeleriniz olur?
İnsanlar maalesef çok mutsuz. Dışarıya çıktığınızda yolda karşılaştığınız insanların neredeyse hiçbirinin yüzü gülmüyor. Herkesin bir takım sorunları var. Bu kitabı onlar için yazdım. Kendime iyi gelen şeyleri birleştirdim. Bu konuya birkaç satırda açıklık getirmem mümkün değil. Umarım bu kitabımda gerçekten onlara yardımcı olabilirim.
· Bu bağlamda özellikle geleceklerine dair şüpheleri olan gençlere yönelik motivasyon taktikleri verin dersek, ilk etapta neler söylersiniz?
Sonucu ne olursa olsun sevdikleri işi yapsınlar. Ülkemizde daha çok maddi kaygılar göz önünde bulundurularak meslek seçiliyor. Bazı gençler işin ucunda para yok diye hayallerinden vazgeçiyor. Böyle olunca ileride yaptıkları işlerde mutsuz oluyorlar. Asıl işleri olmasa bile mutlaka artan zamanlarında kendilerini iyi hissettikleri işleri yapmalılar.
· Edebiyat dünyasının en önemli sorunlarından bir tanesi, potansiyeli yüksek çoğu yazarın “bilgi kirliliğine” yenilip hak ettiği ilgiyi yakalayamaması… Çoğu yayınevi para kazanmak için eser niteliğine değil, isim tanınırlığına yatırım yapıyor. Bu da değerli yazarların yetişmesini ya da sesini duyurmasını engelliyor? Bu görüşe katılır mısınız?
Evet katılıyorum. Şu an maalesef kitabınızın basılabilmesi için tanınır olmanız gerekiyor. Çoğu yayınevi gönderilen dosyaları okumuyor bile. Haliyle bu sırada kalemi iyi olan arkadaşlarımız da harcanmış oluyor.
“SÖYLEYEMEDİKLERİMİ ŞARKILARIMDA ANLATIYORUM”
· Aynı zamanda kendi şarkılarınızı yazıp söylüyorsunuz. Bu bestelerin devamı gelecek mi? Sanatta çok yönlü olmak insana ne katar?
Müziği çok seviyorum ve hobi olarak yapıyorum. Bir sanatçı arkadaşımın desteği ile bu yola girdim. Kendi şarkılarımı, kendi duygularımı kendim söylüyorum dinleyiciye… Bu bana inanılmaz keyif veriyor. Bazen söyleyemediğim şeyleri, gerçek hayatta cümlelere dökemediğim şeyleri şarkılarımda söylüyorum.
· Son olarak sanat yolculuğunuzda sizinle yol arkadaşlığı yapanlara ne söylemek istersiniz?
Her kitabımı ve her şarkımı heyecanla bekleyen insanlar var. Onları çok seviyorum. Zaten yeni bir şey yaparken onlardan güç alıyorum. Özellikle sosyal medyada büyük ilgi var. Hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum.