Zehra ŞAHİNDOKUYUCU

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Öztürk Ateş, akciğer kanserine ilişkin önemli bilgiler vererek, kanserin erken tanı evresinde yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi. Başkent’in sorularını yanıtlayan Ateş, özellikle son yıllarda artan tütün ve tütün ürünleri kullanımı konusunda gençlerin uyarılması gerektiğini ve bu ürünlerden uzak durması gerektiğini belirtti. Ateş, “Sigaraya başlamak veya sigara içmek akciğer kanserini yüzde 80 oranında tetikler” dedi.

Öncelikle dünyada ve Türkiye’de akciğer kanser ölüm oranları nelerdir?

Dünyada 1.6 milyon kişi akciğer kanserine bağlı hayatını kaybetmekte, Türkiye'de ise yıllık 230 bin kişi kanser tanısı almakta ve bunun 40 binden fazlasını akciğer kanseri oluşturmaktadır. Bu nedenle akciğer kanserinin risk faktörlerine dikkat etmek gerek.

Akciğer kanserlerini tetikleyen risk faktörleri nelerdir?

Özellikle son dönemde artan sigara bağımlılığı ve tütün ürünleri en büyük risk faktörü. Gençlerimizi, artan bağımlılığa karşı uyarmak durumundayız. Sigaranın zararlarını vurgulamak çok önemli ve bunu  “Sigarayı değil nefes almayı seçin” şeklinde sloganlaştırmamız gerekiyor. Bununla birlikte hava kirliliği, ağır metaller, radon gazları, polisiklik aromatik hidrokarbonlar, kronik bronşit, tüberküloz geçirmiş kişiler ya da KOAH hastalığı da risk faktörü oluşturabilir.

Radon gazının kanserle ilişkisini nasıl kurabiliriz anlatır mısınız?

Kanserde genetik faktörler yanında, çevresel etkenler gibi etkenler de önemli. Radon gazı hava kirliliği ağır metaller kanserojen etki taşımaktadır ve risk faktörü olarak belirlenmiştir. Son dönemde asbest maruziyeti nedeniyle kanser vakaları artıyor. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra deprem bölgelerinde bu maruziyetler arttı, dikkat edilmeli.

ELEKTRONİK SİGARALARA DİKKAT! 

Tütün ve tütün ürünleri derken elektronik sigara konusunda ne söylersiniz elektronik sigaraya karşı  neler yapılabilir?

Tütünde olduğu gibi elektronik sigaralara karşı da çekirdek aileden itibaren toplumun her aşamasında bilinçlendirme çalışmaları önemli. Bu noktada hekimler ve medya kuruluşları önemli rol oynuyor. Çünkü sigaraya başlamak veya sigara içmek akciğer kanserini yüzde 80 oranında tetikler.

Akciğer kanseri sinsi mi ilerler?

Sinsi bir hastalıktır ve genel olarak erken evrede semptom vermiyor maalesef. 2 haftadan uzun süren bir öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi belirtiler daha ilerleyen dönemlerde çıkıyor bu bulgular çıktığında, biraz daha geç kalınmış olabiliyor.

Tarama konusunda ne söylersiniz?

Tarama ve erken teşhis kanserde hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle de taramanın önemli olduğunu anlatmak gerekir. Bu nedenle akciğer kanserinde PAAG filmi ve uzun dönem sigara öyküsü olan insanlar için bilgisayarlı tomografi ile tarama yapılmalı. Artık yüksek riskli hastalarda (aile öyküsü olan veya 30 paket yıl sigara öyküsü olan hastalar) düşük dozlu tomografi tarama opsiyonu olarak rehberlerde yer almaktadır. Ayrıca tanısal anlamda EBUS, mediastinoskopi ve biyopsiler kullandığımız yöntemlerdir.  

Akciğer kanserinde tedaviye ilişkin neler söylersiniz?

Son dönemde oldukça iyi yanıt aldığımız tedaviler gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Önceden erken evrede cerrahi, radyoterapi, kemo radyoterapi gibi tedaviler yer almaktadır. Ayrıca kapsamlı genomik profillemeler sayesinde kişiselleştirilmiş tedaviler daha ön planda. Şu anda birçok hasta hedefli tedavi şansı bulabiliyor bunun yanında immünoterapiler de akciğer kanseri ve birçok kanserde önemli bir tedavi opsiyonu olarak yerini almıştır.

Hedefli tedavilerde yanıt oranları ne durumda öğrenebilir miyiz?

Hedefli tedaviler ile sürücü mutasyonu olan hastalarda yanıt alma şansımız yüzde 70 veya 80’lere kadar çıkabilmektedir. Burada yan etkiler farklılaşabiliyor, örneğin kemoterapide görülen yan etkiler, bulantı, kusma, saç dökülmesi ve myelotoksisite gibi iken hedefli tedavilerde kemoterapiye göre daha iyi tolere edilebilen tedavi opsiyonu olarak görebiliyoruz.

ÜLKEMİZDE AKCİĞER KANSERİ TEDAVİSİ

Ülkemizde akciğer kanser tedavisi ne durumda?

Son dönemde genetik alanında ilerlemeler kapsamlı genomik profilleme ile bir çok kanserin yolakları aydınlanmakta ve bu yolaklara yönelik tedavi opsiyonları gelişmektedir. Tabi bilimin gelişmesinde klinik çalışmalar çok önemli. Klinik araştırmaların önemi vurgulanmalı klinik araştırmalarda hastaların birer denek olmadığının altının çizilmesi gerekir. Çünkü biz birçok yenilikçi ilaca klinik araştırma sayesinde ulaşabiliyoruz. Yine faz 1 klinik araştırmalar ve bu merkezlerinin desteklenmesi de önemli. Örneğin mRNA kanser aşısının çalışmaları Türkiye’de bazı klinik araştırma merkezlerinde devam etmektedir. Ayrıca Türkiye kanser tedavisinde birçok ilacın geri ödemesini yapmaktadır. Bu açıdan birçok ülkeye göre daha iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim.

Akciğer kanseri türleri var mı bu türlere ilişkin neler söylersiniz?

Evet akciğer kanserini küçük hücreli tip ve küçük hücreli dışı tip olarak değerlendiriyoruz.  Tüm tiplerinde sigara önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca kadın akciğer kanser insidansı artmaktadır. Sigaranın akciğer risk artışı kadınlarda daha belirgindir. Bu açıdan daha dikkatli olmalıyız. 

Peki sigara içen birine verdiğiniz tedavi farklılık gösteriyor mu?

Yapılan çalışmalarda sigara içmeyenler de hedefli tedavi şansının daha fazla olduğu gösterilmiş.  Sonuç olarak mümkünse sigara ve tütün ürünlerine hiç yaklaşmamız eğer kullanıyorsak bir an önce bırakmamız ve bunun teşvik edilmesi çok önemli. Ayrıca uzun yıllar sigara kullanan hastalar içinde tarama programlarına başvurması çok önemli.

Editör: Ezgi Bardakçı