Türkiye'de okuma oranı dünya ortalamasının altında. Global English Editing tarafından, ülkelere göre okuma oranlarına yer verilen bir araştırma yayınlandı. Türkiye bu araştırma kapsamındaki 180 ülke arasında 140'ıncı sırada yer alıyor. Ve kitap okuma oranında da önceki yıllara göre bir artış söz konusu değil.
Kağıtta dışa bağımlı olan Türkiye'de yayıncılık sektöründe büyük bir kriz yaşanıyor. Kitaba erişim de bu nedenle gittikçe zorlaşıyor. 2022'nin ilk iki ayında bandrol verilen kitap sayısı önceki yıla göre yüzde 14.53 düştü. Türkiye, 2005'te özelleştirilen kağıt fabrikaları nedeniyle kağıtta yüzde 90 dışa bağımlı hale geldi. Dünyada yaşanan arz kriziyle dolar bazlı fiyatlar artarken döviz kurlarındaki yükselme de iç piyasada fiyatları patlattı. İflas etmemeye direndiklerini söyleyen sektör temsilcileri yerli kağıt endüstrisinin tekrar canlandırılmasını talep ediyor.
'SAHAFLARIN ÇOĞU BAŞKA BİR İŞE YÖNELİYOR'
Özellikle ekonomik krizin baş gösterdiği zamanlarda okur için avantajlı bir alternatif olan ikinci el kitap piyasasında ise ilgisizlikten sonra bu kez ekonomik kriz etkili oluyor. Sahafların çoğu ya başka bir işe yöneliyor ya da devam etmekte ısrar edenler ise giderek artan borç yükleriyle uğraşmak durumunda kalıyor.
Kriz öncesinde de kendilerini idame edebilecekleri yeterli kazancı elde edemeyen sahaflar, sevdikleri bu işi sürdürme pahasına belli başlı zorlukları göze alarak devam ediyorlardı. Ancak krizin giderek derinleşmesi, yaprak dökümüne neden olmaya başladı.
Başkent Gazetesi'ne konuşan Sahaf Salih Ağcakaya, kitaba olan ilginin bitme noktasına geldiğini belirterek, 'Asgari ücretle geçinen birinin temel ihtiyaçları dışında kitap alma olasılığı çok düşük görünüyor. Sıradan bir romanın ya da dünya klasiğinin 50 ila 150 TL olması insanların alım gücünü etkiliyor ve almakta sıkıntı yaşıyorlar. Fiyatlar çok fahiş bir seviyeye yükselmiş durumda. Doların yüksek olması kitap fiyatlarında ciddi bir artışa neden oldu. Aynı zamanda kağıdın, matbaanın ve mürekkebin tamamen yurt dışından ve dolar endeksli ithal edilmesi de maliyetleri ciddi bir şekilde artırdı.' dedi.
'YAYINCILAR ZORDA'
Hammadde fiyatlarının günlük zamlandığını söyleyen Ağcakaya, yüzde 400'leri bulan artışlara karşın eski kitapların yüzde 50-60 yeni basımların ise yüzde 100 zamlandığını ifade etti. Ağcakaya, 'Boya, kalıp gibi maliyetler nedeniyle basılan kitaplar da yüzde 50-100 arasında zamlandı. Yayıncılar zorda. Türk Lirası'nın döviz karşısındaki değer kaybı kağıtta ithalata bağımlı olan yayıncılık sektörünü krize soktu. Bir çok yayınevi kağıt maliyetlerindeki olağanüstü artış, üretim sürecindeki bütün aşamaların peşin olarak işlemeye başlaması, nedeniyle baskısı biten kitaplarını yeniden basmayacağını duyurdu.' diye konuştu.
'Tek yapabildiğimiz ve yapacağımız okurlara, indirimli kampanyalar üzerinden destek çağrısında bulunmak.' diyen Ağcakaya, 'Tek amacımız bu fırtınada batmamak, daha da şiddetlenecek sarsıntılardan en az hasarla çıkmak. Hasarın büyüklüğünü önümüzdeki günler gösterecek. Bugün için elimizde ne yazık ki umutlanacak çok fazla şey yok. İşler muhtemelen daha da kötüye gidecek' ifadelerini kullandı.
Son olarak pandemi döneminde okuma alışkanlıklarında okurlarda farklılıklar gözlediğini ifade eden Ağcakaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Büyük ve popüler yayınevlerinin, popüler yazarlar tarafından yazılan ve büyük reklam kampanyalarıyla desteklenen kitaplarına erişim internet aracılığıyla kolaylaşırken, kitapseverlerin ancak rafları düzenli olarak yoklayarak ulaşabildikleri kitaplar internet ortamının dehlizlerinde karanlıkta kaldı. Bu kitapların görünürlüğünü sağlamak, yeni yayınlardan okuyucuları haberdar etmek yayınevleri için neredeyse imkansız.'
'TÜRKİYE OKUMA FAKİRİ'
Ağcakaya'nın aktardığı veriler dünya kitap okuma oranlarıyla kıyaslandığında Türkiye'de kitap okuma oranlarında bir artışın sağlanması mümkün görünmüyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sıra ile yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride yer alırken, TÜİK'e göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı 'Süreli Olmayan Yayın Bandrol Satış Bilgileri' verilerine göre basılan kitap sayısı, geçen senenin aynı dönemine göre geriledi. Bakanlık verilerine göre, 2021 yılının ocak ve şubat aylarında bandrol alan kitap sayısı 26 milyon iken bu yılın ocak ayında 21,1, şubat ayında ise 24,2 milyona geriledi. 2021 yılında eylül ayına kadar sürekli artan bandrol sayısı 63 milyona ulaştıktan sonra hızlı bir şekilde gerilemeye başlayarak kasım ayında 36 milyona, sonrasında ise 21 milyona kadar düştü. Oysa bu oran okuma oranlarıyla buluşturulduğunda içler acısı durum ortaya çıkıyor. Türkiye'de toplam nüfus üzerinden düşünülecek olursa, okumaya ayrılan süre kişi başına 1.5 dakika.