Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimini bitiren ve aynı zamanda Ankara sanayici de olan Yıldırım Akyurt’ta Hesa Plastik Yalıtım A.Ş’nin de sahibi olan Alican Yıldırım, ortakları Hüseyin Akgül, İsmail Şanal ile birlikte Ankara Kalesi’nde müşteri olarak ziyaret ettikleri Türk-Rus Dostluk Evi’nin işletme devrini alarak şimdi Ankaralılara kendileri hizmet vermeye başladıklarını anlattı. Yıldırım, “Böyle bir yere ihtiyacımız vardı. Biraz daha keyif alacağımız bir iş yapmak istiyoruz. Üç ortak olarak da zaten ticaretin içerisindeyiz. Burası bizim için hobi oldu” sözleriyle anlattı.
Yıldırım, Türk-Rus Dostluk Evi Vakfı’ndan Nisan ayı başında devrini almış oldukları mekanı www.baskentgazete.com.tr’ye gezdirdi ve yeni dönemde mekanı Ankaralılara nasıl hizmet verecek hale getireceklerin anlattı.
Mekanın daha önce bir kültür sanat merkezi olarak hizmet verdiğini belirten Alican Yıldırım, “Çift katlı bir konak. Üst katında bir sanat galerisi var. Devir aldıktan sonra iç kısmı kültür kafe tarzına çevirdik. Ortamın doğal yapısını da bozmadan, kültür sanat ortaklığını Türk-Rus Dostluk Evi ile birlikte sürdüreceğiz” dedi.
MEKANIN DUVARLARI ‘HORASAN SIVASI’NDAN
Onun dışında üst katta bulunan sergi salonunu doğal yapısını bozmadan Ankaralı lezzet severler için bir restoran tarzına çevireceklerini anlatan Yıldırım, “Mekanın duvarları ‘Horasan Sıva’ olarak bilinen tarihi çok eskilere dayanan bir sıva örneği ile yapılmış. Yaşayan duvarlar” olarak da bilinen bu sıvanın yapıldığı alandaki 1 saatlik uyku evdeki 5 saatlik uykuya karşılık geldiğini dile getiriyor. Bu nedenle mekanın otantik yapısına dokunmadan yeni faaliyetlerimizi sürdürmek istiyoruz” diyor.
DÜNYA MUTFAĞINDAN TATLILAR ÇIKACAK
Mekanın yeni halinde ise iç kısımda ve dış kısımda servis imkanı olacağını, aynı zamanda gastro mutfak hizmeti de vereceklerini anlatan Yıldırım, “Mutfaktaki tadilat tamamlanana kadar her gün dünya mutfağından tatlılar vereceğiz” dedi.
MEKAN TARİHİ TABLOLARLA VE MOBİLYA İLE HİZMET VERECEK
Mekan içerisinde bulunan tabloların ise bir başka özelliğinin olduğunu kaydeden Yıldırım, “Türk-Rus Dostluk Evi Vakfına bağışlanan tablolar da oldukça eski tarihi özelliği var. Vakıf bu tabloları satıyordu. Şimdi yine söz konusu tabloların satışları olacak ve bedeli Türk-Rus Dostluk Evi Vakfına aktarılacak. Ancak Alican Yıldırım tabloların mekana özel bir otantik hava verdiğini belirterek, Vakıf Yönetiminden satılan tablonun yerine yeni bir tablo talep ettiklerini de dile getirdi. Yıldırım, “Böylece mekanın eski otantik ambiyansının bozulmamasını sağlamış olacağız” dedi.
1 ASIRLIK KOLTUK VE MASALAR MİSAFİR AĞIRLAYACAK
Mekanda müşterilerin oturmaları için bulunan masa, sandalye, koltukların en az bir asırlık olduğunu ve hepsinin vakıf tarafından Rusya’dan ya da Türkiye’deki diğer Türk-Rus Dostluk derneklerinin bağışlarından, büyükelçilik mobilyalarından oluştuğunu anlatan Yıldırım, mekanın üst kısmında ise ‘Erivan Koltukları’nın bulunduğunu belirtti.
‘ERİVAN KOLTUKLARI’NI HERKES GÖRMEK İSTEYECEK
Çok daha eski mobilyalar olduğunu oldukça değerli bulduklarını anlatan Yıldırım, “Tablolarla donatılacak. 3’lü ve 2’li koltuklar çıkarılacak. Sadece ‘Erivan Koltukları’ kalacak. İnanılmaz rahat koltuklar. Ortadaki sehpa da klasik Ankara Kapısı’ndan yapılmış. Biz biraz süslettik” dedi.
MEKANDA ROMA DÖNEMİ'NDEN KALMA ÇEŞME DE VAR
Ankara Kalesi’nin Romalılara dayanan döneminde yapılan bir çeşmede mekanın iç duvarında korunmaya çalışılmış. Alican Yıldırım çeşmenin özgün halinin korunmasına özel önem verdiklerini anlatıyor.