Muhammed Ali YAHŞİ
Beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle voleybol ile tanışan ve 1999 yılında Çankaya Belediyesi Anka Spor Kulübünde profesyonel voleybola başlayan Selçuk Keskin, Galatasaray, Arkas, Ziraat Bankası, Halkbank ve Fenerbahçe gibi Efeler Ligi’nin en başarılı kulüplerinin formasını terletmiş. 24 yıllık kariyerine 2005 Universiade Dünya şampiyonluğu, 2005-2006, 2006-2007 sezonu Türkiye Ligi şampiyonluğu, 2008-2009, 2012-2012, 2016-2017 sezonu Türkiye Kupası şampiyonluğu, 2017 Şampiyonlar Kupası şampiyonluğu, 2019-2020 Şampiyonlar Kupası şampiyonluğu, 2010 Milletler Ligi 3’üncülüğü, 2021-2022 Challenge Cup 2’nciliği 2021-2022 Balkan Kupası şampiyonluğu sığdırmış. Bu başarılarının yanı sıra 5 kez de “En iyi pasör” ödülü alan deneyimli voleybolcu, kariyerini Spor Toto Erkek Voleybol takımı kaptanlığı ile sürdürüyor. Son yıllarda Türk voleybolunun inanılmaz bir ivme yakaladığını ve bu ivmenin kendisini çok mutlu ettiğini aktaran Keskin, başarılı kariyerinin yanında mutlu bir aile hayatı ile de biliniyor. Keskin ile voleybol kariyeri, geçmişten günümüze Türk voleybolu ve profesyonel voleybolcu olmak isteyen gençlerin yapması gerekenleri konuştuk.
Voleybola nasıl başladınız?
Voleybola ilk okulda beden eğitimi öğretmenimin yönlendirmesiyle başladım.
Kariyerinizde unutamadığınız bir an/maç varsa nedir?
Bu soruyu üzüldüğüm ve sevindiğim maçlar olarak cevaplayacağım. En çok sevindigim maç Fenerbahçeyi Süper Kupa’da 3-2 yenip Şampiyonlar Kupası Şampiyonu olduğumuz maçtı. En üzüldüğüm maç da CEV Kupası Finali’nde İtalyan temsilcisi Trentino takımına 3-2 kaybedip 2. oldugumuz maç diyebilirim.
Geçmişten günümüze ülkemizdeki voleybolun gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son senelerde voleybol inanılmaz bir ivme yakaladı. Bu beni çok mutlu ediyor. Hem Milli takımlarda hem liglerimizde çok profesyonel bir şekilde oyuncusuyla teknik ekibiyle yöneticisiyle her geçen gün üzerine koyarak gelişime devam eden bir oluşumun içindeyiz. Ve bu oluşumun bir parçası olmak harika bir şey. Önümüzdeki senelerde de tek hedef takım sporlarında Olimpiyat şampiyonlukları yaşamak. Artık bunun zamanının geldiğine inanıyorum.
Profesyonel voleybolcu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Birinci kural çok çalışsınlar. Oynadıkları mevkilerdeki abilerini, ablalarını takip etsinler. Her geçen gün üzerine koymak için kendilerini kondisyon olarak geliştirmenin yanında taktik, teknik ve kültürel olarak da geliştirmeleri çok önemli. Beslenmeleri, dinlenmeleri, uykuları, bol su içmeleri yani önce sağlıklı olup sonra fark yaratan bir sporcu olabilirler. O yüzden sporcu gibi yaşamaları ve sporlarını severek, tutkuyla yaptıklarında istedikleri hedeflere ulaşabilirler.
Kariyerinizde birlikte ya da karşılıklı oynamayı sevdiğiniz oyuncu/oyuncular var mı? Varsa kimler?
Tabiki var. Birlikte oynamayı sevdiğim oyuncular; Ender Kıdoğlu, Özkan Hayırlı, Gaston Giani, Barış Özdemir.
Karşılıklı oynamayı sevdiğim oyuncular; Arslan Ekşi, Emre Batur, İzzet Ünver.
İdol olarak tanımladığınız bir isim var mı?
Bruno Rezende
Oyunculuk kariyerinizi tamamladıktan sonra hoca olarak kariyerinizi sürdürmeyi düşünüyor musunuz?
Evet düşünüyorum.
Ankara’da sporcu olmak nasıl bir duygu?
Ankara'yı çok seviyorum. Bu sene Spor Toto takımının kaptanlığı yapıyorum. Ankara, erkek voleybolunun da başkenti bence. Taraftarlar arasında gençler çok fazla. Bu da Ankara’ya özgü bir şey. O yüzden Ankara’da olmaktan, Ankara’da oynamaktan çok büyük keyif alıyorum.