Çocukluk yıllarına özlem her insanda vardır biraz.

Çünkü çocukluk saflıktır, duruluktur. Hatta ilk gençlik… O ilk heyecanlar ne güzeldir! Büyüdükçe öğrenilir yaşamın bulanıklığı.

Bu nedenle işte, 'Büyümek nedir ki iç burkan bir tomar anıdan başka' demiştim bir şiirimde.

Şair Onur Caymaz, bu dizemi alıntılayarak bitirdiği, hüzünle okuduğum bir yazısında (*) şöyle diyordu:

'Aslı, bütün oyunların dekorlarına birer kırmızı gelincik yerleştirirdi, her sahneye kendisinden bir anı bırakmak için... Ola ki Dinçer Sümer'in Eski Fotoğraflar, ola ki Maviydi Bisikletim; bu oyunları izleyip hatırlayanlar var mı Hatıralar Sınıfı'nda; parmak kaldırsınlar, buraya dönsünler, onlara çok ihtiyacımız var.'

***

Onur Caymaz'ın yazısını okuyunca parmak kaldıranlardandım.

Çünkü izledikten sonra unutamadığım, hele adını hep şiir dizesi gibi dilime doladığım bir oyundu 'Maviydi Bisikletim'.

Ankara Sanat Tiyatrosu'nda izlemiştim.

İsveç'te yaşayan şairimiz Özkan Mert'in yolu Ankara'ya düştüğünde birlikte izlemiştik (Ocak 2003).

Tek kişilik bir oyun zaten.

Yazan da, oynayan da Dinçer Sümer'di.

Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Cumhurbaşkanlığı Sanat Danışmanlığı yapmıştı Dinçer Sümer. O dönemki karşılaşmalarımızı düşünüyorum da… Onu sahnede görmek bambaşka bir şeydi.

Severek izlemiştik oyunu. Yer yer hüzünlenerek, duygulanarak… Çocukluğa özlemi, ne güzel işliyordu. Mavi bisikletle özetliyordu güzellikleri…

'Maviydi bisikletim. Alman malıydı. Hey yavrum hey, kuşlar gibi uçardı. Elden düşme değil acentadan almıştık. Didonu elimde, Hisarönü'nden dönerken eve, deliler gibi sevinçliydim.'

Bu sözler, kaç kişinin belleğine kazınmıştır o oyunu okuyanlardan kim bilir!

'Annelerin sesinin mavi'liğini doğrulayan bir oyun diye not düşmüştüm defterime.

İlk olarak 1976 yılında sahnelenmiş olan 'Eski fotoğraflar'sa tiyatromuzun en çok izlenen oyunlarından birisiymiş. Sinemaya da uyarlandı 2008'de.

***

Oyunun yazarı Dinçer Sümer, Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümü mezunu. Ancak İzmir doğumlu. Çocukluğunu bu mavi kentte yaşamış. Konservatuvardan mezun olduktan sonra ise kalmış Ankara'da. Ankara'da yaşasa da, İzmir'i unutamamış hiç! 'Maviydi Bisikletim'de çocukluğa naif bir özlem kadar İzmir özlemi de vardır. Dahası bu özlemle 'Bir Düş Müydü O İzmir' kitabını da yazdı Dinçer Sümer.

Hastalansa ilacının İzmir olduğunu düşünürmüş ki, 'Doktor ben iyi değilim, bana iki tertip İzmir yaz' demiştir bu nedenle.

'Doktor ben iyi değilim, bana iki tertip İzmir yaz / Yüreğim darda bozgundayım, tütünüm acı tütmekteyim / Çatal kayanın dumanı gibi bak benzim kül beyaz / Doktor binsem bu gece bir trene inerim İzmir'e gün ışırken / Seçerim denize en yakın masayı önce martılara gemilere günaydın derim / İskele kahvesinin tavşankanı çayı ve Yahudi böreğiylye kahvaltı ederim'.

'Ey Dinçer doğdun gezdin sevdin ne güzel' diye seslenir kendine. Sonra da 'Sen Homer'den beri İzmirliydin' diye ekler.

***

Dinçer Sümer…

O çok sevdiği İzmir'de tedavi görüyordu.

Kalbi artık çarpmaz oluverdi.

Hem de, İzmir'in Kurtuluş Günü'nde, 9 Eylül'de.

_________________________

(*) Onur Caymaz, 'Aslı'nın gelincikleri, büyümek ve sevdalı bir Pazar yazısı…', Bir Gün Gazetesi, 28 Eylül, 2008.