Emine Bilgin örnek bir hayvanseverlik davranışı sergiledi. Bilgin, ölmek üzere bir serçenin yaşama tutunmasını sağlayarak, serçeye hayat verdi. Bilgin, veterinerin 'ölür bu kuş' demesine aldırış etmeden serçe için mücadele ettiğini belirtti. Etrafından da kenidisine garip gözlerle bakıldığını anlatan Bilgin, 'Bir serçeye hayat vermek çok güzel bir duygu, herkes böyle duyarlı davransa, bu memeket sorunumuz kalmaz.' diye konuştu. Emine Bilgin ile hayvan severlik ve insanlık üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kuşla nerede karşılaştığınızı öğrenebilir miyiz?
İstanbul'da çalışıyordum. Tayinim Ankara'ya çıktı. Ev arıyordum, ev bakmaya gittiğimizde, evde üniversite öğrencisi çocuklar bulmuşlar, ne yapacaklarını bilememişler. Bu yavru kuşu balkonda öylece ölüme terk etmişler. Ben de kuşu bu halde görünce aldım veterinere götürdüm. Durumu nasıl baktırdım. Neyse ki, hiçbir sağlık sorunu yokmuş.Veteriner sadece aç olduğunu söyledi. Veteriner, ardından 'Bu kuş beslenemez, yaşamaz ölür' dedi. Aslına bakarsanız çok umursamadı.
Siz veterinerin bu sözü üzerine ne yaptınız?
Veterinerin bu sözlerini de ben umursamadım. Kuşu yaşatmaya kararlıydım. Veterinerin ardından yavru kuşu Pet Shop'a götürdüm. Pet Shop sahibiyle birlikte kuşu besledik ve sağolsun bana da nasıl besleneceğini anlattı.
ONU BEN DE TERKEDEMEZDİM
Pet Shop'a neden bırakamadınız?
Pet Shop'lar yabani kuşlara bakamıyormuş. O da bana 'Ben bakamıyorum. Ama nasıl besleyeceğinizi size gösterebilirim' dedi. Yani yavru kuşu beslemeyi veterinerden değil Pet Shop sahibi birinden öğrendim. Bu da eneteran bir deneyim. (Gülüyor). Ayrıca Pet Shop sahibi arkadaş, 'ben yabani hayvan alamıyorum, yabani hayvan almamızın en az 500 TL cezası var. O nedenle en fazla onu sizinle hayata döndürebiliriz.' dedi. Başvurduğum Pet Shop sahibi pek çok kimsesiz kuşu sadece besleyerek hayata döndürdüğünü söyledi. Minik kuşumu da sağ olsun o hayata döndürdü. Yumurta süt ve bebe bisküvisi ile çok kuş besledim dedi. Şimdi bir kuş bakım merkezi buldum. Bu minik kuşu hayata döndürdüm, içim rahat kuş bakım merkezine teslim edeceğim. Ev aramaya devam etmem lazım çünkü. 1 ay içinde Ankara'da ev bulup eve çıkmam lazım. O işlerimin arasında bu yavru serçeyle karşılaştım. Birçok kişi şu anda bana deli gözüyle bakıyordum ona da eminim. Ama ben de herkesin yaptığı gibi onu birbaşına bırakamadım, kedi yerdi, içim rahat etmezdi. Adını da Pırpır koydum.
Peki hayvan severlerle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Aslına bakarsanız, memleketteki hayvan severlerin çoğu popülist. Aslında hayvan severler birbirlerinin paçasından çekmese mevcut yasalar da uygulanır, daha iyi yasalar da yapılır. Hepsinin birlikte hareket etmesi gerekir. Hayvan severler birlikte hareket etmeyi becerebilseydiler 5199 sayılı kanun çoktan uygulanabilir. Biz de bu nedenle bireysel olarak kendi çabamızla ne yaparsak hangi hayvanı kurtarabilirsek kurtarmaya çalışıyoruz.
Hayvanlara işkence yapan insanlarla ilgili neler söylersiniz?
Hayvanlara işkence eden insanlara insan bile diyemiyorum. Ben onları Allah'a havale ediyorum. Allah onların cezasını versin diyorum başka da bir şey diyemiyorum. Çünkü kanunlar bir şey yapmıyor, kanunlarda yazanları da yetkililer uygulamadığı için Allah'a havale etmekten başka bir çarem kalmıyor. O insanlar maalesef ki çocuklarını bırakın hayvan sevgisini, insan sevgisi ile bile yetiştirmiyorlar. Mesela şöyle bir örnek vereyim halen Avcılar gibi medeni bir yerde bile su içen hamile bir kediyi tekmeleyen çocuklar görüyorum. Çok yazık gerçekten çok yazık.