2018 de yaramadı…
Dertlere derman olacak 'sihirli değnek' çok kişinin semtine uğramadan çekip gitti.
Geride kalanları bir yığın sorunla baş başa bıraktı.
Şimdi umutlar 2019 yılında.
Herkes, o sihirli değneğin, ışıltılar saçarak geri dönmesini, tükenen umutları yeniden filizlendirerek, gelecek günlerin, ayların, yılların müjdecisi olmasını bekliyor dert gözle.
Maratonun sonuna geldik.
Birkaç adım sonra tüm dertleri geride bırakıp yeniden umuda yelken açacağız hep birlikte.
Doğrusu 2018'de hemen hiç kimsenin umduğunu bulamadığını söylemek yanlış olmaz.
Oysa ne umutlarla 'Hoş geldin' diye bağrışmıştık hep birlikte.
Ama beklenen olmadı…
Hiç de hoş gelmediğini gösterdi takvim yaprakları birer birer döküldükçe.
Ne ekonomik, ne sosyal yaşama dair olumlu bir gelişme yer etmedi hafızalarda.
Sınırlarımızda, sınır ötesinde tedirgin edici gelişmeler eksik olmadı hiç.
Kentsel yaşama dair beklentiler yine beklenti olarak kaldılar çoklukla.
Kayıplar, kazalar yürekleri dağladı.
Münir Özkul, Aydın Boysan, Ülkü Tamer, Ara Güler gibi değerler, aramızdan ayrıldılar bir bir.
Seller, kazalar yakamızı bırakmadı bir türlü.
Doğa alt yapı eksikliklerini hep yüzümüze vurdu.
Birkaç ay önce Ankara'da öğle saatlerinde başlayan sağanak yağışın, Mamak ilçesinde sele neden oluşu çabuk unutuldu.
Sel sularına kapılan onlarca aracın karpuz kabuğu gibi oradan oraya savruluşu, yaralanan vatandaşların yardım isteyen çaresiz bakışları, tıpkı şiddetli yağmularda sular altında kalan alt geçitlerin çağdışı görüntüsü gibi sanki hiç yaşanmamışçasına silindi hafızalardan.
Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz istasyonunda 13 Aralık'ta meydana gelen ve makinistle birlikte 9 kişinin ölümüne neden olan hızlı tren kazasının acısı ise dinecek gibi değil.
Kısacası 2018 iyi izler bırakmadı.
Mutlu anılara zemin oluşturmadı.
Umarız yeni yıl, yüzleri güldüren, yürekleri ferahlatan günlerin başlangıcı olur.
Sağlık ve mutluluk dolu nice yıllar dileğiyle...