Anılarında ve aralarında olmaktan mutlu olduğum saygınlar için…

Önce yedi kişilermiş. Ben dahil altı kişi daha eklenmiş; 13 olmuşlardı. Sonra bu sayı 16'yı buldu. Sonrasında 20'yi aştı. Bu dostlar grubu dört ortak kitap da yayımladı.

Daha önceki kitaplar da, Sözden Yazıya, Ankara Dostları, Atatürk'le Aklın Aydınlığına adlarıyla yayımlanmıştı. Bu kitaplardan birinde adım geçse de, bir yazım yayımlanmış değil! Ama bu, onların emek ve sevdasını, çabalarını görmezlikten gelmeme neden olmamalı diye düşündüğümdendir. İlk kitap 'Sözden Yazıya' için yazdığım neredeyse yirmi yıl önceki duygularımla / düşüncelerimle bir kez daha kutluyorum onları.

Dostlardan Dr. Celal Kılıç'ı Ankara Dostları için yazdığı önsözden kimi alıntılarla selamlıyorum: 'Her kuş kendi cinsiyle uçar.' Bu sözü ilk duyduğumda kuşları izledim; gerçekten de öyleydi. Her'i ben ekledim. Belki de sözün aslı şöyleydi: Kuş bile kendi cinsiyle uçar... Dostlar, dostluklar unutulmaz.'

Ahmet Özer de, 'Yaşadığı dünyayı, kendi yurdu bilen, bu yurdun sorunlarına kendi sorunu imişcesine kafa yoran bir dost meclisinin yaşama bakışının göstergesidir sunulan' diyor kitaplar için.

Üçüncü kitabın önsözünde de şu satırlar ilginçtir ki, girişteki yargımı ve olguyu destekliyor adeta: 'Ne ilk geleni belli, ne son geleni; ne de adını koyanı, adlandıranı. Dış etkisiz, dıştan belirlenmesiz; doğrudan ve kendi iç itimiyle ortaya çıkmış bir topluluk' notu düşülmüş.

Son kitap yıllıktaki tanım da ilginçtir: 'Hiçbiri Ankara doğumlu değildir ama Ankara'ya yerleşip burayı kendine yurt edinen; yaşadıklarını kanıtlama savaşımı veren 'Laik, Demokratik Cumhuriyet'i yaşama kültürü olarak özümleyip içselleştirmiş insanlardır' deniliyor.

Hepsinin de yaşı 60'ın üzerinde. Her kesimden insan var içinde. Ve her biri Ankaralı da değil. Onları ortak noktada buluşturan burada yaşıyor olmaları...

Öğretmen, doktor, milletvekili, eğitimci, hukukçu, asker olmaları yanında şair-yazar-gazeteci oluşları da önemli. Her hafta hemen hemen altımız yedimiz bir araya gelir, söyleşirdik.

Aydın ve bilinçli yurttaş olmanın gereğini yerine getirdiğimize inanırdık. Her birimizin basılmış birkaç kitabı vardır. Gazetelerde, dergilerde yazılar yazarız ayrıca. Kimimiz panellere, açık oturumlara, yazınsal etkinliklere de katılırız. Hatta bazılarımız Ankara dışına çıkardı çağrılar nedeniyle. Her birinin yüksünmeden, yorulmadan koşturduklarını görürsünüz. Kitaplarını imzalarlar, konuşmalar yaparlar. Gittikleri yerlerde bir iz bırakırlardı.

Cumhuriyetin 80. yılı nedeniyle ortak bir kitap çıkarıldı. 'Atatürk'le Aklın Aydınlığına' adı. Bu kitap nedeniyle dostlar kendilerini şöyle nitelediler:

'Bencillik, bencilik, tek benlik ve bu gibi bir takım insansal ayıplardan kendini arındırmış; eli kalem tutan on dört Ankaralı okuryazarın oluşturduğu bir dostluk kümesi.'

Kitap Ankara Dostları'nın yayınladığı üçüncü ve türünde çok önemli bir yapıt. Grup 10 yıl özveriyle çalıştı.

Kimdir bu dostlar? Harita şöyle yani:

Bitlis, Afyon, Amasya, Sivas, Kayseri, Konya, Zonguldak, Malatya, Niğde, Trabzon, Burdur, Osmaniye, Hatay ve Balıkesir. Bizler bu illerin rengi, soluğu, sesi ve elçileriyiz.

Alfabetik sırayla yazıyorum aman darılmasınlar!

K. Mümtaz Akışık, Mehmet Aydın, Osman Bolulu, M. Güner Demiray, Ali Dündar, Cemal Gürlek, Mustafa Kademoğlu, Celal Kılıç, Mahmut Makal, Ahmet Özer, Murat Özmen, O. Nuri Poyrazoğlu, Sabahattin Yalkın ve Vedat Yazıcı.

(*)Dostların kimilerini yitirdim. Yaşamda olanlara sağlık ve üretkenlikler dilerken sonsuzluğa göçenleri rahmet, saygı ve özlemle anıyorum.