Dost söyleşilerinde ille de yolculuk yapılır geçmişe. Çok gerilerde kalmış ortak yaşantılardan söz edilirken belki yıllardır hiç karşılaşılmamış insanların kulakları çınlatılır. Kulak çınlatmak ne demek, sanki o masanın konuğu oluverir nice insan…

1980'li yılların Ankara'sında, dönemin kültür sanat yaşamında önemli bir yer edinen Sanatevi'nin yöneticilerinden N. Emel Cengiz'le söyleşiyorduk. Sanatevi'ndeki kurslarda resim hocası olarak da görev yapan ressam, heykeltraş ve mimar Mükremin Mungan'a geldi söz. İkimiz de birbirimize bakakaldık. Resimlerine yalnızca 'Mungan' diye imza atan ve adını kullanmayan bu sanatçımızı yıllardır görmemiştik. Sahi nerelerdeydi, ne yapıyordu? Niye çıkmıyordu hiç ortalığa? Ölmüş olabilir miydi? 'Yok' dedim, 'ölmüş olsa, mutlaka duyardım, nice ortak dostumuz varken duymamam olanaksız'…

***

Yaklaşık bir yıl önceki bir söyleşmeden söz ediyorum.

Meğer, biz onu sessize masamıza konuk ederken, o çağımızın salgını kanserle mücadele ediyormuş.

Kanser, umutla, dirençle yenilirmiş. 1970'li, 80'li yılların demokrasi mücadelesinin korkusuz yüreği, kanser karşısında aynı direnci gösterememiş miydi? Küsüp köşesine mi çekilmişti? Ölümü beklemeye mi başlamıştı sessizce?

Böyle diyemiyorum. Çünkü daha uzun bir süredir yoktu ortalarda. Bir küskünlük varsa yaşama karşı, başka nedenle önceden başlamış bir küskünlüktü bu! Belki kanseri de tetikleyen, azdıran, onu teslimiyete iten bir başka küskünlük…

Üyesi olduğu TMMOB Mimarlar Odası'nın internet sitesinde yer alan bir duyuru da bunu gösteriyor.

45. Dönem Yönetim Kurulu adına Sekreter Üye Nihal Evirgen'in duyurusu şöyle:

'Proje Müellifi Mükremin Mungan'a Ulaşma Yazısı

Mimarlık üretim pratiğinin korunmasında telif haklarının korunması önemlidir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre yapıya müdahalenin yapının özgünlüğünü bozması durumunda, mimarın izninin alınmasını gerekli görmektedir. Dolayısıyla telif hakları, mimari meslek etiğinin devamlılığında da göz ardı edilmemesi gereken bir yere sahiptir. Telif hakları kavramı mimarın emeğinin ve yapının korunmasını da sağlamaktadır. Toplumsal ve mesleki sorumluluklar çerçevesinde hareket eden Mimarlar Odası, telif haklarının korunması kapsamında yürüttüğü çalışmaları, üyeleri, idareler ve kamuoyu ile paylaşarak bu yönde mücadele eder.

Bu çalışma kapsamında, Odamız üyesi mimar 6501 sicil no'lu Mükremin Mungan'ın telif hakkını koruyabilmek için bütün çabalarımıza rağmen kendisi ile iletişim kuramamış bulunmaktayız. Bu nedenle üyemizin iletişim bilgilerini bilen ya da bu konuda bilgisi olan üyelerimizin tarafımıza bilgi vermelerini rica ederiz.'

Duyurunun tarihi:

10 Eylül 2019.

***

Bir ay sonra ölüm haberini aldığımda yaptığım internet aramasında bu duyuruyla karşılaşmak doğrusu beni ayrıca hüzünlendirdi.

Ölüm haberini veren de Emel Cengiz'di üstelik.

Ortak anılarımızdan birine uzandık…

'43'ler 41'ler Filan' şiirinde 'birgün elbette basıp gideceğim bu dünyadan / lamı cimi yok / bu motor birgün elbette tamam diyecek / tamam reis / yol bitti' diyen Hasan Hüseyin'in 'yol bitti' dediği zamana…

Yıl 1984'ün Şubat'ı…

12 Eylül'ün o sisli günleri sürüyor.

1970'lerin o ak bulutlara karışan saçlarıyla simge şairlerinden Hasan Hüseyin'in son yolculuğu için cenaze töreni düzenleniyor…

Nasıl bir kalabalık var törende… Ankara meğer ne çok severmiş şairini…

Cenaze töreni değil mitingti karşılaştığım…

O tören günü apayrı bir yazı konusu…

Ancak belleğim beni yanıltmıyorsa Hasan Hüseyin'in Mükremin Mungan'la ilgili bir şiiri vardı. O şiiri bulmak için indirdim raftan kitapları…

Vardı evet…

'Mayaya Saygı' adını taşıyan (*) ve alnında 'mükremin mungan'ı söyler bu türkü' yazan o şiirden dizelerle yolculayalım Mungan'ı:

'kim görmüş ellerimin o ilk parıltısını / sular böyle acıtırken mermeri // kim getirmiş oralardan buralara taaa beni / bileklerim çürütürken zinciri // ne güzel / mükremin'li bir dünyada solumak şu evreni / ne güzel / mükremin'in elleriyle yoklamak taşı / ne güzel / mükremin'in gözleriyle bakmak geçmişe / ne güzel / mükremin'in yüreğiyle sevmek insanı'.

___________________________

(*) Hasan Hüseyin, 'Acılara Tutunmak / Bütün Şiirleri 10', Bilgi Yayınevi, İkinci Basım: Mayıs 1984, Ankara.