Bir yanda pandemi kabusu,

Öte yanda geçim derdi.

Belli ki bu yıl kış yine yaman geçecek.

Dünyayı kasıp kavuran pandemi illetinin havaların soğumasıyla birlikte daha da etkin hale geleceği bilim çevrelerince öteden beri ifade ediliyordu.

Rakamlar da bu görüşü doğruluyor.

Pandemi nedeniyle meydana gelen ölüm olaylarına ilişkin bir ara azalma eğilimi gösteren rakamlar, başta korunma kurallarının ihlali yönündeki aymazlıklar olmak üzere çeşitli nedenlerle yeniden yükselme eğilimine girince, toplumu sarmalayan endişe hat safhaya ulaştı.

Pandemi gibi, korku da sınır tanımaz hale geldi.

Salgınla ilgili ürkütücü rakamlar ortadayken, soğuk havaların bulaş riskini artıracağı yolundaki görüşler ise, toplumun genelinde hakim olan korkuyu daha da körüklüyor.

Bir başka korku da şimdiden kendini hissettirmeye başladı.

Mevsimsel beklentiler çerçevesinde sıcaklıkların ülkenin büyük bölümünde düşmesi, zor günler için ''hazır ol'' uyarısının ilk işareti oldu.

Pek çok bölgeyi etkisi altına alan sağanak yağışlar ise, Ankara'da da etkili oldu. Hafta sonunda düşen yaşanan kısa süreli fırtına, yağmur ve dolu yaşamı olumsuz etkiledi.

Bu arada, pandemi nedeniyle belediye otobüsleri ve dolmuşlar için getirilen sınırlı yolcu taşıma uygulamasının havaların daha da soğuması ve yağışların artmasıyla önemli bir sorun haline geleceği belirtiliyor.

Yolcu kapasitesi konusunda getirilen sınırlamalara zaten gerektiği gibi uyulmadığı belirtilerek, söz konusu sorunun pandemi ile mücadeleyi daha da zorlaştıracağı ifade ediliyor.

Gelelim bir başka önemli soruna…

Yüreklere korku salma konusunda ölümcül virüs ile at başı giden geçim sorununa.

Giyim-kuşam derdi almış başını gidiyor.

Gıda maddelerinin etiketlerindeki rakamlar ise adeta kanat takmış.

Dar gelirli etin tadını çoktan unuttu.

Meyveler, neredeyse hediyelik eşya reyonlarında sergilenecek.

Etiketler bir yanda,

Virüs öte yanda…

Sırıtıyorlar adeta…

''Sen mi yamansın?''

''Ben mi?'' dercesine…