Ebru APALAK
Frig uygarlığının başkenti Gordion, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 10-25 Eylül’de yapılan 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültürel Miras Listesi'ne girdi. "Efsanelerin Şehri" olarak adlandırılan Gordion, Türkiye’nin Liste'ye giren yirminci kültürel değeri oldu. On beş yıldır Gordion Arkeoloji Projesi Başkanı olarak çalışan Charles Brian Rose, sorularımızı yanıtladı.
Gordion'un UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi Ankara ve Türkiye için ne ifade ediyor?
Yeni UNESCO unvanı, Gordion'a gelen ziyaretçi sayısını artırırken, arkeolojik alan ve anıtlarının korunmasını hızlandırmamızı sağlayacaktır. Gordion, M.Ö. birinci bin yılda Frigya krallığının başkentiydi ve modern Türkiye'nin üçte birine yayılıyordu. Artık daha fazla insan Türkiye tarihinin bu önemli bölümünden haberdar olacak.
On beş yıldır Gordion Antik Kenti’nde çalışıyorsunuz. Kazı başkanı olarak bugüne dek antik kentte yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
Kazılar, Kale Höyüğü'nün güney tarafına, özellikle de Güney Kale Kapısı ve Mozaikli Yapı'nın olduğu alanlarda yoğunlaşmıştır. Ancak, alan çalışmalarının esas odak noktası, daha önceki kampanyalarda nispeten daha az zaman ayrıldığı için mimari koruma olmuştur. Bu nedenle, öncelikle Türkiye'deki en iyi korunmuş Demir Çağı kale kapısı olan Doğu Kale Kapısı'nın (yaklaşık M.Ö. 850) konservasyonunu tamamladık. Diğer bir çalışma alanımız olan, Anadolu'daki en büyük antik sanayi tesislerinden biri olan “Teras Yapı Kompleksi'nin” konservasyonunu da neredeyse tamamladık.
“GORDİON'UN ANITLARI ALIŞILMADIK DERECEDE İYİ KORUNMUŞTUR”
Polatlı’da düzenlenen Orta Frig Döneminde (M.Ö 800-540) Gordion ve Komşuları Sempozyumu'nda antik kentin birçok açıdan "benzersiz bir tarihi alan" olduğunu ifade etmiştiniz. Gordion'u Türkiye'deki diğer antik kentlerden farklı kılan nedir?
Gordion'un anıtları alışılmadık derecede iyi korunmuştur. Dünyanın ayakta duran en eski ahşap yapısına (Tümülüs MM'deki mezar odası); Demir Çağı'na ait en iyi korunmuş kale kapısına (Doğu Kale Kapısı); dünyanın en erken tarihli bezemeli çakıl taşı taban mozaiklerine (Megaron 2'de) ve dünyanın en iyi korunmuş antik ahşap mobilyalarına (yine Tümülüs MM'den) sahibiz.
Ankara'da yaşayan, Gordion'un varlığından haberdar olmayan Ankaralılara Gordion'u nasıl anlatırsınız?
Ankara, M.Ö. 1. binyılın başlarında bir Frig kentiydi ve Ankara'daki Büyük Tümülüs'te (MÖ 8. yüzyıl sonu) bulunan Frig buluntuları Orta Doğu Teknik Üniversitesi Arkeoloji Müzesi'nde görülebilir. Frigya'nın başkenti olan Gordion, Ankara tarihinin bir parçasıdır.
Yıllardır Türkiye'de birçok arkeoloji projesinde yer aldınız. Gordion'un listeye kabul edilmesi size nasıl hissettirdi?
Son kırk yıl boyunca Afrodisias, Troia ve Gordion'da çalıştım; bunların hepsi şu anda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Gordion'un UNESCO başvurusu için on bir yıldır çalışıyoruz ve Riyad'da Komite Başkanı’nın Gordion'un artık bir Dünya Mirası Alanı olduğunu ilân ettiğini duyduğumda gözlerim yaşardı. Bu, duygular başvuru için çalışan hepimiz için geçerliydi.