www.baskentgazete.com.tr’ye bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feza Korkusuz, kanser, akciğer ve dejeneratif beyin hastalıklarından sonra en büyük sağlık sorunu haline gelen eklem kireçlenmesi, kemik ve kas erimesi hastalıklarına çözüm bulma yolunda güncel ve önemli adımlar atıldığını söyledi. Prof. Dr. Korkusuz, “Bu amaçla Kişiselleştirilmiş Tıpta Çoklu Omik Çalıştayı, 17 Mart'ta Ankara'da toplanıyor” dedi.

Çalıştaya, birçok ülke ve üniversiteden bilim insanlarının katılacağını ve 30 yaş üstü 100 kişiden 15’inin ciddi sorunu haline gelen eklem kireçlenmesi, kemik erimesi ve kas erimesi ile ilgili yeni tanı ve tedavi yaklaşımları üzerindeki son gelişmeler ele alınacağını söyleyen Prof. Dr. Korkusuz şöyle devam etti:

“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yaş alan nüfus ve kıdemli gençlerin yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik 2021-2030 yılları arasını “Sağlıklı yaşlanma on-yılı” ilan etti. Bu doğrultuda ülkemizde de Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı-TÜSEB ve yurt dışı araştırma merkezleriyle iş birliği içerisinde araştırma çalışmalarına öncelik verildi.  Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kas-iskelet hastalıklarıyla ilgili küresel sağlık sistemlerine sunduğu fırsatlar doğrultusunda, 17 Mart 2025 tarihinde Ankara’da TÜSEB - Aziz Sancar Araştırma Merkezi’nde Uluslararası katılımlı “Kişiselleştirilmiş Tıpta Çoklu Omik Çalıştayı” düzenleniyor. Çalıştay, osteoartrit (OA) başta olmak üzere kas-iskelet hastalıklarında yeni tanı ve tedavi yaklaşımlarını ele alarak, kişiselleştirilmiş tıbbın bu alandaki potansiyelini tartışmaya açmayı hedefliyor.”

30 Yaş Üstü Nüfusun yüzde 15’ini Etkiliyor

Kas-iskelet hastalıklarının, dünya genelinde milyonlarca insanın hareket yeteneğini kısıtlayan, yaşam kalitesini düşüren ve iş gücü kaybına neden olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıktığını kaydeden Prof. Dr. Korkusuz, “Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen bu hastalık, eklem yapılarında dejenerasyon, deformasyon, ağrı ve hareket kısıtlılığı ile tanınıyor. Ancak, hastalığın ilerlemesini durduracak veya eklem hasarını önleyecek etkili bir tedavi yöntemi henüz geliştirilmiş değil. Mevcut tedaviler yalnızca semptomları hafifletmeye yönelik olup, OA hastalarının büyük bir bölümü yaşam kalitelerini düşüren ağrı ve hareket kısıtlılığıyla mücadele etmek zorunda kalıyor” tespitlerini dile getirdi.

Yeni Teknolojiler ile Osteoartrit Tedavisinde Çığır Açan Yaklaşımlar

Geleneksel OA teşhis ve tedavi yöntemlerinin artık yetersiz kaldığına işaret eden Prof. Dr. Feza Korkusuz, “Çoklu omik analizleri (genomik, transkriptomik, proteomik, lipidomik ve metabolomik gibi), yapay zeka destekli hareket analizi ve biyobelirteç tabanlı biyosensörler, OA’nın erken tanısı ve tedaviye yanıtın izlenmesi açısından büyük bir umut vaat ediyor” değerlendirmesi yaptı. Prof. Dr. Korkusuz şöyle devam etti:

“Bu yeni yaklaşımlar sayesinde:

• Hastaların genetik profiline dayalı kişiselleştirilmiş tedaviler geliştirilebilecek,

• Biyobelirteçler sayesinde OA’nın erken teşhisi ve hastalığın ilerleyişi takip edilebilecek,

• Yapay zeka destekli hareket analizleri ile hastaların fiziksel durumu objektif olarak değerlendirilebilecek.

Çalıştayda Hangi Konular Ele Alınacak?

Çalıştayda, kişiselleştirilmiş tıp ve çoklu omik yaklaşımlarının osteoartrit yönetiminde nasıl uygulanabileceği ayrıntılı bir şekilde ele alınacak. Çoklu omik yaklaşımlarla birlikte öne çıkan başlıklar arasında:

• Osteoartrit alt türlerinin belirlenmesi ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları,

• Yapay zeka destekli hareket analizinin OA teşhisinde ve takibinde kullanımı,

• Biyobelirteçlerin ve biyosensörlerin OA hastalarının tedavi sürecinde nasıl değerlendirilebileceği,  

• Yeni nesil tedavi yöntemleri ve biyoteknoloji alanındaki gelişmeler,

• Hastalar, klinisyenler ve araştırmacılar arasında kurulabilecek etkili iletişim ve iş birliği modelleri gibi konular yer alıyor.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU