Nursel DİLEK MANAVBAŞI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini ‘Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’ olarak kabul etti. Bu amaca yönelik farkındalık oluşturmak ve toplum bilincini artırmak amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran’da, çeşitli etkinlikler yapılmakta. Yapılan etkinliklerde, sağlıklı yaşam davranışlarının önemi vurgulanmakta ve uyuşturucu kullanımının zararlarına dikkat çekilmekte.

Ülkemizde Yeşilay bu anlamda öncü kurumların başında geliyor. Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” dolayısıyla, uyuşturucu madde kullanımıyla mücadelede ailelerin rolünün önem taşıdığını vurguladı.Gençlerimizi uyuşturucu madde tehlikesi konusunda bilinçlendirmek ve toplumu harekete geçirmenin önemine değinen Öztürk, bu anlamlı günde Yeşilay olarak, uyuşturucu maddeyle mücadelede toplumsal sorumluluğun artırılması için çalışmalarını sürdüreceklerini ve gençlerimizin sağlıklı bir gelecek için desteklerini beklediklerini belirtti. Bağımlı bireylerin ve ailelerinin 115 Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) hattını arayarak ücretsiz psikososyal destek hizmeti alabileceğini de vurguladı. 

Yeşilay olarak başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun her kesimini bağımlılıklarla mücadele konusunda bilgilendirerek toplumsal farkındalık oluşturma misyonuyla hareket ettiklerini belirten Yeşilay Genel Başkanı Öztürk, “Ulusal ve uluslararası kongrelerle bilim ve sağlık otoritelerini bir araya getiriyor, yıllardır sürdürdüğümüz basılı yayınlarımız ve eğitim programlarımızla toplumun her kesimine ulaşıyoruz. Burs desteklerimizle bağımlılık alanında akademik çalışmaları destekliyoruz. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu kapsamında ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde bilgilendirici ve önleyici çalışmalar gerçekleştiriyor ve gerçekleştirilmesine vesile oluyoruz” dedi.

KÜRESEL EĞİLİMLERE KARŞI TOPLUMUMUZU KORUMAK ANA HEDEFİMİZ

Kenevirin yasallaşması eğilimlerinin potansiyel bir halk sağlığı sorunu olduğunu; ulusal ve uluslararası karar alıcıları bu konuda uyardıklarını belirten Öztürk “Yeşilay, bu konuda savunuculuk ve lobi çalışmaları yürüterek Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 tarihli Tavsiye Kararı'nın kabul edilmemesi için çaba sarf etmiştir” diyerek toplumu korumanın ana hedefleri olduğunu belirtti. Keyif amaçlı ya da tıbbi amaçlı kullanılan kenevirin yanı sıra, yasallaşan organik ürünlerin sentetik kannabinoidlerle karıştırılması da ayrı bir sorundur. Bu da akut sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Yeşilay’ın, katıldığı tüm Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) platformlarındaki toplantılarda kenevir kullanımına dair serbestleşme eğilimlerinin özellikle gençler için büyük bir tehlike arz ettiğini söyleyen Öztürk, “bu durumun ‘normalleşme’ gibi bir soruna yol açarak genç nüfus için bir halk sağlığı sorunu yaratacağını, böylelikle madde kullanımına bağlı sağlık sorunlarının çeşitlenerek artacağı, Türkiye’nin komşusu bir coğrafya olan Avrupa’da altı çizilen bu tespitler, Yeşilay’ın aldığı pozisyonu doğrular niteliktedir” diyerek sözlerine devam etti.

EĞİTİM SEVİYESİ MADDE KULLANIMINDA BELİRLEYİCİ

Madde Kullanıcıları Profil Analizi 2022 Yılı Narkolog Raporu, eğitim seviyesi yükseldikçe uyuşturucu madde suçlarına karışma olasılığının azaldığı yönündeki kanaati destekliyor. Parçalanmış ailelerin yanı sıra düşük eğitim seviyesinin madde kullanımının tetikleyicilerinden biri olduğunu vurgulayan Öztürk, Yeşilay tarafından yürütülen bağımlılıkla mücadele çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: 

“Öğrencilere, madde kullanmaya başlamadan önce ulaşma hedefiyle uyguladığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programımızı hem kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşları iş birliği ile yürütüyoruz. Türkiye’de her yıl milyonlarca çocuk, genç ve yetişkine ulaştığımız modelimiz dünyaya örnek oldu ve farklı dillere çevirileri yapılarak çok sayıda ülkede hayata geçirildi. Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı ile uygulayıcı öğretmenler risk grubundaki öğrencilerin madde kullanımına karşı önleyici müdahalede bulunuyor. Böylece çocuğu eğitim sisteminin dışına itmeden kazanabilmeyi hedefliyoruz. Bu, Türkiye’nin okul temelli ilk ve tek müdahale programı olma özelliğini taşıyor. Yeşilay Yaşam Becerileri Programı ile ise de öğrencilerin bağımlılık riskinden uzak bir yaşam sürmesini, olumlu alışkanlıklar kazanmasını, kendini riskli ortam ve durumlardan korumasını sağlayacak beceriler elde etmesini amaçlıyoruz. 

Editör: Ezgi Bardakçı