Mevzu SMA hastalarına çare aramak… Ve sosyal medya üzerinden sanatçıların başlattığı, ardından geniş kitlelere ulaşan bir paylaşım… 'Milli Piyango'dan Varlık Fonu'na aktarılan 75 milyon TL SMA hastası çocuklar için kullanılsın' önerisi… Bu paylaşıma nasıl baktı ve de nasıl okuduysa yönetenler… Bu isteği 'devletin aciz gösterilmesi' olarak değerlendirdi, algıladı ve de böyle bir isteğe, öneriye destek olamayacaklarını peşinen duyurdular…

Şimdi biraz yakın geçmişe gidelim… Bir Elazığ ve Malatya depremi yaşandı hatırlayalım… Bu kentlerde meydana gelen deprem sonrası duyurular yapıldı… Depremzedelere yardım yapmak isteyen vatandaşlara SMS'ler gönderildi… Cumhurbaşkanlığı'nın bilgisi ve de takibi dahilinde… 10 TL yatırmak isteyenlerin parayı yatırabilecekleri hesap numaraları bildirildi SMS'lerle… Böylece cep telefonundan 'DEPREM' yazıp 1866'ya göndererek afetzedelere 10 lira bağışta bulunulmuş oldu…

Aynı depremin yaralarını sarmak için televizyon programcısı Acun Ilıcalı, programında yaptığı kampanya ile 51 milyon TL topladı… Hatta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ'daki depremzedeler için 20 bin TL bağışta bulundu Ilıcalı'nın çağrısıyla… Canlı yayına bağlanan Bakan Soylu, 'Kampanyadan sadece ben değil, Sayın Cumhurbaşkanımız da memnun. Sizlere selamları var' dedi tüm kamuoyunun önünde…

Ilıcalı'nın canlı yayınına bağlanan bir diğer siyasetçi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu… '1 maaşımı bu kampanyaya bağışlamak istiyorum. 26 bin TL maaşım. Eşim Hülya Hanım da yanımda oda bir maaşını kampanyanıza bağışlıyor' dedi.

Futbolcular yine aynı gece bağışlarını programa bağlanarak yaptılar depremzedeler için… Mutlu olduk hepimiz böyle bir yaklaşım ve duyarlılık karşısında… Başka ne olabilirdi ki zaten?

Aynı memleketin vatandaşları için depremde nasıl duyarlılık gösteriliyorsa, SMA hastaları için de aynı yaklaşım gösterilmesini bekliyor insan doğal olarak! Kaldı ki bir kampanya da değil söz konusu olan aslında bir öneri paylaşılan… Bu durumu devletin acizliği olarak değerlendirmek akıl tutulması değil de ne acaba? Çifte standarda dayanan bir yaklaşım değil de ortada olan başka nedir?

Bakın devletin acizliği değil, bu yönetenlerin yönetememesi ile ilgili bir durum…

İş bulamayan üniversite mezunu çöpten geçimini sağlamaya çalışıyorsa, geçinemediği için pazarda çürümüş meyve sebze ile mutfağını idare etmeye çalışıyorsa emekli… Çocuğuna alması gerekenleri sağlayamıyor diye intihar ediyorsa baba… Bu yönetememe sorunudur açık açık… Yönetmedeki acizliktir…

Devlet değil aciz olan onu yönettiğini zannedenlerin eksikliğidir bu sonuç… Tabi eğer gerçeği görmek isterseniz!