Adı boşuna ''Ankara'nın Teksası'na çıkmamıştı.
Hakkında bin bir türlü hikaye anlatılırdı.
Öyle elini kolunu sallayarak sokaklarında dolaşmak için insanda mangal gibi yürek gerekirdi.
O yürekliliği gösteren tek tük omuzu düşükler de çoğunlukla gözlerini hastanelerin acil servislerinde açarlardı.
Hasbelkader yolu düşen ya da sınırlarından geçme talihsizliğine uğrayanlar ise, tek parça halinde, ancak üzerlerinde taşıdıkları bazı değerli eşyalardan arınmış olarak evlerinin yolunu tutarlardı.
Ankara'nın asayiş bakımından en sorunlu semtlerinin başında yer alıyordu.
Adı Gültepe idi.
Gecekondulardan oluşan mahalledeki yaşam filmlere bile konu olmuştu.
Halk arasında daha çok Çinçin adıyla tanınırdı.
Son yıllarda Çinçin'n fiziki yapısında büyük değişiklikler oldu.
Altındağ Belediyesi ve TOKİ işbirliğiyle 2005 yılından bu yana uygulanan kentsel dönüşüm projesi çerçevesindeki uygulamalar sonucu semtin çehresi büyük ölçüde değişti.
Ne var ki, sosyal ve kültürel yapı bu fiziki değişime pek ayak uyduramadı. Toplu konut projeleri bir bir hayata geçirilirken, değişime yabancı kalanlar, başka yerleşim bölgelerine yönelmeye başladı.
Kentsel dönüşümle birlikte bölgenin en büyük sorunu olan asayiş olaylarında da belirgin bir azalma görüldü.
Ancak, Çinçin'deki yaşamın geçmişten gelen alışkanlıklardan kurtulması pek de kolay değil.
Ekonomi ve sanayideki gelişimler sonucu, yaşama dair yeni umutlarla yurdun değişik bölgelerindeki yuvalarını terkedip yollara düşen ve ancak kentin varoşlarında yer bulabilen insanların, zaman içinde kimliklerini oluşturan alışkanlıklardan bir çırpıda kurtulmaları kolay olmuyor.
Zamana ihtiyaç var.
Bir yanda yükselen çok katlı binalar.
Yapılan asfalt yollar.
Öğrenci yurtları.
Sosyal tesisler, parklar, bahçeler.
Öte yanda, yılların etiketlediği olumsuz imaj.
Bir bölümü yıkıldı Çinçin'in.
Yıkım kapsamındaki bölgelerde oturanların bir kısmı yapılan yeni konutlara taşınırken, bu olanağı bulamayanlar kentin daha ücra köşelerdeki gecekondu mahallerine göç etti.
Bakalım, fiziki değişim ne kadar etkili olacak?
Çinçin'de yaşam ne kadar değişecek?