1222 yılında, dönemin Ankara valisi Kızıl Bey tarafından Bağdat ticaret yolunun Ankara kavşağında inşa edilen köprü, yalnızca bir ulaşım yapısı değil, aynı zamanda kentin yüzyıllar boyunca ticaret, askeri seferler ve hac yolculukları için stratejik bir nokta olma görevini üstlenmiş. Selçuklu dönemine ait eser, Osmanlı döneminde de kervanlar ve askerlerin geçiş yolu olarak kullanılmış.
8 Ağustos 1959’da kentsel sit alanı ilan edilerek korunmaya alınan köprü, 1960’lı yıllarda Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından beton dolgu ile yenilenmiş ve bu restorasyonun ardından taşıt trafiğine kapatılarak yalnızca yayaların kullanımına açılmış.
Son olarak 2022 yılında bir kez daha restore edilen köprü, başkentin en önemli yapılarından biri olarak varlığını sürdürüyor.
Selçuklu mimarisinin zarif örneklerinden biri olan andezit taşından inşa edilmiş köprü, yedi kemeriyle dikkat çekiyor.
Yıllar içinde yapılan müdahalelerle yenilenerek metal korkuluklarla güçlendirilen köprünün batı cephesinde bulunan iki kitabe ise zamanın etkisiyle büyük ölçüde silinmiş durumda.
Günümüzde altından Ankara Çayı’nın aktığı köprü, bugün İstanbul Yolu üzerinde, ANKAmall Alışveriş Merkezi’nin karşısında bulunuyor.
Ayrıca, 1997 yılında açılan Ankara metrosunun Akköprü İstasyonu da bu tarihi yapının adını taşıyor.