Ulus’ta bulunan Denizciler Caddesi’nde kurulmasından ötürü “Boğaziçi” ismini alan tarihi Boğaziçi Lokantası, 1956’dan bu yana başta Ankaralılar olmak üzere, turistlere, siyasetçilere, büyükelçilik çalışanlarına hizmet vermeyi sürdürüyor.  Recep Göksu, 1980 yılında Boğaziçi’nde çalışmaya başlamış. 40 yıldır bulaşığından mutfağına dek pek çok alanda hizmet etmiş. Bugünlerde ise restoranın Genel Koordinatörlük görevini yürüten Recep Göksu, “Boğaziçi Lokantası 1956 yılında Mehmet Recai Boyacıoğlu tarafından kurulmuş, 1992’de kendi vefat etti oğlu Halil İbrahim Boyacıoğlu devam ettirdi. Şu anda ise torunu Sefa Boyacıoğlu, üçüncü kuşak olarak devam ediyor. Kurulduğundan bu yana aynı ürünler, aynı lezzet devam ediyor. Gelen müşteriler de aynı lezzetin, aynı disiplinin devam ettiğini ifade ediyor” diyor.

TESCİLLİ ANKARA TAVASI BOĞAZİÇİ’NDE ÇIKIYOR

Boğaziçi Lokantası’nda genellikle Türk mutfağı ağırlıklı yemekler çıkıyor, yöresel yemekler ise nadiren yapılıyor. Başkentin tarihi lezzetlerinden Ankara Tavası’nın orijinal şekli Boğaziçi Lokantası’nda yapılıyor. Ankara Tavası’nın değişik şekillerde yapıldığını ifade eden Recep Göksu, “Ama Ankara Tavanın orijinali, tescillisi At Pazarı’nda yapılan Ankara Tava. Tereyağlı, pirinç ve kuzu etinin bir arada pişmesiyle, pirincin et suyuyla beraber pişmesi, o lezzeti vermesi o kıvamı tutturmak, o lezzeti vermek Ankara Tavası’nın en önemli özelliği. Onu da biz başardık ve devam edip gidiyoruz. Odalar Birliği olsun, gurmeler olsun bunu tescil ettiler ve ‘Tarihi Ankara Tavası budur’ diye belge de verdiler” diyor.

‘MÜŞTERİ POTANSİYELİ SİYASİLERDEN OLUŞUYOR’ 

Recep Göksu, Boğaziçi Lokantası’nın müşteri potansiyelinin genellikle siyasilerden oluştuğunu ifade ederek, iş dünyasından da gelenler olduğunu sözlerine ekliyor. Ayrıca büyükelçiliklerden gelen misafirlerinin de bulunduğunu, turist rehberlerinin ise turist kafilelerini yine Boğaziçi Lokantası’na yönlendirdiğini sözlerine ekliyor.

Recep Göksu’ya unutamadığı bir ansısı olup olmadığını sorduğumuzda ise şu anekdotu anlatıyor:

“Bundan yıllar önceydi, bizde Ramazan ayında iftar yemekleri çok yoğun olur, dışarda böyle tahtalar üzerine iftar sofrası konmuştu o günkü imkanlarla. Ve o günün Ankara Valisi Saffet Arıkan Bedük gelmiş gayet mütevazı bir şekilde kendini tanıtmadan orada yemek yemiş gitmiş. 3-4 gün sonra sarı renkli bir resmi zarfla yazı geldi. O zamanlarda rahmetli Mehmet Recai Boyacıoğlu sağdı, önce bir telaşlandı sarı zarfı gördüğünde sonra açıp baktı ki Ankara Valisi teşekkür mektubu yazmış. Yemeklerden ve hizmetten çok memnun kalmış ve o günkü Vali Bey’in mütevazılığı, düşünün dışarda kasanın üzerinde ve tahtanın üzerinde iftar yapıyor, yani bu unutamayacağım bir şey.”

‘BÜLENT ECEVİT KURU FASULYE YERDİ’

Eski Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit’in de Boğaziçi Lokantası’nın müdavimlerinden olduğunu belirten Göksu, Bülent Ecevit’in rahatsızlandığı güne kadar geldiğini söyledi. Göksu, “Rahmetli kuru fasulyeyi severdi, eşi lahana sarma ve yaprak sarmayı daha çok severdi” dedi. 

Lokantanın bulunduğu binanın daha önce büyük bir otel olduğunu kaydeden Göksu, “Atatürk’ün de kaldığı bir otel ama sonra iş yeri olmuş. Ben 1980’den beri burada çalışıyorum, alaylıyım, mektepli değilim. Mektepleri sonradan okudum ama dışardan okudum. Uzun yıllar bu mesleğin bulaşığını da yıkadım, mutfağında da çalıştım, salonda da çalıştık. Sağ olsun bu aile de bizi layık gördü, işin başındayız” diye sözlerini tamamladı.

FİYATLAR NE DURUMDA?

Boğaziçi Lokantası’nın güncel listesine göre bazı yemeklerin fiyatları şu şekilde:

-     Yayla Çorba 90 TL

-     İşkembe Çorba 155 TL

-     Ankara Tava 425 TL

-     Köroğlu Kebap 440 TL

-     Kuzu Buğulama 390 TL

-     Kuru Fasulye 190 TL

-     Yaprak Sarma 235 TL

Muhabir: Merve Us Acıoğlu