Ebru APALAK
Posta, Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası (PTT-SEN) üyesi, İstanbul’da Trendyol bünyesindeki bir depoda çalışan işçiler, sekiz gündür taleplerinin karşılanması için eylem yapıyor. Bir gün önce işten çıkarılan Metin Mumcu’yla Muhammed Cengiz, yaşadıklarını baskentgazete.com.tr’ye anlattı.
İki yıldır çalıştığı Trendyol bünyesindeki Bofor Lojistik Hizmetleri Sanayi ve Limited Şirketi’nden depo işçisi Metin Mumcu, temmuz ayına ait performans değerlendirme notunun düşük olması gerekçesiyle dün işten çıkarıldı. İki ay önceki performans puanı 2.80 olan Mumcu, firmanın kendisinden savunma istediğini aktardı. Mumcu, savunma yapmadığını söyleyerek, kendisine “Akşam işe gitmene gerek yok. Yarın çıkışını yollayacağız” denildiğini aktardı. En yüksek performans puanının beş olduğunu kaydeden Mumcu, performans primini alabilmeleri için 2.99’un üzerinde puan almaları gerektiğini dile getirdi.
“SENDİKALI OLMAK BU ÜLKEDE SUÇ DEĞİL”
Depo işçisi Mumcu, yaklaşık üç hafta önce küçülme gerekçesiyle PTT-SEN üyesi olanlarla birlikte yaklaşık 60 arkadaşının kovulduğunu, onların yerine çok sayıda kişinin istihdam edildiğini bildirdi. İlk önce yaklaşık 40 kişinin toplu bir şekilde işten çıkarıldığını söyledi.
Arkadaşlarının kovulmasında da kendisi gibi sendikalı olmalarının etkisi olduğunu öne süren Mumcu, “Sendikalı olmak bu ülkede suç değil. Sadece haklarımızı güvence altına almamızı sağlıyor.” dedi. Firmanın işten çıkardığı, sendika üyesi olmayan işçilere bu yıl ilk defa tazminat verdiğini kaydetti. Çalışma arkadaşlarının çoğunun sekiz gündür Esenyurt’un Akçaburgaz mahallesindeki deponun önünde eylem yaptığını, eylemlerinin engellenmeye çalışıldığını, firmanın çalışmayı sürdüren işçilerin işten çıkarılanlarla iletişim kurmaması için uğraştığını söyledi. Trendyol’un PTT-SEN’li işçilere yönelik tutumuna dair “Herkese kötü bir yere üye olmuşuz gibi aktarmaya çalışıyorlar. İçeride çok baskı var. Bu yüzden de herkes işinden olacağı içi yöneticilere sesini hiçbir şekilde çıkaramıyor” diye konuştu.
Bofor’dan çıkarılan işçiler olarak haklarını arayarak mücadele edeceklerini belirten yirmi sekiz yaşındaki Mumcu, Trendyol’un kısa süreli sözleşmelerle işçi alımı yaptığını, “Kampanyalar bitince herkesi işten atan bir şirket” diye ifade etti. Trendyol’un işçileri çıkarmadan önce kendilerine bunu bildirmediğini de belirtti.
Mumcu, firmanın kamera kayıtlarını kendilerine göstermediğini, rapor hazırlayarak, tutanak tutarak hak ettikleri primi kestiklerini ve işçileri kovduklarını vurguladı. İşçilere kayıtlar sunulmadığı için haklarını arayamadıklarına işaret etti. “Bunlar sadece kendi kendilerine kâğıt üzerinde oynadıkları şeyler. Altı ayımı doldurdum diye gönderilmeyeceğim diye bir şey yok” diyerek, iki senedir çalışan arkadaşlarının tutanak yoluyla işten çıkarıldığını kayda geçirdi.
Akçaburgaz’daki depoda üç vardiyada toplam 400 kişinin çalıştığını, işçi sayısının üç hafta önce kovulan işçilerden sonra işe alınan işçilerle arttığını söyledi. Trendyol’un beş-altı aylık sözleşmeyle işe alım yaptığını, bu süre bitince işçileri kendi bünyesine almadığına dikkat çekti. Mumcu çalışmayı sürdürdüğü zaman diliminde sözleşmesi biten birkaç işçinin Trendyol bünyesine alındığını dile getirdi.
“SENDİKALI OLDUĞUMU ÖĞRENDİKLERİ ZAMAN KOVDULAR”
Beş aydır aynı firmada depo işçisi olarak çalışırken 13 Ağustos 2023 tarihinde işten çıkarılan Muhammet Cengiz, sekiz gündür eskiden çalıştığı deponun önünde. Son üç ayda depodaki “eşitsizlik ve adaletsizlikler”den dolayı PTT-Sen’e üye olduğunu aktardı. “Sendikalı olduğumu öğrendikleri zaman kapının önüne koydular, kovdular” diyen Cengiz, işten çıkarılma gerekçesinin kendisine belirli iş sözleşmesinin bitmesi olarak sunulduğunu söyledi. On sekiz yaşındaki Cengiz, işe iade edilmeyi, iş yerindeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin giderilmesini, zorunlu mesailerin kaldırılmasını talep etti. Başlattıkları hukuki mücadelenin sürdüğünü söyleyerek, arabulucunun devreye gireceğini bildirdi.