Uzmanlar Ekim ve Kasım aylarında solunum hastalıklarının arttığını belirterek bu konuda dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Konuyla ilgili Başkent’in sorularını yanıtlayan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk, ülkemizde en sık görülen solunum hastalıklarının başında KOAH ve astımın geldiğini belirtti. Köktürk, “KOAH yüzde 15-19, astım erişkinlerde yüzde 12 ve çocuklarda yüzde 7 civarındadır. Ne yazık ki ülkemizde geleneksel tütün ürünleri dışında özellikle gençlerde yasak olmasına rağmen elektronik sigara kullanımı endişe verici boyutlara ulaştı. Elektronik sigara endüstrisi bilgi kirliliği yaratarak gençlerimizi hedef almaktadır. Veriler önümüzdeki yıllarda KOAH görülme sıklığının daha da artacağı ve daha erken yaşlarda KOAH’lı hastalarla karşılaşacağımızı düşündürmektedir. Ülke olarak E-sigaraya geçit vermememiz gerekiyor.” dedi.

Solunum hastalıklarında tetikleyici faktörlere değinen Köktürk, “Bu hastalıkların oluşum mekanizmaları gereği tetikleyicileri farklı farklı olabilir. Ancak genellikle tütün ve tütün ürünleri, iç ve dış ortam hava kirliliği, fiziksel aktivite azlığı, gelişimsel anormallikler KOAH gelişiminde ayrıca önemlidir.” diye konuştu.

Solunum hastalıklarından bahseder misiniz? Dünyada ve ülkemizde ne sıklıkta görülüyor?

Solunum hastalıklarının başlıcaları, KOAH, astım, zatürre, akciğer kanseri ve iş ve meslek hastalıklarıdır.

En sık görülen solunum hastalığı nedir?

En sık görülen solunum hastalıkları; KOAH, Astım, Bronşektazi, Pnömonidir. Bu hastalıkların ortaya konması için akciğer filmi ve solunum fonksiyon testlerine ulaşımın mümkün olması gereklidir.

 Bu hastalığı tetikleyen faktörler nelerdir?

Bu hastalıkların oluşum mekanizmaları gereği tetikleyicileri farklı farklı olabilir. Ancak genellikle tütün ve tütün ürünleri, iç ve dış ortam hava kirliliği, fiziksel aktivite azlığı, gelişimsel anormallikler önemlidir. Astım için allerjenler, bronşektazi için çocukluk çağı akciğer enfeksiyonları, iş ve meslek hastalıkları için zararlı gazlara ve maddelere uzun süre maruziyet önemli nedenlerdir.

Kovid-19’ dan sonra görülen solunum hastalıklarının görülme sıklığı arttı mı? 

Kovid 19 hem kısa dönemde akciğerde ciddi solunum yetmezliğine neden olabilen zatürre yapabilmekte hem de uzun dönemde bazı kalıcı yan etkiler bırakabilmektedir. Akciğer sertleşmesi, kas güçsüzlüğü, yorgunluk bunlar arasında sayılır. Ancak bu komplikasyonların KOVİD-19 sonrası 1 yıla kadar genellikle gerilediği izlenmektedir. Kalıcı akciğer sertleşmesi oranı düşük olmakla beraber kovid sonrası dönemde hatırı sayılır sayıda hastanın kaybına neden olmuştur.

SOLUNUM HASTALIKLARININ KONTROLÜ

 Solunum hastalıklarının kontrol altında olması ne demektir? Bu kontrol nasıl sağlanıyor?

Kontrol altında olması; bu hastalıklara bağlı ölüm oranlarının azalması, bu hastalıklara bağlı hastalık yükünün azalması (hastane başvuru, yatışları gibi) ve hastaların şikayetlerinin ve yaşam kalitelerinin iyileşmesi demektir.

KOAH ve astım tedavisindeki yenilikler ve gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?

KOAH için en önemli gelişme son dönemde korunma üzerine vurgu yapılması ve son 30 senede geliştirilen ilaçların akademinin beklediği hedefleri pek de karşılayamamış olmasının ifade edilmesidir. Bu nedenle gelin KOAH olmayalım, havamızı temizleyelim, sigara içmeyelim vurgusu ön plandadır. Yine de son yıllarda patogenezdeki bazı yeni ipuçları ile geliştirilen yeni moleküler yüzümüzü güldüren sonuçlar doğurmuştur. Ancak bunları biraz izleyip gerçek hayat verilerini görmeye ihtiyacımız olacak. Astım ise çok daha yüz güldürücüdür. Uygun tıbbı tedavi ile astımlı bir hastanın semptomsuz ve atak olmadan ömrünü tamamlaması mümkündür. Astımın az bir kısmının kontrolü güçtür, son 10 yılda yeni çıkmış biyolojik ajanlar ile bu grubun da tedavisi başarılı bir biçimde yapılagelmektedir.

 Astım ilaçlarının bağımlılık yaptığı düşüncesi var toplumda. Tedavide kullanılan ilaçların böyle bir etkisi var mı? İlaçlar bırakıldığı zaman hasta yoksunluk çeker mi?

Hayır, astım ve KOAH ilaçları inhaler formundadır. Yani soluk yolu ile akciğere çekilerek alınan toz veya puflardır. İçlerinde kortizon barındıran ilaçlar için böyle bir korku olabilir. Ancak bu geçerli bir durum değildir.

Ülkemizde KOAH ve astımın görülme sıklığından, rakamlardan bahsedebilir misiniz?

KOAH yüzde 15-19, astım erişkinlerde yüzde 12 ve çocuklarda yüzde 7 civarındadır. KOAH için tütün ve tütün ürünleri, yoksulluk, hava kirliliği ve günümüzde E-sigaranın nedenler arasında olduğunu düşünüyoruz. Astım için bu etkenler tetikleyici rol oynarlar. Ne yazık ki ülkemizde geleneksel tütün ürünleri dışında özellikle gençlerde elektronik sigara kullanımı endişe verici boyutlara ulaştı. Elektronik sigara endüstrisi bilgi kirliliği yaratarak  gençlerimizi hedef almaktadır. Veriler önümüzdeki yıllarda KOAH görülme sıklığının daha da artacağı ve daha erken yaşlarda KOAH’lı hastalarla karşılaşacağımızı düşündürmektedir. Ülke olarak E-sigaraya geçit vermememiz gerekiyor.” dedi.

Astım ve alerjik astım arasındaki fark nedir? Astım ile alerjik rinit ve diğer alerjik hastalıklar arasında ilişki var mıdır?

Astım 2 türlü gelişir: Allerijk ve allerji dışı. İç ortam allerjenlerinden ev tozu akarları, hayvansal allerjenler (kedi, köpek), hamam böceği ve mantarlar; dış ortam allerjenlerinden polenler ve mantarlar duyarlılık ve astım gelişimi açısından önem taşımaktadırlar. Kişinin duyarlı olduğu allerjenle sürekli karşılaşması astım semptomlarının ortaya çıkmasına ve semptomların kalıcı hale gelmesine yol açmaktadır. Allerjene maruziyet, duyarlılık gelişmesi için çok önemli bir risk faktörüdür. Allerjenle temas sonrası duyarlılık; allerjene, doza, temas süresine, yaşa ve genetik özelliklere bağlı olarak gelişmektedir. Astımın alerjik rinit ve diğer alerjik hastalıklarla birlikte olma olasılığı fazladır. Allerjik rinitli hastaların %40’ında aynı zamanda astım görülür.

Muhabir: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU