Ankara’da her yıl trafiğe çıkan araç sayısındaki artışın sonucu olarak büyüyen ulaşım sorunu ve onun paralelinde ortaya çıkan otopark ihtiyacı, çözüme kavuşturulması gereken öncelikli problemlerin başında geliyor. Özellikle mesai başlangıç ve bitişinde artan trafik yoğunluğunun nedenlerini sorduğumuz Sincan Motorlu Araç Satıcıları Derneği (SİMAS) ve VEGA Otonomi Başkanı Gökhan Çalışkan, deprem felaketlerinden etkilenen vatandaşların da Ankara’ya ciddi oranlarda göç ettiğini, buna bağlı olarak yoğunluğun daha da arttığını vurguladı. Sorularımıza samimi yanıtlar veren Gökhan Çalışkan, Başkent’te toplu ulaşım memnuniyetinin artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

·         Ankara’daki araç trafiğinde ciddi bir artış gözleniyor. Bu durum neden kaynaklanıyor?

Ankara’da mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde personel servisi ile öğrenci servis araçlarının trafiğe dahil olması, özel araçların eş zamanlı trafiğe çıkması ile birlikte ana arterlerde pik saati olarak tanımlanan zaman diliminde çok ciddi bir trafik yoğunluğunun oluştuğu gözleniyor. Özellikle kamu kurumlarınca uygulanan kademeli mesai uygulamasının tekrar gözden geçirilerek, kurumların mesai saatlerinin belirlenmesinde; kurumların bulundukları bölge, çalışan personel sayısı ve bununla bağlantılı kullanılan personel servis sayısı, bu servislerin trafik yoğunluğuna etkileri de değerlendirilerek esnek mesai uygulamasının daha etkin kullanımı ile trafikte bir rahatlama sağlanabilir. Bununla birlikte Ankara’nın nüfus yoğunluğu yüksek olan semtlerindeki otopark sorunu devam ediyor. Ankara’da her yıl trafiğe çıkan araç sayısındaki artışın sonucu olarak büyüyen ulaşım sorunu ve onun paralelinde ortaya çıkan otopark ihtiyacı, çözüme kavuşturulması gereken öncelikli problemlerin başında geliyor. Kentteki motorlu taşıt sayısındaki hızlı artış yanında plansız kentleşmenin bir sonucu olarak yeterli ve zorunlu sayıda otopark üretilmemesi bu sorunun temel gerekçeleri olarak görülmektedir. Ayrıca resmi rakamlara dayanmasa da deprem felaketlerinden sonra güvenli görüldüğü için hem güneydoğudan hem de batıdan Ankara’ya göç edenlerin sayısının 400 bine yaklaştığı söyleniyor. Bu durum da araç trafiğini olumsuz etkileyen etmenler arasında.

Sayfa 2 Röp (5)-1

“ANKARA’DA HER 4 KİŞİDEN 1’İ ŞAHSİ ARAÇ KULLANIYOR”

·         Ankaralıların bireysel araçlar yerine toplu ulaşımı tercih etmesi, trafik yoğunluğunu azaltır mı?

Ankara’nın kent içi ulaşım altyapısı incelendiğinde toplu taşıma olanaklarının toplam yolculuklardan aldığı payın sınırlı olduğu görülmektedir. EGO’nun son verilerine göre, Ankara’da toplu taşıma kullanım oranının yüzde 63 olduğu, bu oranın sadece yüzde 7’sinin raylı sistemlerle gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu veriler doğrultusunda bireysel araç kullanımına raylı sistemler dışındaki toplu taşıma sistemleri de dahil edildiğinde yüzde 93 oranında fosil yakıt tüketen araçların kullanımı hem trafik hem de çevre kirliliği açısından riskler oluşturmaktadır. Diğer taraftan bin kişi başına düşen otomobil sahipliğinde Ankara, İstanbul ve İzmir’e kıyasla oldukça yüksek değerlere sahip. TÜİK verilerine göre Ankara’da her 4 kişinin 1 araca sahip olduğu görülmektedir. Bu durum kent içi ulaşımın büyük oranda bireysel araç sahipliğine bağlı kaldığını ortaya koymaktadır. Ekonomi ve İş Araştırmaları Merkezi INRIX'in raporuna göre, geçen yıl Ankara'da bir şoför yılda yaklaşık 5 gününü trafikte bekleyerek geçirdiği ve buna göre dünyada trafik sıkışıklığı yönünden 11’inci sırada olduğu tespit edilmiştir. Ankara’da toplu taşıma kullanan insanların harcadıkları ortalama süre ise 71 dakikadır. Bu yolculardan yüzde 72’den fazlası her gün toplu taşıma ile ulaşımda 2 saatten fazla zaman geçirmektedirler. Ve yine toplu taşıma kullanan yolcular ortalama olarak 16 dakika beklemekte birlikte, yüzde 46’dan fazlası 20 dakikadan daha uzun süre beklemekteler. En az bir aktarma yaparak hedefine ulaşanlar yüzde 60. Yüzde 16’sı ise tek bir yolculukta en az iki aktarma yapmaktadırlar. Sürdürülebilir bir ulaşım için özel araç kullanımının kısıtlanması ve toplu ulaşım memnuniyetinin artırılması sağlanmalıdır.

“RAYLI SİSTEM PROJELERİ BİR AN ÖNCE TAMAMLANMALI”

·         Ankara’da toplu ulaşım kullanımında bir memnuniyetsizlik mi söz konusu? Bu bağlamda hangi alternatif yatırımlar devreye sokulmalı?

Bu konuda da yapılan araştırmalar mevcut. Ankara kenti toplu taşıma hizmetlerine ilişkin yolculardan genel bir değerlendirme yapmaları istendiğinde, katılımcıların yüzde 68,9’u toplu taşım araçlarının hizmet düzeyinden memnun olduğunu yüzde 26,8’i ise memnun olmadığını belirtirken; toplu taşıma araç türü memnuniyetinde Metro ilk sırada yer almakta bunu Ankaray ve belediye otobüsü takip etmektedir. Bu durum, raylı sistemlere yapılacak yatırımlar ile toplu taşım hizmetlerinden duyulan memnuniyet düzeyinin daha da artıracağını göstermektedir. Bu nedenle kentte devam eden raylı sistem projeleri bir an önce tamamlanmalı, raylı sistem istasyonlarında park et devam-et sistemi hayata geçirilmeli ve ara toplu taşıma türleri ile yolcular ücretsiz aktarma yapabilmelidir. Ayrıca sürdürülebilir ulaşımın önemli bir bileşeni olan bisiklet yolculukları kentte desteklenmelidir.

 ·         Karayolu 2023 trafik kaza istatistiklerine göre ülkemiz karayolu ağında toplam 1 milyon 314 bin 136 adet trafik kazası meydana geldi. Trafik kazalarını engellemek için verebileceğiniz tavsiyeler neler?

Trafik kazası nedenleri, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Çoğunlukla sürücü hataları, yol koşulları ve çevresel etkenler gibi unsurlardan kaynaklanır. En sık görülen kaza nedenleri arasında aşırı hız, dikkatsizlik, alkollü araç kullanımı ve trafik kurallarına uymama yer alır. Ayrıca yetersiz sürüş deneyimi ve araç bakımlarının ihmal edilmesi de kazaların başlıca sebepleri arasındadır. Yol ve hava koşullarının kötü olması, görüş mesafesini ve araç hakimiyetini olumsuz etkileyerek kaza riskini artırır. Bu kazalar, yaralanmaların yanı sıra can kaybına neden olabilir. Ayrıca maddi hasarlar meydana gelebilir. Trafikte güvenliğin sağlanması ve kazaların önlenmesi için dikkatli davranmak büyük önem taşır. Belirlenen hız sınırlarına uymak, araç kontrolünü sağlamak ve durma mesafesini azaltmak için önemlidir. Sürücülerin dikkatlerini yola ve trafik koşullarına odaklamaları, dikkatsizlikten kaynaklanan kazaları önleyebilir. Cep telefonu kullanımı gibi dikkat dağıtan aktivitelerden kaçınılmalıdır. Alkol ve uyuşturucu kullanımı, tepki süresini yavaşlatır ve karar verme yeteneğini azaltarak kazalara neden olabilir. Bu nedenle madde etkisi altında trafiğe çıkılmamalıdır. Güvenli sürüş için trafik işaretlerine, ışıklara ve trafik kurallarına uymak gerekir. Trafik kurallarına uymayan sürücüler diğer sürücülerle birlikte kendi güvenliğini de tehlikeye atar. Şerit değiştirirken mutlaka sinyal verilmelidir. Araçların düzenli bakımı yapılmalıdır. Lastikler, frenler, farlar ve silecekler gibi önemli parçaların işlevselliği kontrol edilmelidir. Teknik arızaların önlenmesi, kazaları azaltabilir. Uykusuzluk ve yorgunluk, sürücünün dikkatini dağıtarak kazalara neden olabilir. Uykusuz ya da yorgun hissedildiğinde araç kullanımından kaçınılmalıdır. Emniyet kemeri kullanmak, kaza anında yaralanma riskini azaltır. Tüm yolcuların güvenlik kemerlerini takması önemlidir. Sürücülerin trafik eğitimlerini alması ve trafik kuralları konusunda bilinçlenmesi, güvenli sürüş alışkanlıklarının oluşturulmasına yardımcı olur. Yaya geçitlerine ve bisiklet yollarına saygı göstermek, yaya ve bisikletçilerin güvenliğini sağlarken kazaları önlenmesine yardımcı olabilir.

Sayfa 2 Röp (1)-4

“GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMİ SEKTÖRDE KAYIT DIŞILIĞI ENGELLEYECEK”

·         27 Eylül tarihi itibarıyla zorunlu hale getirilen “Güvenli Ödeme Sistemi” sektörde neyi amaçlıyor?

İkinci el araç satışında Güvenli Ödeme Sistemi, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliği iş birliğiyle hayata geçirildi. Güvenli Ödeme Sistemi, alıcıları da kapsayacak şekilde herkes için zorunlu hale geldi. Böylece ikinci el araç piyasasında alıcıyla satıcı arasında ödeme açısından yaşanan ihtilafların ortadan kaldırılması hedefleniyor. Düzenlemeyle dolandırıcılığın önüne geçilmesi ve sektörde kayıt dışılığının azaltılmasına katkı sağlanması bekleniyor. Sistemde önce satıcı güvenli ödeme sürecini başlatacak. Alıcı notere gitmeden önce referans numarasıyla parayı aracı kuruluşa yatıracak. Satış onaylanıp, güvenli hesapta bekleyen para, satıcının hesabına geçecek. Uygulama, tüketici mağduriyetlerini önleyerek, ödeme açısından alıcı ve satıcı arasındaki ihtilafları ortadan kaldıracak. Sistemin işleyiş ve denetimine ilişkin çalışmalar Ticaret Bakanlığınca yürütülecek.

·         Bu sistem özellikle dijital ortamdaki “kaparo dolandırıcılarına” karşı nasıl bir önlem sunuyor? Tüketiciler bu soruna karşı bireysel olarak nasıl bir yol izlemeli?

Özellikle ikinci el otomobil alım satımında dolandırıcılık olaylarıyla çok sık karşılaşıyoruz. Güvenli Ödeme Sistemi’nin öncelikle tüketicilere iyi anlatılması gerekiyor. Sistemin iyi işlemesi ve tüketicilerin sisteme güvenmesi için noterlere de iş düşüyor. Noterler sistemin güvenli olduğu yönünde vatandaşları aydınlatmalı. Ancak dolandırıcılar kapora alarak dolandırmaya devam edebilirler. Bunun için de önleyici tedbirlerin alınması gerekir. Tüketiciler satın aldığı taşıtın bedelinin tamamını banka üzerinden ödeyeceği için burada aracın gerçek değerinin gösterilmesi önem taşıyor. Aksi takdirde araçta gizli ayıp varsa ya da araçla ilgili yanlış bilgi verilirse bedel iadesi, alım satım işlemi sırasında gösterilen değer üzerinden yapılır. Bu sistem tüketicilerin lehine ancak alım-satım ve diğer vergilerdeki oranlar gözden geçirilerek aracın gerçek bedelinin sistemden ödenmesi sağlanmalı. Alım-satım sonrasında gelişen aksi durumlarda, tüketici satıcıyla iletişime geçtiğinde ve satıcı sorumluluğu kabul etmediğinde, yasal haklarını kullanma yoluna başvurabilir. Kanunda “Bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme” imkanı vardır. Tüketici satın aldığı aracı geri verip ödediği paranın iadesini istediğinde Güvenli Ödeme Sistemi sağlam bir delil işlevi görecektir. Sistem, sadece dolandırıcılığın önüne geçmekle kalmayıp, tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde önemli bir dayanak sağlayacaktır.

Muhabir: Tolga ALCA