31 Mart seçimleri, ''mazbata'' sözcüğünü dillere pelesenk etti.

Onsuz geçen günümüz yok.

Mazbata aşağı, mazbata yukarı

Yalnız yetişkinler kullanmıyor…

Çocukların bile dilinden düşmez oldu.

Sabah gözünüzü açıp, televizyonun karşısına geçtiğiniz anda haber spikerlerinden ilk duyduğunuz sözcük ''mazbata'' oluyor.

''Filanca mazbatasını aldı, falanca hala beklemede''

İşte, alış-verişte…

Hemen her ortamda mazbata aşağı, mazbata yukarı...

Dost meclislerindeki tatlı-sert atışmalarda bile sıkça kullanılır oldu:

''Mazbatan'' kadar konuş.''

Peki nedir bu kelimenin anlamı?

Sorunun yanıtı, seçimin kesinleştiğini, adayın ya da adayların resmi olarak görevi hak ettiğini ifade eden belge olarak özetlenebilir.

Arapça kökenli bu kelime, aslında Osmanlı döneminden bu yana kullanılıyor.

Resmî yazışmalarda 'tutanak' olarak adlandırılan kelime, günlük dilde 'mazbata' şeklinde kullanılıyor.

Mazbata sözcüğü çoğunlukla genel seçimlerin ardından telaffuz ediliyor. Cumhurbaşkanı, milletvekilleri, belediye başkanları, Danıştay, Sayıştay ve Yargıtay üyeliği gibi görevlere seçilenler de mazbata ile göreve başlıyor.

31 Mart seçimlerinin ardından, kazanan adayların çoğu mazbatalarını alıp, yeni görevlerinin başına geçti.

Kutlama kuyrukları uzayıp giderken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, soyadının aksine hızlı bir başlangıç yaptı.

Yavaş, Mazbatasını almasının ardından yayınladığı genelgeyle belediye, genel müdürlükler ve bağlı şirketlerde çalışan personelin izinlerini kaldırdı, izne ayrılmış olanları da geri çağırdı.

Yavaş'ın talimatıyla, belediyeye bağlı şirketlerin her türlü mal, hizmet ve personel alımı ile araç ve gayrimenkul kiralama işlemleri durdurulurken, 31 Mart'tan göreve başladığı tarihe kadar olan süreye ilişkin işlemlerin de geçersiz sayılacağı duyuruldu.

Yavaş'a hizmet maratonunda başarılar dileyelim ve merceğimizi dikkatlerin odaklandığı İstanbul'a çevirelim.

Dillerden düşmeyen sözcük yine ''mazbata''

Tekrar tekrar yapılan sayımların, itirazların ardı arkası kesilmiyor.

Gerilim ise dorukta…

Bir yanda iptal düşleri

Öte yanda vuslat hazırlığı

Ama son gülen de İmamoğlu olacak gibi.