'Hani olur mu? Olur' dedik… 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi, göstermelik de olsa, elektrik fiyatlarında yüzde 10 indirim… Hiç yoktan iyidir diye düşündük. Her ne kadar dolar arttı bahanesiyle, Elektrik Mühendisleri Odası'nın (EMO) hesaplarına göre; 2018'de elektrik zam oranı yüzde 70'leri bulmuş olsa da… Yüzde 10'luk kısmından vazgeçilmesine sevindik! Neyse ki, EMO durumu tetkik etti de… Takke düştü…

EMO, konut kullanıcılarının elektrik faturalarında yüzde 10 indirime gidilirken, buna karşılık dağıtım bedelleri artırılarak şirketlerin karını koruyacak düzenleme yapıldığını belirtirken tespitlerini şöyle sıralıyor:

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açıklanan yeni tarifeye göre; faturada indirim yapılan kalemlere bakıldığında perakende enerji bedelinin yüzde 19.2 indirimle 34.53 kuruştan 27.91 kuruşa çekildiği, dağıtım bedelinin ise yüzde 15.7 zamla 13.32 kuruştan 15.41 kuruşa çıkarıldı. Aynı şekilde sanayi tarifesinin perakende enerji bedelinde yüzde 3.9, ticarethanelerde yüzde 4.5, tarımsal sulamada yüzde 4.2, aydınlatmada yüzde 4.7 ve genel aydınlatma tarifesi perakende enerji bedelinde yüzde 0.02 indirime gidilirken tüm gruplar için dağıtım bedeli yüzde 15.7 artırıldı. Böylece Ekim 2018'e göre sanayi abonelerine yüzde 0.06, ticarethanelere yüzde 0.28, tarımsal sulamaya yüzde 0.26, aydınlatmaya yüzde 0.29 ve genel aydınlatmaya da yüzde 5.22 oranında zam yapıldı… Sanayi, ticarethane ve tarımsal sulama kullanıcıları için yılbaşından itibaren elektriğe yapılan zam ise yüzde 71'e ulaştı…

Yani vatandaşa 'müjde' olarak sunulan yüzde 10 indirim kararının perde arkasında, aslında şirketlerin karını artıracak bir uygulamaya daha imza atıldı bu tespitlere göre. Dağıtım bedellerine yapılan yüzde 15.7'lik zam doğrudan elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına inecek bu durumda…

Yeni bir algı operasyonu, yeni bir aldatmaca oysa yine vatandaşa yapılan… 'Ya tutarsa'…

2018 yılında kur artışı, piyasa dengesi gibi gerekçelerle, elektrik fiyatlarına enerjinin temel bir insan hakkı olduğu ve enerji fiyatlarının herkesin ulaşabileceği düzeyde olması gerektiği ilkesi göz ardı edilerek yüksek artışlar yapıldığına dikkat çekiyor EMO… Oysa tüm yurttaşların, insanca yaşayabilmesi, kendini geliştirebilmesi için enerji gereksinimlerinin karşılanmasının zorunlu olduğunu hatırlatıyor EMO. Ve enerji piyasasında kar esaslı piyasa politikaları yerine, ülke kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirileceği, kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak bir yapıya geçilmesi gerektiği uyarısını bir kez daha yineliyor… Bir duyan, bir anlayan çıkar diye…