2025 herkes için bir garip yıl olacak gibi görünüyor! Mesela, 0merkez bankası faiz indirimlerine başlamayı planlıyor mu? Sorularının yanıtını vermek zorunda kalacak. Yine asgari ücrette artış oranı ne olacak? Asgari ücretlilerin tamamı bu artışa odaklanmış. İktidarın ekonomi kurmaylarının kafasında oluşan formülün ne olduğunu anlatacağız. Bir de ABD’de 5 Kasım’da yapılacak seçimlerin sonuçları önemli. Bu sonuçların Türkiye açısından etkileri de 2025 yılında kendini gösterecek.

Hadi gelin “bir cisim gördüm” repliğinde olduğu gibi 60 gün sonra gireceğimiz 2025 yılında bizi nelerin karşılayacağını konuşalım.

Merkez Bankası’nın 50’lerde olan politika faizinde indirime gitmesi 2025 yılında artık neredeyse farz oldu. Çünkü enflasyonu kontrol edeyim derken, ciddi bir yatırım önleyici noktaya geldi yüksek faizler. Peki faiz indirimi konusunda nasıl hareket edilecek? Politika faizini öyle hızla 20-30’lara mı çekecek?

Yok, beklenmesin öyle bir indirim hızı. MB çevrelerinden aldığım izlenimi paylaşayım. Yıl sonu Aralık verilerinin görüleceği ocak ayında bir indirim olacaksa (ki bu şubat ayına kayarsa şaşırmam) ilk etapta 25 baz puanlık bir indirimin koşullarına bakıldığını şimdiden söyleyeyim.

Olası indirimi 60-90 gün önceden veriyorum. Piyasalardaki herkes kendisini ona göre ayarlasın!

Asgari ücret konusuna gelince…

Biliyorsunuz son yıllarda yılda iki kez yapılan asgari ücretin belirlemesi, artık yılda bir kez yapılacak. Bu kapsamda 3 Ocak tarihindeki TÜİK’in verilerine göre asgari ücretteki artış belirlenecek.

Bu konuda iktidarın ekonomi kurmayları ile yaptığımız sohbetlerde dillerinin altındaki baklayı zor olsa da çıkardığımızı sanıyorum. Çünkü, asgari ücrette planlanan artış oranı, MB’nin yılsonu enflasyon oranının yarısını aşmayacak şekilde öngörülüyor.

Bugün için yılsonunda hedef olarak konulmuş olan yüzde 42 tutacak gibi görünmüyor. Şu andaki göstergeler, yılsonu enflasyon oranının 44-45’ler hatta 48’ler seviyesine çıkacağı bir sürecin içerisinde olduğumuzu gösteriyor. Bu kapsamda yüzde 22-23 belki de 24 aralığında bir asgari ücrette artış planlandığını şimdiden haber verelim. Nitekim Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın da Avrupa’da yüzde 25 öngörüsünü dile getirdiği yönünde haberler de çıktı. Bu kapsamda da asgari ücretlilerden özellikle borçlanma hesabı yapanların ellerine geçecek bu tutara göre hareket etmesini önerelim.

Türkiye ekonomisini gerçekten etkileyecek bir süreç ise 5 Kasım tarihlerinde ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri…

Joe Biden’in yerine aday olarak gösterilen Kamala Harris Demokratlar adına Biden’e göre çok şanslı. Ancak Donald Trump ise bir önceki başkanlığı döneminde yaptığı hataları iyi gözlemlemiş olduğu için şimdiki ABD seçimlerinde o hatalara girmeden şartlarını ciddi şekilde domine ediyor.

Türkiye’de bazı kesimler bu seçimlerin Trump lehine gelişmesi halinde Türkiye-ABD ilişkilerinde Türkiye lehine bir sürecin olacağını dile getiriyor. Hatta biraz daha ileri gidiyorlar. Trump’ın damadının bizde iktidar çevrelerinde etkili bazı kişilerle ilişkilerinin yeniden gündeme geleceğini belirtiyorlar.

Öyle bir ihtimal varsa da; bu kesimlerin gözden kaçırdıkları bir şey var. İktidar çevrelerinde etkili bazı kişilerin geçmişteki söylemleri o kadar yıkıcı olmuştu ki; artık etkili görevlere gelmeleri neredeyse imkansız.

O nedenle, ABD seçimlerinde Trump’ın gelmesinin Türkiye-ABD ilişkilerinde etkili bir-iki kişiye bağlanması körlüğünden artık çıkılsa iyi olur.

Bir başka hatırlatma daha yapalım Trump’ın gelmesinin Türkiye lehine olacağını söyleyenlere… Biliyorsunuz Trump, İslam dünyasından gelen tüm tepkilere karşın Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıdı ve Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınacağını açıkladı. Türkiye’nin hassasiyetlerine ne kadar saygılı biri olduğunu göstermişti.

Çıkın körlükten diyelim… herkes payına düşeni alsın…