Muhammed Ali Yahşi

1985 yılında restore edilen Suluhan, çiçekçilerden takıcılara, bebek süslerinden el yapımı hediyeliklere kadar birbirinden farklı alanlarda hizmet veren esnaflara 38 yıldır ev sahipliği yapıyor. Hanın esnafları arasında 3 kuşaktır cibinlik ve yorgancılık yapan Mustafa Keskin, oğulları ile birlikte takı tasarımı yapan Adnan Somuncu’da var.

BABAM ADNAN MENDERESİN YORGANLARINI DİKERDİ

3 kuşaktır yorgancılık yapan Keskin ailesinin son kuşak temsilcisi Mustafa Keskin, hanın alt katında bulunan dükkanında mesleğini sürdürüyor. 44 yıldır handa esnaflık yapan Keskin, 3 kuşaktır sürdürülen mesleğin öyküsünü şöyle anlattı: “1940’lı yıllarda dedem Hurşit Bey, yorgancı olarak gelip yerleşiyor buraya. Hatta Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a büyük dedemin basma ipekli yorganlar diktiği söylenir. Rahmetli babam Abdülkadir Keskin de Ankara Yorgancılar Odası Başkanı idi. O’da rahmetli Adnan Menderes’in kaldığı Çankaya Köşkü’ne bir ay boyunca her gün giderek otuza yakın yorgan dikmiş bir insan. Ben de babamın bu zanaatını emanet aldım, 44 yıldır bu çarşıdayım. Şimdi 70 yaşındayım, yıllarca, vatandaşın yatağını, yorganını, bebeğin beşiğinin içindeki yatağı, yorganı, cibinliğini ve bebek arabasını üretip satarak bu günlere geldik. Günümüzde yine cibinlik, sünnet cibinliği, yeni doğan bebekler için kapı süsleri kısacası bebeğe ait ne varsa onları üretip geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz.”

Mesleği okul çıkışında babasının dükkanına giderek öğrendiğini belirten Keskin, gelecek neslin konfeksiyon, tuhafiye gibi alanlarda yetişmediğini, çırak ve sanat okullarının artması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde gelecek dönemde bu alanlarda diğer ülkelerden işçi ithal edileceğini söyleyen esnaf, ‘‘20 yıl sonra kesinlikle dış ülkelerden gelen işçilere muhtaç duruma geleceğiz. Günümüzdeki durum bunu gösteriyor, sitelerde hangi atölyeye girerseniz muhakkak bir Suriyeli marangoz çalışıyordur’’ diyerek görüşlerini belirtti.

Suluhan’ın Ankara’nın en güzel çarşısı olduğunun altını çizen esnaf Keskin, yılın başında dükkan kirasına yapılan zamdan da dert yandı. Cibinlik ustası, “Zam öncesi 1300 lira kira parası ödüyordum, bu yılın başında yüzde 280 zam yaparak kiramızı 3500 liraya çıkarttılar. Allah’tan 7500 lira emekli maaşımız var, onun da 3500 lirasını kiraya veriyoruz. Kalan 4000 lirayı da zaten vergi olarak devlete tekrar veriyoruz. Handa 3-4 dükkanım vardı kiralar arttıkça kendimi küçülttüm” diyerek düşüncelerini aktardı.

OĞULLARI İLE BİRLİKTE TAKI TASARLIYOR

20 yıldır takı ve bijuteri tasarımı üzerine dükkan işleten Adnan Somuncu, oğulları Mehmet Can Somuncu ve Ömer Somuncu ile birlikte Suluhan’da Ankaralılara hizmet veriyor. Bilkent Endüstri mühendisliği mezunu ağabey Mehmet Can Somuncu 8 yıldır taş ve doğal taşlar alanında çalışırken ve Başkent Bilgisayar Mühendisliği mezunu Ömer Somuncu ise 4,5 yıldır cam ürünleri üzerine çalışmalarını sürdürüyor. İlk olarak, Ağabey Mehmet Can Somuncu’nun yanında çalışmaya başladığını söyleyen Adnan Somuncu, ‘Bilkent Endüstri Mühendisliği mezunu, ancak taş işçiliğini çok seviyor ve taş alanında iyi derecede bilgi sahibi. Bu işi yapabileceğini söyledi, bizim de işimize geldi, biz de mesleği yavaş yavaş bir sonraki kuşağa aktarmaya çalışıyoruz’’ dedi.

Doğal taşlardan yaptıkları takıları da sattıklarını ve günden güne bu taşlara olan ilginin arttığını aktaran Somuncu, “Taşların farklı özellikleri var, sağlık için, enerji için insanlar masa başlarına, bilgisayarlarının yanına koyuyorlar. Örneğin kehribar taşı diş çıkaran çocuklar ağrı çekilmesin diye kullanılıyor. Ayrıca gençlerin de doğal taşlara yoğun ilgisi var. Bu ilgi doğal taş sektörünün de hızlanmasına yol açtı” ifadelerini kullandı. 2000’li yılların başında Suluhan’a geldiğini aktaran baba Somuncu, 2000’li yılların başından itibaren handa boncukçular, çiçekçiler, hat ve filografi sanatı yapan esnafların sayısının arttığını, sanatsal ve güzel işler yapılmaya başlayınca hanın hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirtti. Bijuteri sektöründe de yoğun bir ilginin oluştuğunu söyleyen Adnan Somuncu, “İnsanlar bijuteri sektörünün merkezinin Suluhan olduğunu fark etti, buradaki çeşitliliğin ve rekabetin yoğunluğunu da gördü, ardından nişan, düğün, doğum günü için parti malzemeleri satan arkadaşlarımız da hana gelince, yıllar itibarıyla Suluhan, ziyaretçilerin mimarisine hayran kaldığı bir yer haline geldi. Kültürel ve sanatsal işler de yapılmaya başlayınca hanın tarihi dokusu daha da ortaya çıktı. Ön ve arka avludaki çay ocaklarının açılmasıyla insanların gelip çay, kahvesini içip hanı ziyaret edebildiği çok güzel bir yer oldu’’ diyerek hanın son 25 yıllık gelişimini aktardı.

Takı tasarımcısı Adnan Somuncu da artan enflasyona değindi. Bijuterinin dolarla işleyen bir sektör içerisinde yer aldığını belirten Somuncu, ‘‘Enflasyondaki artış, kurdaki dalgalanmalar bu sektörü de etkiledi. Zam yapınca bizim de işimiz düşüyor; ama ayakta kalmak zorunda olduğumuzdan kurla paralel gitmemiz lazım. Zor ve sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Sıkıntı sadece kur kaynaklı değil; sigortamız, kiralarımız, elektrik masrafımız da arttı ama bu dönemin de aşılacağına inanıyorum’’ diyerek sözlerini tamamladı.

SULUHANIN KISA TARİHİ

1508-1511 yılları arasında Sultan 2. Beyazıd dönemi emirlerinden Hasan Paşa tarafından yaptırılan Suluhan, Altındağ ilçesine bağlı Hacı Doğan Mahallesi mahallesinde yer alıyor. Döneminde hem suyu hem de her odada bulunan ocaklar vasıtasıyla ısıtma sistemine sahip olan tek han olması sebebiyle neredeyse tüm kervanların ve tüccarların konaklamak için ilk tercih noktasıydı. 1892’de Ankara’ya demiryolunun gelmesiyle birlikte gözde konumunu kaloriferli, telefonlu ve banyolu olarak şimdiki Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin yerinde yapılan Taş Han’a bırakan Suluhan, 1927’deki büyük Tahtakale yangını ile birlikte cazibesini tamamıyla yitirdi. Yangın sonrasında sadece sebze-meyve satışı yapılan Suluhan, yıkık ve harap bir yapıya dönüşürken, evsizlerin ve bağımlıların ikamet ettiği bir nokta haline geldi. Vakıflar Genel Müdürlüğünün 1985’te yaptığı rekonstrüksiyon çalışmasıyla küllerinden yeniden doğan tarihi han, bugünkü görünümüne de bu süreç ile birlikte kavuştu. Suluhan, tam 38 yıldır çiçekçilerden takıcılara, bebek süslerinden el yapımı hediyeliklere kadar birbirinden farklı alanlarda hizmet veren esnaflara ev sahipliği yapıyor. Ankara’da kına gecesi, düğün, doğum ve doğum günleri kutlamaları gibi etkinlikler için süs ve hediyelik arayan vatandaşlar, ilk olarak Suluhan Çarşısı’nı ziyaret ediyor.

Editör: Ezgi Bardakçı