'Başkent'i Başkent''te Yazmak

Bugünkü köşesinde sütun komşum Süha Örtülü Dost: İçimi ısıttı:

İşte tüm Ankara'yı, Ankaralıları ısıtacak, sımsıcak kucaklayacak bir yazı bu

***

'13 Ekim 2021…

Ankara'nın başkent olması için verilen önergenin TBMM'de kabulünün 98. yıldönümü…

Başkent halkının, başkentin gurur günü…

Büyük gün çeşitli etkinliklerle kutlanacak…

Zorlu yaşam maratonunda bozuk moraller için verilmiş mutluluk molası gibi…

Yüzler gülecek...

O coşku, o sevgi tüm yürekleri ısıtacak.

Kutlu olsun…'

98. yılında dilerdim ki, yazıma böyle başlamayayım: Ne yazık ki, son çeyrek yüzyılda ANKARA, talihsizlikler yaşadı. Oysa ne deniyordu Marş'ında:

'Ankara, Ankara güzel Ankara,

Seni görmek ister her bahtı kara.

Senden yardım umar her düşen dara

Yetersin onlara güzel Ankara.

Burcuna göz diken dik başlar insin,

Türk gücü orada her zoru yensin,

Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,

Var olsun toprağın, taşın Ankara.

Aka GÜNDÜZ'

***

Bozkırın ortasında açan solmaz bir çiçekti. Cumhuriyet kuran TBMM, O'nu başkent yaptı. Akıl ve bilimle yönetilen bu başkentin; Anayasa'da 'değiştirilmesi dahi teklif edilemez'di. Bugün bırakın Başkenti İlk 4 madde tartışmaları ayyuka çıktı: Ney'miş?

***

Bu onurlu ve kutlu günde bu zırvalarla devam etmek istemiyorum. Ankara, Kültürün Başkenti, Sanatın-Edebiyatın beşiği, 'yurtta ve dünyada barışı' üstlendiği, devrimlerin sahibi, kadınlara dünyada seçme ve seçilme haklarının verildiği, Laik-Sosyal-Demokratik Hukuk Devletinin göz bebeğiydi.

***

Çankaya Belediye Başkanımız Alper Taşdelen 98. yılında başkentimizin çağdaş dünyanın örnek başkenti olacağını sergileyen bir tutumla iki yıldır başarılı çalışmalara imza atıyor. Telefonum çaldı; açtığımda önce benim sonra Ankaralıların bu onurlu gününü kutlayan bir mesajla karşılaştım. Ben de hem kendini hem de yaşamımın son 25 yılını paylaştığım Ankara'da daha nice 13 Ekim'ler kutlamayı diliyorum. Ankara'yı çok seviyorum.