www.baskentgazete.com.tr’ye sergideki eserlerini anlatan Gürman, 1957 yılında Giresun Şebinkarahisar Tamzara mahallesinde dünyaya geldi. İlk orta ve lise eğitimini orada tamamlayan Gürman, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünü 1981 yılında bitirdi.

Ardından 12 yıl Elazığ Fırat Üniversitesi’nde ve daha sonra 14 yıl Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Bölümü’nde öğretim üyeliği yapan Gürman emekli olduktan sonra ise Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde çalışmalarını sürdürdü.

Sanatçı Gürman’ın sergide 5 farklı ana başlık altında yapılan çalışmaları yer alıyor. Sanatçı arkeolojik kazılar sonucu yeryüzüne çıkan üst yapıları resimlemede kullanmasıyla dikkat çekti. Göbeklitepe figürlerinin yer aldığı eserini Gürman, “Tarihi bugüne sanat ile yansıtmayı amaçladım” sözleri ile anlatıyor.

Yine doğa kaynaklı kapılar ve ağaçlar ve doğadan kaynaklı düzenlemelerin yer aldığı eserler de sergide sanatseverlerin ilgisine sunulmuş.

Sanatçı Himmet Gürman sergide ayrıca, “doğa gibi gözüken insan barındıran” kompozisyonlara da yer veriyor.

‘Çakır diken’ imzası oldu

Gürman eserlerinde ‘çakır diken’ motifini imzası olarak kullanmasını ise şöyle anlatıyor:

“Doğadan alınan çakır dikenler bana mahsus. Çakır dikenler imgesini görenler bu resimlerin Himmet Gürman’a ait olduğunu anlıyor. Çakır diken imgesi resimlerimin hemen yerinde kullanarak benim imzam gibi oldu.”

Çalışmaları arasında yer alan boyama tarzı ile ilgili de alışagelmişin dışına taşıdığını anlatan Gürman, “Geometrik şekillerin boyanmasını oluşan yüzeyler ve katmanlar var. Aynen arkeolojik kazılar gibi” sözleri ile eserlerinin derinliğine dikkat çekiyor.

Emeklilik hayatının 8 ayını Tamzara köyünde tarımla uğraşarak geçiren sanatçı Gürman, kalan 4 ayı ise eşi Ayla hanımın desteği ile Ankara’da sanat çalışmalarına ayırdığını anlatıyor.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU