Psikolog psikodramatist Fatma Gülpınar Çankaya Belediyesi’ne bağlı Çayyolu Baharevi’nde ‘Çocuklar Mahallemde Güvenme’ adlı muhtarlara yönelik psikodrama atölye çalışması gerçekleştirdi. Diyarbakır’da yaşanan Narin olayından sonra ‘Ne yapabiliriz?’ diyerek elini taşın altına koyan dernek Ankara’da ilk çalışmasını gerçekleştirdi.
Psikolog ve psikodramatist Fatma Gülpınar tarafından gerçekleştirilen çalışma ilk olarak muhtarlara verildi. Psikolog Fatma Gülpınar’la yaptıkları çalışmayı konuştuk.
-Psikodrama nedir?
Psikodrama eyleme dayalı bir grup tedavi yöntemi. İnsanın insana merhem olduğu bir yöntem. Yaşamın tiyatrosu. Moreno tarafından kurulmuş. Ülkemizde ise Prof. Dr. Abdulkadir Özbek hocamız tarafından getirilmiş. Psikodramatist psikodrama yöneticisi demek. Üyesi bulunduğum dernek psikodrama eğitimi almış veya almakta olan ruh sağlığı çalışanlarından oluşmakta. Derneğimizin toplum yararına gönüllü çalışanları bulunmakta. Çankaya Belediyesi Çayyolu Baharevi’nde muhtarlarla yaptığımız çalışmada ‘Çocuklar mahallemde güvende’ psikodrama atölyesi de bu çalışmalardan biri.
-Bu çalışmanın amacı nedir?
Amacımız toplum içindeki sorunlara dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak. Bireylerin spontanlık ve yaratıcılıklarını harekete geçirmek, sorunların çözümünde sorumluluk almalarını sağlamak. Narin olayından sonra dernek olarak ‘Ne yapabiliriz’i’ değerlendirdik. Kadına, çocuğa şiddet olayları karşısında hepimiz olumsuz etkileniyoruz. Üzüntü, korku ve çaresizlik yaşıyoruz. Her şeye rağmen ‘Ne Yapabiliriz’i’ düşünmek iyi hissetmemiz için önemli.
-Neden muhtarlar?
Mahallenin ilk basamak yeri olduğu için. Mahallede ne var ne yok haberdar olabilen en yetkili isim onlar. Ankara’da bu atölyeyi ilk Çankaya Belediyesi’nde yaptık. Başka belediyelerle de görüşüyoruz. Çankaya Belediyesi Çayyolu Baharevi yetkilisi Songül Özkan hanımla geçen seneden beri iş birliği için psikodrama atölyeleri yapmaktaydım. Bu atölye içinde iş birliği yaptık. Bölge muhtarlarından grubumuz oluştu. Keyifli bir psikodrama yolculuğu oldu. Sorunlar karşısında birlikte güçlü güvenli umutlu olduğumuzu fark ettik. Sorumluluklarımızı somutlaştırdık.