www.baskentgazete.com.tr’ye terzilik mazisini anlatan Üzeyir Tokat, Yozgat Sarıkaya’dan geldikten sonra 1965 yılında ilk terzi dükkanını Atatürk Bulvarı’nda Büyük Han pasajda açtı. Terzilik mesleğindeki yükselişi de tıpkı Ankara’da Çankaya köşküne doğru çıkılan yokuşu andırıyor. 1978 yılına kadar Büyük Han’daki faaliyetini, daha sonra Kızılay’daki Şehit Adem Yavuz sokakta sürdürdü. Ardından Tunus Caddesi’nde ve oradan da Çankaya’da Cemal Nadir Sokakta devam etti.
Eski başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e çok yakın oldu. Çok sayıda takım elbise diktiğini anlatan Üzeyir Tokat, Doğru Yol Partisi (DYP) kurulduktan ve kendisi başbakan olduktan sonra sürekli takım elbiselerini kendisinin diktiğini söyledi. Tokat, birçok siyasetçiye diktiği takım elbiselerin sayısını ise hatırlamıyor. Sadece Süleyman Demirel’e bir defada 5 ceket birden dikip teslim ettiğini anlatırken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’e de maceralı bir yolculuk sonucu takım elbise diktiğini kaydetti. Tokat maceralı yolculuğunu ve Haydar Aliyev ile karşılaşmasını şöyle paylaştı:
Aliyev akşama kadar bir çay bile içirmedi…
“Sayın Süleyman Demirel’in yakın dostu Azerbaycan lideri Haydar Aliyev’in özel kalemi Süleyman Bey’den dolayı beni tanıyordu. Bir gün ‘Haydar Aliyev bey senden takım elbise istiyor yapabilir misin’ dedi. Yıl 1996. ‘Tabi ki yaparım’ dedim. Beni Azerbaycan uçağına bindirdi. Ne pasaportum var ne de başka bir şey. Doğrudan Haydar Aliyev’in yanına gittik. Akşama kadar kendisinin provalarını aldım. Sonra kumaşların kartelalarını gönderdim, beğendiği kumaşları İngiltere’den getirttim. Metresi o zaman 1250 dolar idi. 9 takım elbise, bir palto ve 20 gömleği bir ayda diktim. Toplam 125 bin dolar para aldım.”
“Böyle durumlarda para nasıl ödeniyor” diye sorduğumda Üzeyir Tokat, “Önce bir miktar para gönderdiler, kumaşları aldım, sonra işleri teslim ettiğimde faturasını kestikten sonra kalan paramı gönderdiler” dedi. Haydar Aliyev’in elbiselerinin ölçülerini alırken, sabahtan akşama kadar orada kaldığını anlatan Üzeyir Tokat, “Akşama kadar kaldım bir yemek bile vermemişlerdi. Çay bile içmeden akşam aynı uçakla geri dönmüştüm” dedi.
Sağlık sorunları bir süre meslekten uzaklaştırdı
Ekonomik zorluklar ise sağlık problemlerinin oluşmasıyla başladı. Eşinin sağlık sorunları ardından kendinin kalp sorunları nedeniyle işyerini kapatmak zorunda kaldığını anlattı. 2 erkek 2 kız 4 çocuğundan hiçbiri terzilik mesleğini seçmedi. Memuriyete ve özel sektörde çalışmaya yöneldiler. 7 torun verdiler yılların siyasetçilerini ve iş dünyasını giydiren terzi Üzeyir Tokat’a.
Şimdi yeniden Tunus Caddesi’nde…
Hayat koşulları yeniden işyeri açmasını gerektirince Üzeyir Tokat’a yeniden Tunus Caddesi’nde terzi dükkanını açtı. Kendisi gibi 1964-65’lerden bu yana terzilik yapan Askeri Dikimevi’nden emekli 15 yıllık arkadaşı Fevzi Karakurt’u da yanına aldı.
Çok siyasetçinin ölçüsünü aldı…
Üzeyir Tokat, Ankara’da giydirdiği siyasetçileri sorduğumuzda, sadece ilk anda hatırına gelenleri şöyle sıraladı: “Doğru Yol Partisi genel başkanı, başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ANAP Genel Başkanı eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Gaziantep eski belediye başkanı Celal Doğan, CHP Genel Sekreterlerinden Hikmet Çetin, Mehmet Sevigen, Yılmaz Ateş, CHP Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz, DYP’li İsmet Sezgin, damadı gazeteci İhsan Akdemir, Sebahattin Adalı, Abdulkadir Aksu, Bülent Arınc, Hüseyin Kocabıyık, Selahattin Dağ, AK Parti Hükümetlerinde Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı yapan Zafer Çağlayan’ın abisi Alpaslan Çağlayan, TESK eski başkan Derviş Günday, Ömer Bilgin, Haydar Mengen.”
Erdoğan’a takım elbise dikmeyi arzu ediyor
Üzeyir Tokat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da takım elbise dikmek istediğini dile getirirken, “Reis’e bir elbise dikersem ahir ömrümde çok mutlu olurum. Yine babası Haydar Aliyev’e takım elbise yaptığım gibi Azerbaycan lideri oğlu İlhan Aliyev’e de takım elbise dikmek isterim. Bir de abisine diktim, inşallah Zafer Çağlayan’a da takım elbise dikmek nasip olur” temennisini dile getiriyor.
Şimdilerde 3 ayda hallederim…
Şimdi dahi mesleğini sürdürürken, azimli olduğunu anlatan Üzeyir Tokat, “Bugün de bir ayda 9 takım 20 gömlek bir palto çıkarır mısın” diye sorduğumuzda, “Bir ayda değil ama 3 ayda çıkarırım. O zamanlar çok gençtim. 30 yıl oldu” diyor.
Mesut Yılmaz ‘hayır’ demesini bilmezdi…
Üzeyir Tokat, yoğun temas içerisinde olduğu siyasetçilere ilişkin de kendince bazı değerlendirmelerini de şu sözlerle paylaştı:
“Bu memleket Süleyman Demirel’i çok arar. Demirel gibi bir adam daha Atatürk’ten sonra yetişeceğini sanmıyorum. Süleyman Demirel akıllı, mütevazi, alçak gönüllü idi. Gurur, kibir gibi bir duyguları yoktu. Mesut Yılmaz çok değerli bir siyasetçiydi. Sadece ‘hayır’ demesini bilmiyordu. Kimseyi kıramıyordu, ‘hayır’, ‘yok’ demesini bilseydi, çok daha farklı olurdu. Mesut beyin tek kaybı bu yönüydü.”