Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olan Ayşe Filiz, kadın doğum profesörü. Aynı zamanda Türk Ocakları’nda görev yapıyor. Üç dönemdir genel başkan yardımcısı. Filiz Yavuz Türk Yurdu Ankara kitabının ardından ikinci kitabını da geçtiğimiz aylarda çıkardı. İçerisinde 80 konu 60 yazar yer alıyor. Türk Yurdu Ankara-2’nin de bir başucu kitabı niteliğinde olduğunu belirten Yavuz’un hedefinde 3. ve 4. kitabı çıkarmak var. Nedeni ise ‘Ankara’nın araştırıldıkça keşfedilmeyi bekleyen bir şehir’ olması.
Prof. Dr. Filiz Yavuz Türk Yurdu Ankara-2 kitabını www.başkentgazete.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nursel Dilek Manavbaşı’na anlattı.
-Birinci kitapta aslında Ankara’nın birçok konusuna yer vermiştiniz. İkinci kitapta neler var?
İlkinde, tarihinden, efsanelerinden, ticaretinden, anılarından bahsetmiştik. Bu bölümde bunlar var; ama ilave olarak diplomasiyi, Ankara’nın hikâyelerini, insanlarını koyduk. Ankara’da yetişmiş ve Ankara’ya hizmet etmiş insanlar var. Ankara’nın aşiretleri, Ankara 24 boyundan aşiretlerin yerleştiği bir Türk toprağı. Türkiye’de çok az sayıda böyle bir özellik var. Ankara Yahudi Rus topluluğu var. Onu da Ankara’yı resmetmeye gelen bir Rus ressamın anı kitabında okuduk. Cumhuriyet’in ilk köylü kadın milletvekili Satı Kadını yazdık. Diplomasi mesela Ankara hem başkent olduğu için hem de buradaki diplomatik faaliyetleri açısından aslında önemli bir yer. Burada hem anılara yer verdik hem de oldukça kuvvetli birkaç yazıyla Ankara'nın diplomasıyla ilgili bilgilerden diplomasi merkezlerinden, gelenden gidenden bahsettik. İçinde çok cazip bölümler var. Ankara’nın kışı,sisi, sığınakları, plajları…
Plajları derken…
50’li 60’lı yıllarda Ankara’nın içinde sayılabilecek plajlarımız Mogan ve Eymir gölleriydi. O yıllarda her iki gölünde suyu çok temiz. Mogan ‘Berrak Su’ statüsünde bir göl. Eymir ise ODTÜ’nün su ihtiyacını karşılayacak kadar temiz.70’li yıllardan sonra gölün etrafında yerleşim alanları artıkça, arıtılmamış kanalizasyonlar göle verilince göller kirlenmeye başlamış. Ancak Ankara’nın Evren ilçesinde Hirfanlı baraj gölünün kıyısında da bir sahil var.
-Kitapta Ankara’nın kaybolan bir ilçesinden de bahsediyorsunuz neresi burası?
Kızılcahamam’ı oluşturan Osmanlı kazalarından biri olan Şorba ya da Şorva. 1580 yılından sonra Yabanabad ve Çubukabad’a sınır olan ilçe 19. yy. çeyreğine kadar sınırını korumuş .ancak köyleri günümüzde Kızılcahamam,Çubuk, Kahramankazan ilçeleri ile çankkrı iline bağlanmış.
“BAŞUCUNA KONULACAK BİR ANKARA KİTABI OLDU”
-Kaç konu var kitapta?
80 civarında konu, 60 yazarımız var. İlk kitap 900 sayfaydı bu 1200 sayfa. Biz 101. Yıla 101 konu yazalım istiyorduk. 101 konuyu tamamladık ama kitap bin 400 sayfaya yaklaşınca bazı konuları çıkardık. Yani 3.4. kitabı çıkaracak kadar konu var. Ankara sevdalısı, araştırmacıları yazarları var ama bu biraz daha derli toplu ansiklopedi tadında hakikaten baş ucuna koyulacak bir Ankara kitabı oldu. Her yaşta kişinin okuyabileceği bir akademik boyutu da olan bir kitap olarak kütüphanede yerini alacak iyi bir eser çıktı ortaya.
Ne kadar sürdü çalışma?
Bunu bir yılda yazdık ancak bir yıllık bir emek diyemeyiz. Çünkü bazı şeylerin temeli olmadan olmuyor. Biz cumhuriyetin yüzüncü yılı için Ankara kitabının ilkini hazırlarken bir üç yıllık süreç geçmişti. Bu ilk kitap için hazırladığımız emeklerimizin devamı olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla bunu dört yıllık bir emek diye değerlendirmek lazım.
Fotoğraf: Muhammed Ali YAHŞİ