Bu sözler kızını subay zannederek evlendirdiği ancak sonradan öğretmen olduğunu öğrenen babanın densizliği malesef… Tabi sorun sadece bu sözleri sarfeden babada değil… Öğretmenleri bu duruma getiren sisteme bakmak lazım elbette…

Malum 24 Kasım Öğretmenler Günü yine geldi geçti… Mevcutlar yetmiyormuş gibi bir de pandeminin getirdiği ilave sıkıntılar öğretmenlerin yaşadığı… Bir açılıp bir kapanan, bir uzaktan, bir yakından derken tedbirsizlik yüzünden pandemide kaybettiğimiz öğretmenlerimiz… Az değil bu süreçte 16 öğretmenimiz pandemiden ölen…

1 milyon kadar atama bekleyen öğretmen… İşini yaparken görevden ihraç edilenler… Haklılığını ispat edip göreve dönenlerin yanı sıra hiçbir koşulda eğitim kurumlarında görev yapmasına izin verilmeyenler… İzlediğimiz, okuduğumuz haberlere konu olan trajik öğretmen gerçekleri… İçimizi acıtan…

Öğrencinin bilgisayarı, tableti ya da interneti olmadığı, bu koşulu sağlayamadığı için uzaktan eğitime katılamadığı hallere alıştırıldık... Ancak öğrencilerine uzaktan eğitim verecek bilgisayar koşulu olmayan öğretmenleri de izler olduk şimdilerde…

Kağıt toplayan öğretmeni var bu memleketin… Gizli saklı değil… Fizik öğretmeni Ramazan Gezer… Ankara sokaklarında kağıt toplarken haber oldu… Fizik mezunu, üstelik yüksek lisansını da tamamlamış. KPSS'ye girmekten ve sonuç alamamaktan yorulmuş…. Beş çocuğunu doyurmak için düşmüş Ankara sokaklarına… Topla bakalım atık kağıtları geçim için…

Çocuğunun öğretmen olmasını istemeyen veliler… Dahası var işin; Adam kızını bir subaya verdiğini sanıp, ardından öğretmen olduğunu öğrenince durumu 'afedersiniz öğretmenmiş' diye dertlenen ve de kendince durumdan utancını 'afedersiniz' diyerek anlatan…

Sendikaların hazırladığı anketler başka gerçekleri de ortaya koyuyor öğretmenlerimiz ile ilgili… Eğitim İş'in sorularına yanıt veren öğretmenlerin; Yüzde 83'ü maaşının düşük olduğunu ve toplumsal saygınlıklarının azaldığını, devlet okullarında eğitim kalitesinin düştüğünü ve yönetici olmak için torpilin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Öğretmenlerin yüzde 48'i yöneticiler tarafından siyasi baskı uygulandığını ve yüzde 86'lık bir kesimi de çocuğunun öğretmen olmasına sıcak bakmıyor.

Eğitim-Sen'in anketinde çıkan sonuçlara göre de; Öğretmenlerin yüzde 60'ı maaşlarının yaptığı işi karşılamadığını, yüzde 70'i daha iyi bir iş teklifi alırsa mesleği bırakmayı düşündüğünü, yüzde 56'sı iş yerinde kendisini değersiz, yüzde 70'i güvensiz hissettiğini belirtiyor. Yüzde 70'i okullarda yeterli hijyen koşulları sağlanmadığını söylerken, yüzde 69'u yüz yüze eğitimde üzerlerinde idari baskı olduğu, yüzde 94,5'i ise MEB'in sorunları çözmek için ürettiği politikaları gerçekçi bulmadığı görüşünde. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 96'sı ücretli, kadrolu ve sözleşmeli ayrımını öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından tehdit olarak görürken, yüzde 91'i mülakat ile öğretmen alımının eşit, adil, geçerli ve yansız bir yöntem olmadığını savunuyor.

Özetle; AK Parti İktidarı öğretmenler ile ilgili kalıcı çözümleri bir kenara bırakmış çoktan…

Şimdilerde Cumhur İttifakı'nı bozmamak için adam ayıklama ile meşgul ortaklar… Bakalım Arınç'tan sonra küçük ortak ve Çakıcı kimin gitmesini isteyecek!

Varsın öğretmenler de biraz daha beklesin…