Özel Haber

“Açlık sınırı 15 bin 660 lira oldu!”

Ağustos ayı açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıklayan BES Genel Başkanı Bahadır Berdicioğlu, “4 kişilik bir memur ailesinin 2023 Ağustos ayı açlık sınırı 15 bin 660 lira oldu” dedi.

Zehra ŞAHİNDOKUYUCU

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Ağustos ayı açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıkladı. Konuya ilişkin düzenlenen toplantıda konuşan BES Genel Başkanı Bahadır Berdicioğlu, “4 kişilik bir memur ailesinin 2023 Ağustos ayı açlık sınırı 15 bin 660 lira oldu. Gıda madde fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ağustos 2023 için 15 bin 660 lira. Tek bir kişinin (bekâr) bir çalışanın yaşam maliyeti ise 21 bin 050 lira. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı kısacası yoksulluk sınırı 46 bin 980 lira olmuştur” diye konuştu.

Asgari ücretin 11 bin 403 lira olduğu ülkemizde açlığın yoksulluğun halkın en büyük sorunu olduğunu belirten Berdicioğlu, şunları söyledi: “Kamuda bekâr, çocuğu olmayan bir kamu emekçisi gelir vergisi kesintileriyle birlikte 20 bin 580 lira ücret ile 21 bin 050 lira olan yaşam maliyetinin altında ücret alarak hayatını idame ettirmeye çalıştığı gerçeği ile, 4 kişilik bir ailenin 4‘ü de asgari ücretle çalıyor olsa bile, alınan ücret toplamı yoksulluk sınırının altında kaldığı gerçeği gözler önündedir.”

TİS görüşmelerini hatırlatan Berdicioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde, 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 15, ikinci 6 ay için yüzde 10, 2025 yılı ilk altı ay yüzde 6 ve ikinci altı ay için de yüzde 5 zam teklif etti ve yetkili sendika Memur Sen’in onayı ile Hakem Heyetine gönderilerek bu zam oranları değiştirilmeden kabul edildi. Hükümet Orta Vadeli Programında 2024 yılı için enflasyon tahminini yüzde 33,0, 2025 yılı için yüzde 15,2 olarak açıklanmıştır. Hükümet 2024 yılı için yüzde 25, 2025 yılı için toplam %11teklif ile kendi enflasyon beklentilerinden bile az maaş artışı önermiştir.

Büro Emekçileri Sendikası olarak tüm kamu emekçilerine, asgari ücretlilere, emeklilere insanca yaşayacak bir ücret talebimizi ısrarla tekrarlıyoruz. Sağlıklı beslenmenin maliyeti günlük 475 lirayı geçti. 2023 yılında da asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. En düşük emekli aylığı açlık sınırının yarısı kadardır. Büyükşehirlerde kamu emekçileri, barınma ihtiyacını karşılamak için neredeyse maaşının yüzde 55’ini kiraya ödemek zorunda kalıyor. Taleplerimizi elde etmenin yolunun mücadele, kazanımlarımızı korumanın yolunun demokratikleşme olduğunun bilinciyle emek ve demokrasi mücadelesi veriyoruz.”

12 EYLÜL’ÜN 43. YILI

12 Eylül’ü de hatırlatan Berdicioğlu, “Bugün 12 Eylül Askeri Darbesinin 43. yıl dönümü. Ekonomik ve siyasi sonuçlarını halen yaşamaya devam ettiğimiz darbenin tarihsel olarak en sade özeti ‘Gülme sırası bizde’ sözü oldu. Dönemin TİSK Başkanı Halit Narin’in darbe sonrasında söylediği ‘20 yıldır işçiler güldü biz ağladık, şimdi gülme sırası bizde’ sözü sermaye sınıfının darbe karşısında konumlanışını ortaya koyarken, geçen onlarca yıla rağmen sermaye sınıfı gülmeye devam ediyor. Yine 12 Eylül 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği referandumuyla darbecilerle hesaplaşma şemsiyesi altında tek adam rejimine giden yolların taşlarının döşenmiş olması ironi olarak tarihte yerini aldı.

1980’den 2023 tarihine kadar geçen dönemde, iktidarlar değişse de gündemler değişmedi. Ekonomik kriz ve soncunda ortaya konulan IMF Programları ile emekçiler sürekli olarak acı reçetelere mahkûm edildi” diye konuştu.

İktidarların sözlerini eleştiren Berdicioğlu, şu ifadelerde bulundu: “Kriz teğet geçti’ diyen Başbakanlar, ‘dolarla mı maaş alıyorsunuz’ diyen Bakanlardan sonra mesele ‘hayat pahalılığı yok, sorun psikolojik’ söylemine kadar getirildi. Pandemi sonrası süreçte enflasyonla mücadele adı altında tüm ülkeler faiz yükseltirken, kendisini ekonomist ilan eden Cumhurbaşkanı tarafından Nas gerekçe gösterilerek sürekli faiz indirimine gidildi. Enflasyonla mücadele TÜİK verilerinin manipülasyonu ile sınırlı kaldı. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olacağı bir süreç OVP (Orta Vadeli Program) ile başlatıldı. Maliye Bakanı tarafından maaş ve ücret artışlarının hedef enflasyona göre yapılacağı açıklamasını IMF’nin Türkiye raporlarında bir talimat olarak görmek mümkün. 2012 yılından bu yana kes kopyala yapıştır yöntemi ile yüzde 5 olarak programlarda yer alan enflasyon hedefinin bir yıl bile tutturulamamış olmasının emekçilerde yarattığı mağduriyet ortadadır. Daha yeni sonuçlanan kamu emekçilerinin toplu sözleşmesinde 2024 yılı için yüzde 25 (yüzde 15+yüzde 10) zam öngörülürken aynı yıl için OVP’de açıklanan hedef enflasyon %33’tür. Milyonlarca kamu emekçisi ve emekliyi mağdur edecek bu tutarsızlık bile OVP’nin ve TİS’in ne kadar öngörüden ve ciddiyetten uzak hazırlandığını gösteriyor. Tek adam rejimi Türkiye ekonomisini uçurumun kenarına kadar getirmiş, şimdi yeni bir acı reçete ile bedeli emekçilere ödetilmeye çalışılmaktadır.”

Toplantıda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ise “Tam 43 yıl önce bugün emekçilere yönelik bir saldırı yapıldı. 12 Eylül 1980 darbesi, toplumda hukuksuzluk baskı ve saldırılarla yetinmedi sermayenin ihtiyaçları  doğrultusunda bir dizayn gerçekleştirildi. 12 Eylül zihniyetini devam ettiren AKP iktidarıyla bu süreç devam ediyor. Biz emek barış taleplerimizden hiç vazgeçmedik. Unutulmamalıdır ki 12 Eylül kararıyla yapılan tüm hukuksuzluklarla 12 Eylül zihniyetiyle mücadele için daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var.”