Doğanay, “Toplumumuzun öz benliğine Türk gelenek ve kültürüne sahip çıkması gerek. Maneviyat ve de mistik yaşama daha çok değer veriyorum, Maneviyatın ve de tasavvufun bizi gerçek hayata daha iyi hazırlayacağını düşünüyorum. Bu şekilde hayata daha olumlu ve güzel bakılacağını, Türk Tarihi, tasavvufu ve dünya tarihini iyi bir şekilde sentezleyerek, doğru bir manevi yorum yapılabileceğini düşünüyorum. Programları da bu düşünceler doğrultusunda yapmayı planlıyorum.” diye konuştu.

  • Bize kendinizden bahseder misiniz?

Aslında beni yaşı yeten herkes tanıyor.  1986 Türkiye ve Dünya Güzeliyim. Eski milli mankenim. 3 çocuk annesiyim. Ankara’da yaşıyorum. Aynı zamanda Ankara’da bir kafe-restoran işletmekteyim. 2015 yılında Mebus dergisinden “The Miss Lady of Turkey – Türkiye’nin En Güzel Leydisi” ödülünü de kariyerime ekledim. Bütün bunların yanında bugünlerde Türkiyem TV adlı kanalın yayın hayatı için de çalışmalara destek veriyorum.

Türkiye ve Dünya Güzeli unvanı dışında, mankenlik yaptınız, sinema ve müzikle de uğraştınız bununla ilgili bilgi verir misiniz?

Evet mankenlik yaptım bir süre, daha sonra Mem-ü Zin adlı filmde Yalçın Dümer ile, Bir Kadın Düşmanı filminde Tarık Akan ile, Hüzün Çemberi filminde ise Kadir İnanır ile başrolde oynadım. Itri adlı dizide de Hakan Ural ile başrolde rol aldım. Bunun yanında Türk Sanat Müziği’ne 23 senelik bir eğitim alarak devam ettim. Mamak Belediyesi Konservatuarı’ndan 2 yıllık eğitim aldım. Özer Altın’ın öğrencisiyim. “Menekşe Gözler” isimli bir albüm yaptım. Çok fazla sahne hayatım olmadı; çünkü Türk Sanat Müziği’nin yerini daha çok Türkçe Pop müzik aldığı için sahne çalışmalarım yoğun olmadı. Ancak Çankaya Üniversitesi’nin rektörünün nezdinde Atatürk’ün sevdiği şarkıları ile ilgili programlarım oldu. Ben Klasik Türk Musikisi eğitimi aldığım için, “sanat için sanat” anlayışından dolayı güncel şarkılar icra etmediğim için biraz geride kaldım. Kendi işlettiğim kafe-restoranda da Anneler Günü ve Kadın Matineleri programlarım oldu. TRT 1’de ve birçok kanalda canlı yayınlarım oldu.

G1-3

  • Şu an neler yapıyorsunuz?

Önümüzdeki süreçte Türkiyem TV’de bir program yapma planımız var.

Bunun dışında günlük yaşamımı çocuklarımla ilgilenerek, evimde, zaman zaman işyerime giderek geçiriyorum. Bu arada kafe-restoranı ağabeyim Bora ile beraber işletiyoruz. Maneviyat ve de mistik yaşama daha çok değer veriyorum, Maneviyatın ve de tasavvufun bizi gerçek hayata daha iyi hazırlayacağını düşünüyorum. Bu şekilde hayata daha olumlu ve güzel bakılacağını, Türk Tarihi, tasavvufu ve dünya tarihini iyi bir şekilde sentezleyerek, doğru bir manevi yorum yapılabileceğini düşünüyorum.

  • Yeni programınızın formatı ne olacak?

Ben maneviyatın ve de tasavvufun bizi gerçek hayata daha iyi hazırlayacağını düşünüyorum. Bu şekilde hayata daha olumlu ve güzel bakılacağını, Türk Tarihi, tasavvufu ve dünya tarihini iyi bir şekilde sentezleyerek, doğru bir manevi yorum yapılabileceğini düşündüğüm için programımda daha çok bu konulara ilişkin konu ve konuklarla halkın karşısında olmayı planlıyorum.

3G3

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ

Peki dünyada siyasi ve ekonomik sorun var, size göre bu sorunlar çözümü ne olur?

Bence her devlet ve her ülke ayağını yorganına göre uzatmalı. Çok iyi mali hesaplar yapılmalı ve ülke ekonomi yönetimlerinde mali disiplin oluşturulmalı. Sosyal kimlik ise, din ve devlet işleri birbirinden ayrılarak, insanları birbirine düşürmeden, ötekileştirmeden, kutuplaştırıcı-ayrıştırıcı bir üslupla değil, bilakis birleştirici ve herkesi kucaklayan bir şekilde oluşturulmalı. Çünkü din, kötü şekilde kullanıldığı zaman insanları kutuplaştıran bir yapıya bürünebiliyor. Din ayrımı yapmadan, hümanizm felsefesiyle, Mevlana’nın dediği gibi “Ne olursan ol, yine de gel” düsturuyla, hangi dine mensup olunursa olunsun, vatandaş olarak ülkemize nasıl faydamız dokunur ve dünyaya nasıl yararlı oluruz düşüncesiyle hareket edilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Gönül gönüle birlik ve beraberlik içerisinde geleceğe yürümeliyiz. Hepimiz aynı gemide olduğumuza göre, gemi batarsa hepimiz batacağız. Hepimize bir Allah’ımız olduğunu hatırlatacak birleştirici bir liderin olmasını diliyorum. Şu anda yaşanan tüm savaşlar ve siyasi, ekonomik ve kültürel krizler, bence din kutuplaştırmalarının bir sonucu olarak vuku bulmuştur.

2G2

Hobilerim arasında birinci sırada araba kullanmak var, araba kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Spor yapmayı çok seviyorum ama iç mekanlarda değil, dış mekanlarda bol oksijenin olduğu yerlerde. En çok sevdiğim spor ise yüzmek. Ev işi yapmayı da çok seviyorum. Hobilerim bana terapi gibi geliyor bunu da belirtmeden geçmek istemedim.

  • Son olarak eklemek istedikleriniz neler?

Bence dünyanın en büyük sorunu sevgisizlik. Bu nedenle insanlar birbirini sevdiğinde ve hırslarına yenik düşmediğinde, hırs için birbirlerini yok etmeye çalışmadığında dünyanın daha güzel bir yer olacağını düşünüyorum. Tasavvuf ilmi de bunu söylüyor. “Ne olursan gel”diyor, sevgiyle  birlik ve beraberlik içerisinde geleceğe yürürsek aydınlığa çıkarız. 

Muhabir: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU