Muhammed Ali YAHŞİ

Baba mesleği fotoğrafçılığı yaparken makinelere duyduğu büyük ilgisi onu fotoğraf tamirciliğine sevk ediyor. 44 yıldır fotoğraf makinelere hayat veren Erhan Usta’nın

gazetecilerden, amatör ve profesyonel fotoğrafçılara kadar çok sayıda isim dükkanın kapısını çalıyor.

Erhan Usta, fotoğraf tamirciliğinin gelişen teknolojiyle birlikte bittiğini düşünüyor. Teknik servislerin dışında, geniş çaplı fotoğraf makinesi tamiri yapan kişilerin giderek azaldığından yakınıyor. O yüzden mesleğin geleciğini pek umutlu görmüyor. Bu uzun kariyerin nasıl başladığını, mesleğin ve fotoğrafçılığın gelişimi ve değişimini fotoğraf makinesi tamir ustası Erhan Seyrek ile konuştuk.

Fotoğraf makinesi tamirciliğine nasıl başladınız?

Fotoğraf makinesi tamirciliği benim merak ve isteğimin neticesinde ortaya çıktı. 20 yaşına kadar baba mesleği olan fotoğrafçılığı yaptım. Makine tamiri fotoğraf çekmek kadar hoşlandığım bir şeydi, ben de ilgi duyduğum bir alan olduğu için bu mesleğe yöneldim.

Bu meslek için bir eğitim sürecinden geçtiniz mi?

Bir önceki dükkanımı devraldığım ustamın yanında 3-4 ay kadar çalıştım ancak ustamdan da uygulamalı eğitim aldım diyemem. Bana, ‘şunu şöyle yapacaksın’ demedi. Mesleğe başladığımda fotoğrafçılıktan gelen enstantane, diyafram gibi temel bilgilerim vardı sadece, ancak makine tamirine merakım ileri derecedeydi ben de fotoğraf makinesinin mekaniğine kafa yordum .4-5 ay işin temelini aldıktan sonra devamını getirdim. Ustamın dükkanı kapatıp gideceğini öğrenince, ‘Usta, senin burayı kapatacağını öğrendim, kapatma, bana devret’ dedim. Ustam bana, ‘Yapamazsın, işin içinden çıkamazsın’ diyerek cevap vermişti. Her makine tamiri ile kazandığım tecrübe bilgimin üzerine bilgi kattı. Ardından Erhan Usta olarak kendi ismimi yaptım.

Mesleğinizde usta çırak ilişkisi devam ediyor mu ?

Diğer zanaat dallarında olduğu gibi fotoğraf makinesi tamirciliğinde de elbette uygulamalı eğitim gerekli. Daha önceden bu mesleği öğrenmek için gelen genç arkadaşlar oldu ama bir sure sonra durmuyor, gidiyorlar. Yanıma gelen genç arkadaşlardan bir tanesi ‘Ben hiçbir şey istemiyorum, ücret talep etmiyorum sadece bakacağım’ dedi, sonra O’da gitti. Bakarak öğreneyim dersen öğrenemez, sıkılır gidersin. Bakmak, sormak iyi, ama öğrenmek için her zaman doğru yol değil.

Sormaktan ziyade sistemi kavramak önemli. Bu işi öğrenmek için çok meraklı olmak ve sabırlı bir karaktere sahip olmak da gerekiyor.

Mesleğin geleceği hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Bu işin devamlılığı olduğunu düşünmüyorum, teknik servisler var ancak onlar da garanti kapsamı dahilinde belirli tamirleri yapıyor. Garanti kapsamına giren arızalı tanımını da oldukça daralttılar. Günümüzde, teknik servislerin dışında, geniş çaplı fotoğraf makinesi tamiri yapan yok denecek kadar azaldı. Makinelerin parçasını temin etmek çok zorlaştı. Fiyatlar arttı ve yaptığımız işin değeri azaldı. 

Esnaf olarak enflasyon sizi nasıl etkiledi ?

Tamir için gerekli yedek parçayı ithal edenler esas kazancı sağlıyor bu sektörde. Biz tamirciler, işçiliğimiz üzerinden kazanç sağlamaya çalışıyoruz o da doyurucu bir kazanç olmuyor. Geçen sene bin liraya yaptığım makineyi bu sene 2 bin liraya yapınca, müşteri, ‘İşçilik neden bu kadar pahalandı?’ diye soruyor. Parçaya yüzde yüz zam geliyor ama işçiliğin fiyatının artması müşteri tarafından tuhaf karşılanıyor.

Dükkân kirasına, elektriğe, suya, yemeğe sürekli zam gelince doğal olarak işçiliğin maliyeti de artıyor. 

FOTOĞRAFÇILAR VİZÖRDEN GÖRDÜKLERİNİN ÜSTÜNE BİRŞEY EKLEMİYOR

Geçmişten günümüze fotoğrafta nasıl bir evrim söz konusu?

Fotoğraf, güzel bir sanat dalı ancak günümüz fotoğrafçılarının sanatlarının üzerine birşey katmadıklarını görüyorum. Günümüzde fotoğrafçılıkta hazıra konma durumu var.

Fotoğrafçılar olsun, bitsin diye yapıyorlar fotoğrafçılığı. Vizörden gördüklerinin üzerine bir şey eklemiyorlar. Bir konuyu derinlemesine görme, üstüne katma gibi bir durum söz konusu değil ne yazık ki.

Ünlü bir fotoğrafçı ya da foto muhabirin makinesini tamir ettiniz mi?

Ankara’daki hemen hemen bütün gazetecilerin makineleri elime gelmiştir. Örneğin Hürriyet, Günaydın, Anadolu Ajansı gibi birçok farklı basın organında çalışan muhabirler makinelerini tamire hep bana getirirdi.

Meslek hayatınızda tamirinde çok zorlandığınız bir makine oldu mu?

Elbette oldu, tamiri olsun, çalışma düzeni olsun, elime almak istemediğim makineler var. Özellikle Rus üretimi fotoğraf makineleri bunlar. Kiev vb. markaların makinelerini hiçbir usta eline almak istemez, çoğu da almaz, geri gönderir zaten. O makinelerin apayrı bir sistemi ve çalışma ağırlığı var.

Tamirini yapmaktan keyif aldığınız bir makine markası var mı?

Leica’nın tamiratını yapmaktan gerçekten zevk alırım. Alman Leica’sı diye de geçer, bu makineler üzerinde yaptığın iş kendini gösterir.

Sakladığınız antika makineler var mı?

Bir iki makineyi saklamaya devam ediyorum, babamın kullanmış olduğu bir fotoğraf makinesi vardı onu saklıyorum hatıra olarak. Ancak antika koleksiyonerliği gibi bir huyum olmadı.

Editör: Ezgi Bardakçı