Kafamda bin bir düşünce televizyon karşısına geçmiş yarı uykulu halde haberleri dinliyorum.

Spikerin dudaklarından dökülen “Meclis’te mangal partisi’’ sözlerini duyunca birden silkinip kendime geldim.

Yeni bir parti kurulmuştu da bizim mi haberimiz olmamıştı?

Gerçeği, haberin devamında öğrendik.

Partiden kasıt, mangal sefası imiş…

AKP Diyarbakır Milletvekili Suna Kepoğlu Ataman tarafından TBMM bahçesinde düzenlenen etkinlikte, vekillere mangal ziyafeti çekilmiş. Ağız sulandıran görüntüler de, o ziyafete aitmiş.

Eleştirenler çok oldu…

Millet açlıktan kıvranırken, keyfi yerinde olanların nispet yaparcasına görüntüler sergilemesi hiç de hoş değilmiş…

Tok açın halinden anlamazmış…

Bu kadarı da fazlaymış…

Ayıpmış…

Daha bir sürü laf…

TBMM buna benzer ziyafet sofralarına geçmişte de çokça tanık oldu…

Mesela, kıvamında olup olmadığını anlamak için grup salonunun tavanına çiğ köfte fırlatılması… Yapışıyorsa tamamdır…

90’lı yıllarda gerçekleştirilen o parti de çokça tartışmaya neden olmuştu.

O çiğ köftenin izi tavanda durmuyordur herhalde ama hafızalardan hiç silinmiyor?

Bence bu konuları fazlaca sorun etmemek gerek…

Özellikle de mangal partisi gibi etkinlikleri Ses etmeyin…

Yerli yersiz tepki koymayın ki, tadı unutulan etin hiç olmazsa görseli akıllarda kalsın…

Tadını boş verin…

O geçmişte kaldı…

Yutkunmaktan da vazgeçin…

Görüntüsüyle yetinin…

Anımsayın eskileri…

Alfabeyi örneğin…

Ne deniyordu görüntülü açıklamalarda:

Bu süt, bu peynir, bu yoğurt…

Boşuna vermemişler örnekleri…

Bugünün çocuklarını düşünmüşler belli ki…

Alamasalar da görsünler,

Yemeseler de bilsinler…

Cahil kalmasınlar diye zahir…