Özel Haber

Yeşil enerjide yol haritası tamam, mevzuat sırada

www.baskentgazete.com.tr’ye değerlendirme yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, yenilenebilir enerji kaynağı kapsamında Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nın oluşturduğunu belirttiler. Yol Haritasına göre Türkiye’nin elektrolizör kapasitesinin 2030 yılında 2 GW, 2035 yılında ise 5 GW’a ulaşması hedefleniyor.

Bakanlık yetkilileri, bu hedeflerin potansiyelin altında olduğuna vurgu yaparak, sıranın mevzuat düzenlemesine geldiğine dikkat çektiler. Dünyanın büyük bir hızla yeşil hidrojen konusunda yol aldığına işaret eden bakanlık uzmanları, “Yeşil Hidrojen’i bir enerji türü olarak değil, küresel bir ihtiyaç olarak görmemiz ve üretimden nihai kullanıma kadar tüm değer zincirine eş zamanlı yatırım yapmamız gerekiyor. Üretime, taşımaya, dağıtıma, boru hatlarına, nihai kullanıma, hidrojenle çalışan araçlara, dolum istasyonlarına ve onların altyapılarına yatırım gerekiyor. İşte bunun adı bir endüstriyel dönüşümdür” değerlendirmesi yapıyor.

Uzmanlar, hidrojen kullanan sektörlerin de bu dönüşümü gerçekleştireceğine işaret ederken, “Bu bağlamda, karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmak için elektrifikasyonla başaramadığımız dönüşümü bu alanda gerçekleştirmemiz gerekiyor. Endüstriyi bir an önce dönüştürmeliyiz.  Dağıtım ve iletimdeki altyapı eksikliği nedeniyle yerinde üretim yapmamız kaçınılmaz, başka şansımız yok. Türkiye’nin bugün uzak bir hayal gibi görünen enerji ihraç eden ülke olmasının tek anahtarı yeşil hidrojendedir” ifadelerini kullanıyor.

Hidrojen dolum istasyonlarının sayısı artıyor

Bu arada Türk sanayisinde 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ndan (SKDM) öncelikli etkilenecek rafineri, petrokimya, demir çelik, cam, çimento, gübre gibi yoğun enerji tüketen sektörlerin bir kısmının hidrojen de tükettiğine dikkat çekiliyor. Söz konusu bu tüketimin Yeşil Hidrojen olması halinde sektörlerin SKDM sürecine tamamen hazır gireceği görüşünü savunuluyor.

Bu kapsamda küresel ölçekteki elektrolizör talebinin 2050 yılına kadar 5 bin GW seviyesine ulaşacağına vurgu yapan uzmanlar, bu talebin bin 500 GW seviyesinin karşılanabileceğini, arz tarafında oluşacak 3 bin 500 GW’lık açığın da karşılanması gerekeceğine işaret ediliyor.

Sanayi anlamında ise otomotiv sektöründe küresel ölçekte hidrojen kullanımında katlamalı artışlar yaşandığını hatırlatan uzmanlar, 2023 sonunda dünya genelinde 1063’e ulaşan hidrojen dolum istasyonlarının üçte birinden fazlasının Avrupa ülkelerinde bulunduğuna dikkat çekiyor.

Özel sektörün beklentisi: ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’

Öte yandan ise özel sektörün de yeşil hidrojene yönelik yatırım talebinde ciddi bir artışın olduğuna dikkat çekiliyor. Bu kapsamda özel sektör yeşil hidrojen yatırımcılarının kamudan beklentilerinin başında; 2035 yılına kadar en az 5 milyar dolarlık elektrolizör yatırımın hayata geçmesi için mevzuat oluşumuna ilişkin belirsizliklerin kaldırılması olduğuna işaret ediliyor. Yine yerli elektrolizör üretimine özel finansman ve teşvik sistemi uygulanmasının da beklentiler arasında olduğu ifade edilirken, Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nda açıklanan büyük hedefler için kamu otoritelerinin de yer alacağı ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’nin kurulması da öncelikli beklentiler olarak dile getiriliyor.