MB Başkanı Karahan, bu soruların temelinde enflasyonun olduğunu belirterek, “Biz enflasyonu düşürdüğümüzde, kalıcı fiyat istikrarını sağladığımızda bu konular zaten otomatik olarak çözülmüş olacak. Ama burada bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin adı da ‘sıkılaşma’. Sıkılaşma olduğu için de adı üstünde belli kesimle sıkılaşacak. Buna reel sektör de sanayici de ihracatçı da dahil” değerlendirmesi yaptı.

Carry trade’i nasıl anlamalı?

Vekillerden 6-7’sinin carry trade (sıcak para girişi) konusundaki soruları üzerine MB Bakanı Karahan şunları vurguladı:

“Son 6 aydır ‘bütün ekonomi sıcak para üzerinden dönüyor’ şeklinde değerlendirmeler oluyor. Carry trade dediğiniz faiz oranı belli bir olan bir paradır. Yabancı yurtdışından gelir, dövizini bozdurur, belli bir vadesi vardır örneğin 3 ay sonra o faizi alır ve çıkmak isterse yenilemek istemezse geldiği yabancı para birimine döner. Dolayısıyla kazancı bu aradaki kur hareketine bağlıdır. Orada görülen faiz yabancının karı olarak düşünülmemeli. Dönem dönem bu tür yatırımlarda yabancının kazandığı da oldu, kaybettiği de, yatırımın doğası bu. Ancak enflasyon görünümünün iyileştiğine inandığında bu kez tahvile girer yani çıkmak yerine tahvil alır. Tahvile de önce kısa vadede girer, 2-5 yıla uzatır. Çok inanırsa 10 yıla uzatır. Kalıcı fiyat istikrarı yani dezenflasyon sürecinde bunlar yaşanır. Bütün ülkelerde olan böyledir.”

Swap 20 milyar doları geçmedi

Karahan swap bakiyesi konusunda verdiği bilgide, dönem dönem değiştiğini ancak hiçbir zaman 20 milyar doları geçmediğini, 16-17-18 milyar dolar civarında gezindiğini söyledi. “Toplam 157 milyar liralık rezervimize göre 16-17 milyar dolar oldukça düşük” ifadelerini de kullandı.

Cari açığın seviyesi 20 milyar dolar

Cari açığın seviyesinin de 20 milyar dolar olduğunu kaydeden Karahan, geçen yıl 60 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, “Oldukça düşmüş. Bir sonraki ay bu açığın 15 milyar dolara gerileyecek. Yılsonunda da aynı olacak” dedi.

Dezenflsayonda mesafe aldıkça politikaya inanç artıyor

Son dönemde gelen paranın da tahvile girdiğini anlatan Karahan, dezenflasyon sürecinde mesafe kazanıldıkça politikalar olan inancın arttığını bunun sonucunda da sermaye hareketlerinde ters bir hareket yaşanma ihtimalinin azaldığını kaydetti. Dezenflasyon sürecinin ne zaman biteceğine ilişkin bir soruya da Karahan, "Süreç bizim açımızdan orta vadede hedefimiz yüzde 5. Oraya gelinceye kadar görevimizi yapacağız. İlk dönem geçiş dönemiydi bu mayıs ayına kadar. Şimdi dezenflasyon dönemi başladı. Aydan aya enflasyon, manşet enflasyon düşüyor. Bu yıl sonu 38-42 arası bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

KKM 45 milyar doların altında

Karahan kur korumalı mevduatın geçen yılın ağustos ayında 145 milyar dolar seviyelerinde olduğuna hatırlatarak, şimdilerde 45 milyar dolar seviyesine gerilediğini söyledi. Söz konusu bakiyenin hemen kapatılmasını doğru bulmadıklarını da ifade eden Karahan, “Biraz daha azalması gerekiyor. Biz zaten KKM faizi ödemiyoruz. Sadece o faizin üzerinde bir kur gelişmesi olursa o farkı ödüyoruz” dedi.

MB TÜİK ile sahada…

Eylül ayı enflasyonuna ilişkin soruları da yanıtlayan Karahan, TÜİK ile birlikte sahada aynı metodoloji ile veri topladıklarını söyledi. Karahan, “Bu ay içinde topladığımız veri yüzde 2.5’ti. piyasa beklentisi yüzde 2.2’ydi. beklentimizin üzerinde geldi TÜİK enflasyonu. Hizmetler, işlenmemiş gıdalar beklentinin üzerinde geldi. Birkaç aydır beklentilerle tutarlı gidiyordu, bu ay beklenenin üzerinde gelmiş oldu. zaten hep söylüyoruz, yukarı yönlü riskler var. İhtiyatli duruşun önemi böyle ortaya çıkıyor” dedi.

KKM zararı nasıl kapatılacak?

KKM’ye geçen yıl ödenen 820 milyon liralık faiz Merkez Bankası bilançosunda ciddi zarar yazmıştı. Vekillerin bu konudaki sorularına da Karahan, “2023 yılı karından ayrılan ihtiyaç akçesinin tamamı bu zarardan mahsup edildi. Kalan tutarın kapanmasına kadar da kar ve ihtiyaç akçesi dağıtılmayacak. Bu zarar üzerinden hazine ile mahsuplaşacağız” diye konuştu.

ENAG İTO aynı ölçüyü kullanmıyor

Vekillerin TÜİK’in açıklamaları ile ENAG ve İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıklamaları arasında neden fark olduğu yönündeki bir soruya da Karahan, “Bu 3 endeks aynı şeyi ölçmüyor. Tamamen farklı şeyleri de ölmüyor, ama aynı sayıları beklemek doğru değil. Yani bir elma ile armut kadar farklı değil belki ama işte yeşil elma, kırmızı elma gibi yanı da değil ölçümler. Bölgeler farklı, TÜİK daha genel topluyor. İTO sadece İstanbul’da topluyor. ENAG online topluyor. Yani oldukça ciddi farklılıklar var. İTO gıda grubunda tütün içkiyi kapsıyor, dışarıda yenen yemeği kapsıyor ama TÜFE’de bunlar ayrı birer grup olarak yer alıyor. Yine İTO daha erken aylarda giriyor, TÜİK’e daha sonra giriyor veriler” sözleri ile durumu anlattı.

Fotoğraf: AA

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU