Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan sendikasının 56'ncı Temsilciler Eğitimi Semineri'nde, 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Sendikalar olarak taleplerini konfederasyonlara sunduklarını aktaran Aslan, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in bu talepleri birleştirerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilettiklerini hatırlattı.
Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan’la hem toplu iş sözleşmelerini hem de orman yangınlarıyla mücadelede Türkiye’nin durumunu konuştuk.
-600 bin kamu işçisi 1 Ocak'tan bu yana toplu iş sözleşmesini bekliyor. Süreç nasıl ilerleyecek öngörünüz nedir?
İşçideki toplu iş sözleşme sistemi farklı. Burada bir müzakere süreci var. O müzakere sürecinde karşınızdaki en büyük işveren devlet ve devletle pazarlık yapıyorsunuz. Devlet ağır çalışıyor; ama çalışıyor. Oradaki ekonomik kurulda 6 tane bakan var. Kamuya verilecek zamlar ekonomik kurulda tartışılarak belirleniyor. Bu da zaman alıyor. Bizde buradan çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce olsun istiyoruz çünkü enflasyonist ortamda bu durum çalışanların aleyhine akıyor.
-Nasıl bir süreç ilerliyor?
Yasal olarak 60 günlük bir müzakere süresi var taraflar onu kullanıyorlar. Sonra resmi ara bulucu süreci var. Burada belli süreler var. Mayınlı bir tarla gibi burası. Toplu iş sözleşmesinin bir an önce bitmesi gerekir. Bu yeni sisteme göre Kamu Çerçeve Protokolünü konfederasyonlar imzalayabiliyor. O imzalamadan sendikaların yapacağı bir şey yok. Onun için bunun bir an önce imzalanması için konfederasyonlara da çağrı yapıyorum. Belki arka planda çalışıyorlardır; ama kamuya yansımıyor.
YERLİ VE MİLLİ HELİKOPTERLER GELİYOR
-Geçtiğimiz yıllarda yaşanan orman yangınlarıyla ilgili helikopter eksikliği konusu gündeme gelmişti. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye orman yangınlarıyla mücadele edebilir durumda mı?
Yangınları söndürmede iki unsur var biri hava gücü biri yer gücü. Yer ekiplerimiz zayıflamıştı. Bu zorunlu emeklilikten dolayı yaklaşık 4 bin kişi emekli oldu. Büyük bir rakam bu da yer gücünü azaltıyordu. Yeni 5 bine yakın işçi alınıyor. Eğitimler verilerek yetiştireceğiz. Yer ekiplerimiz bu anlamda güçlendi ama sayı yine yeterli değil. Çünkü biz ikili vardiyayla çalışmak istiyoruz. Şu andaki yapı tek vardiyayla 7/24. Dolayısıyla ekibin biri 15 gün gece diğeri 15 gün gündüz çalıştırılsın istiyoruz. Bunu dediğiniz zamanda işçi sayısı ortaya çıkıyor. Orman Genel Müdürlüğü 15 binden başladı ama 8 bine kadar işçi memur alabildi. Hava gücüne gelirsek kendi hava gücümüz yok, helikopter kiralıyorsunuz. Rusya’dan Ukrayna’dan. Orda da savaş var. Türk Hava Kurumu’nun da uçakları eski. Bununla ilgili TAİ’yle Orman Genel Müdürlüğü bir anlaşma yaptı. TURKSAT, TAİ yeni helikopterler üretecek. Muhtemelen 2026’ta 20 küsur yerli ve milli helikopterimiz teslim edilecek.
Hava gücümüz artacak. Kiraladığımız helikopterlerin kirası binlerce dolar. Halbuki kendimizin olursa sadece yakıt masrafı olacak. Helikopterleri kısmet olursa devriye gezdireceğiz. 2 tanesini geçen yıl teslim ettiler. Devamı da gelecek. İHA’lar gibi devreye gezecek. Yangıyı gördüğü anda müdahale edecek.
-Bu aslında yangında hayatını kaybeden insan sayısının da önüne geçecek.
151 kişi orman yangınlarında hayatını kaybetti. Biz onlara şehit statüsü kazandırdık. Dolayısıyla ormanlarımızın korunması daha verimli, etkin olacak. Tabii bir de kiralama derdiniz olmayacak. Orman Genel Müdürlüğü başarılı bir çalışma yapıyor. Amerika’daki yangınları denizin kenarında olduğu halde su bitti diyorlardı! Türkiye orman yangınları konusunda daha etkin hale gelecek.